Sayfalar

4 Mart 2011 Cuma

Tip I PCR Sistemleri nasıl hazırlanmaktadır?

20,5 µl normal ve mutant mastermiks iki farklı optik tüp veya stripe koyulur.

Her tüpe 0,3 µl Hot Start Taq DNA Polimeraz ve 4,5 µl (60-100ng) örnek DNA’sı eklenir.
Pipetlenerek nazikçe karıştırılır.
İlgili programda PCR çalıştırılır.
 
Tip I PCR Sistemlerinin çalışma prensibi nedir?

Tip I PCR Sistemlerinin içeriğinde neler bulunmaktadır?

Tip I PCR Sistemleri hangi yönteme dayanmaktadır?

Faktör V Proteini Nedir

330 kDa büyüklüğünde ve 2196 aminoasitten oluşan bir protein olup, karaciğer, monosit makrofaj sisteminde ve megakaryositlerde de yapılır. 1943 yılında tanımlanmıştır (29, 47). Bir koagülasyon proteinidir. Tek zincirli ve labil bir glikoproteindir, aktifleşince çift zincire dissosiye olur. Koagulasyon mekanizmasının hem intrinsik hem de ekstrinsik yollarında görev yapan bir kofoktördür. Trombin tarafında aktif formu olan FVa’ya dönüştürülür. FVa, FXa ve protrombinle etkileşime girerek protrombinin trombine dönüşümü aktive etmektedir. FVa’nın bu fonksiyonu APC tarafından engellenmektedir

27 Şubat 2011 Pazar

Veteriner Anatomi Atlası (3 Cilt JPEG Formatında)

Veteriner Anatomi Atlası




İndirmek ve ya Görüntülemek için Tıklayınız:
https://mega.co.nz/#F!A84QVQYA!BqlalU8ZkSwS8NRFfdY-tQ------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------

Evcil Hayvanların Topografik Anatomi Atlası Popesko

  



[PDF]
Veterinary Developmental Anatomy Class Notes (PDF file)


Kıl Dönmesi - Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) (Kist Dermoid Sakral)

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) (Kist Dermoid Sakral)

Kistin Oluşumu Nasıldır ?

Halk arasında kıl dönmesi olarak adlandırılan pilonidal sinüs aslında doğumsal bir kalıntıdır.
Embiryonel dönemde omurga oluşurken dış katman içe kıvrılıp omurgayı oluşturduktan sonra birbirinden ayrılır. Bu ayrılma sırasında iki tabakanın birbirine en yakın olduğu nokta olan sakrumda (kuyruk sokumu bölgesi) küçük bir kist oluşur. Derinin bütün katmanlarını içeren bu kist ileride aktive olarak pilonidal sinüsü oluşturur. Diğer bir güncel görüş ise dökülen kılların deriye gömülmesi sonrası ortaya çıkan reaksiyon sonucu kistin oluştuğu yönündedir.

Yaş ilerledikçe özellikle adolesansda (buluğ çağı) kıllanmanın başlaması ile kist içinde de kıl ve deri salgıları birikebilir. Bu kistin ortaya çıkmasında en önemli nedendir. Bu nedenle sıklıkla gençlerde görülür. Ayrıca uzun süre sert zeminde oturma yada tekrarlayan travmalar da kisti aktive edebilir.


Tedavisi nasıldır ?

1. Sınıf 2004 - 2007 Arasınav Laboratuvar Veteriner Ve Sağlık

2004 arasınav laboratuvar veteriner ve sağlık 1. Sınıf



http://rapidshare.com/files/10144059...5_nav.doc.html -genel_mikrobiyoloji_ve_immuenoloji

http://rapidshare.com/files/10144080..._305_.doc.html -hayvan_fizyolojisi

http://rapidshare.com/files/10144088..._305_.doc.html - hayvancılık bilgisi

http://rapidshare.com/files/10144098..._305_.doc.html - suni tohumlama

http://rapidshare.com/files/10144116...k_ara.ppt.html - tıbbi biyoloji ve genetik


2005 arasınav laboratuvar veteriner ve sağlık 1. Sınıf


Fasiyal Sinir (Yüz Felci) Nedir - Fasiyal Sinir Ve Hastalıkları

FASİAL SİNİR


Yüz siniri, yedinci kafa çifti.







Fasiyal sinir, emosyonel mimik ifadelerde, konuşmada, çiğnemeda, yutmada önemli fonksiyonu olan kasları motor inerve eder. Ayrıca tad duyusunu, göz yaşı ve tükrük salgılanması ile ilgili sinir liflerini taşır. Fasial sinir sistemi, presentral girustan yüz kaslarına kadar etkilenip değişik klinik tabloların ortaya çıkmasına neden olur. En sık görülen Bell paralizisinden başlıyarak,sinirin topografik lezyonlarına göre semptomlar ele alınmıştır. Bunun yanında mevcut tedavi olanakları tartışılmıştır.

YÜZ FELCİ (FASIAL PARALIZI)

Genital Sistem Gelişim Kusurları

KADINDA GENİTAL SİSTEM GELİŞİM KUSURLARI Embriyonik gelişim döneminde rahimağzı (serviks ) ve rahim (uterus), sağlı sollu yerleşmiş Müller kanallarının orta hatta birleşmesinden ve kaynaşmasından meydana gelir. İlk birleşmede iç duvarlar orta hatta ince bir septum (perde) oluşturur. Kaynaşma ilerledikçe bu septum rahimağzından rahime doğru (aşağıdan yukarı) incelerek kaybolur. İşte Müller anomalileri bu birleşmenin hiç olmaması ya da birleşme ve kaynaşmanın yetersiz olmasından kaynaklanan doğumsal anatomik bozukluklardır.
Müller anomalileri gebe kalmış ve doğurmuş kadınlarda çok ender görülürler. Daha çok tekrarlayan düşükleri olan, erken doğum, rahimiçi gelişme geriliği, önceki doğumlarında bebeklerinde duruş bozuklukları (makat, yan ya da çapraz duruş) yaşamış olan kadınlarda yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılırlar.
Bu hastalıklar gebe kalamamaya değil, daha çok gebeliği sürdürüp canlı çocuk sahibi olamamaya neden olurlar.
Sınıflandırma
Class I: bazı organların hiç olmaması
vajinal agenezi: vajinanın olmaması. 1/5000 kadında görülür.
rahimağzı, rahim, Fallop tüplerinin olmaması da ender görülen durumlardır.
kombine agenezi: Mayer-Rokitanski sendromu adı verilen bu gelişim kusurunda vajina, rahimağzı, rahim ve tüpler yoktur. Yumurtalıkların işlevleri normal olduğundan dış görünümlerinde hiç bir sorun olmayan bu kadınlarda hiç adet görmemiş olma söz konusudur.
Class II: unikorn uterus
Burada söz konusu olan, müller kanallarından birinin hiç olmamasıdır. Bu yüzden asimetrik bir genital anatomi vardır.
Class III: uterus didelphis (didelfis okunur)
Bu durumda da her iki müller kanalı orta hatta hiç yaklaşmamış ve birleşmemiştir. Bu yüzden de iki rahim ve iki rahimağzı vardır. Çoğu durumda da vajinayı ortadan ikiye ayıran bir septum sözkonusudur (çift vajina).
Class IV: uterus bicornis (bikornis okunur)
Burada kısmi bir birleşme olmuş, ancak kaynaşma hiç olmamıştır. Rahimin üst yüzünde bir çöküntü vardır
Class V: uterus septus
Birleşme tam olmuş ancak içteki septum (perde) rahimağzından yukarıya doğru kaybolurken belli bir aşamada duraklamıştır. Duraklamanın olduğu yere göre rahimağzına yakın bir bölgeden, rahimin tepesinin iç kısmına kadar olan bir yerde belli bir uzunlukta septum (perde) söz konusudur. Rahim iç boşluğu (endometrium) bu septum nedeniyle iki ayrı bölüme ayrılır.
Class VI: DES (Dietilstilbestrol) anomalileri:
Annelerinin kendilerine gebe olduğu dönemlerde düşük tehdidi nedeniyle DES kullandıkları kadınlarda oluşan gelişim kusurlarıdır. Başta T şekilli rahim olmak üzere çok çeşitli yapısal kusurlara yol açmış olan "DES faciası" ülkemizi Avrupa kadar etkilemediğinden bu tür gelişim kusurları ülkemizde fazla değildir.
Class VI hariç, class sayısı arttıkça gelişim kusurunun toplumda görülme sıklığı da artar. Yani Class I'deki anomaliler ender görülürken, özellikle Class V ve Class VI anomalileri doğurganlıkla ilgili problem yaşayan kadınlarda sık görülürler.


Resimde sırayla komplet septum (rahimağzına kadar uzanan), inkomplet septum (rahimin içinde kalan) ve uterus bicornisin çeşitli ağırlık derecelerindeki görünümleri şematik olarak yer almaktadır.
Nasıl tanı konur?

@Mi_DeliMiDeli