Sayfalar

30 Eylül 2011 Cuma

İnsanın Fizyobiyolojik Değişimi


İnsanın Fizyobiyolojik Değişimi
İklim değişiyor; gezegenimiz değişiyor; DNA yapılarımız değişiyor; biz değişiyoruz! Değişim; son birkaç senedir belki de en çok işittiğimiz ve tartıştığımız kelime.
Her birey kendi içinde hissettiği gibi, "dışında" gördüğü dünyada da değişimlerin farkında artık. Öyle ki, bilimsel açıklamalarla desteklenen DNA değişimleri de bunun "somut" kanıtlarından biri olarak görülüyor. Şu bir gerçek ki, "değişiyoruz!". En küçük yapı birimlerimiz değişiyor; mikro makroya yansıyor ve bu değişimi tüm kainatta seyretmeye hazırlanıyoruz!
DNA yapılarımız, şimdiye kadar bilinen 2 sarmallı karbon bazlı yapıdan 1.024 sarmallı kristal yapıya dönüşmekte. Bu değişimin hissedilen ve tahmin edilen nedeni ise, geçmekte olduğumuz boyuta ayak uydurmak diyebiliriz. Elbette ki bu değişimi kucaklayanlar sadece biz insanlar değiliz; bizimle birlikte diğer tüm canlılar; hayvanlar, bitkiler, gezegenimizin yapısı da değişmekte. "Kıyamet" diye anılan sürecin başladığı buradan da anlaşılıyor sanıyorum; değişim...
Bilinçli ya da değil, her birimiz bu sürece tanık olmaktayız. Çoğunlukla doktor ya da benzeri şahıslara başvurulduğu taktirde sorun ya da çözüm bulunamaz. DNA değişimleri, canlılar üzerinde farklı şekillerde tepkimelere yol açmakta:
• Grip, soğuk algınlığı şeklinde tepkimeler (ateş, kemik ağrıları, terleme vb. Ancak ilaçlara yanıt vermezler.)
• Migren ağrıları;

Sağlık - Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri: DNA

Sağlık - Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri: DNA: DNA 1953 yılında Cambridge Üniversitesinden James Watson ve İngiliz Fizikçi Francis Crick'in DNA’nın üç boyutlu yapısına ait önerdikleri...

Eğitim : Ödev / Ders / Proje / Tez / Çizim

Karbonhidratların Tanımı ve Sınıflandırması

Karbonhidratların Tanımı ve Sınıflandırması
Aşağıdaki ders notu ile dersteki sunular birbirinden farklılık gösterebilir.
Karbonhidratların Tanımı
Karbonhidratlar, canlılarda bulunan organik moleküllerin üçüncü büyük grubunu oluşturur. C, H ve O elementlerinin Cn(H2O)n formülüne göre kurulmasıyla meydana gelir. Ancak bu genel formüle uyduğu halde karbonhidrat olmayan (Asetik asit C2H4O2; Laktik Asit – C3H6O3; gibi) veya genel formüle uymadığı halde karbonhidrat olan (Deoksiriboz – C5H10O4; Ramnoz – C6H12O5) bileşikler de vardır. Azot ve kükürt ihtiva eden bazı karbonhidratlar da bu genel formüle uymazlar. Karbonhidratlar, polihidroksilik alkollerin aldehit veya keton türevleri (monosakkaritler), bunların polimerleri (oligo- ve polisakkaritler), oksidasyon ürünleri (şeker asitleri), redüksiyon ürünleri (şeker alkolleri), substitüsyon ürünleri (amino şekerler) ve esterleri (sülfatlı veya fosfatlı esterleri)’dir.
Karbonhidratların Önemi
Karbonhidratlar canlılarda çok çeşitli amaçlarla kullanılır. Glikoz ve glikojen halinde hayvanların en önemli enerji kaynaklarından birisidir. Bitkilerde fotosentez ile oluşan nişasta depo edilerek enerji kaynağı olarak rol oynar. Polimerler halinde mikroorganizmaların koruyucu hücre duvarının yapısına katılır. Sellüloz, bitkilerin odunsu ve fibriller dokularının ve rijit hücre duvarının en önemli ekstrasellüler yapısal komponentidir. Glikozun metabolize edilmesi sonucunda çok sayıda biyolojik molekülün biyosentezinde öncül madde olarak kullanılan ara metabolitler ortaya çıkmaktadır. Basit şekerler purin, pirimidin ve fosfatlara bağlanarak nükleik asitleri, pepditlere bağlanarak pepdidoglikanları, lipidlere bağlanarak glikolipideri, sulfatlara bağlanarak mukopolisakkaritleri ve başka maddelere bağlanarak türev karbonhidratları oluştururlar.
Karbonhidratların Sınıflandırılması
Karbonhidratlar değişik şekillerde sınıflandırılabilir.
1. Moleküldeki basit şeker ünitelerinin sayısına göre

Monosakkaritler
Disakkaritler ve Oligosakkaritler
Polisakkaritler
2. Reaktif gruplarına göre:

Aldozlar
Ketozlar

3. Karbon zincirinin uzunluğuna göre:

Diozlar
Pentozlar
Triozlar
Hegsozlar
Tetrozlar
Heptozlar
Burada moleküldeki basit şeker sayısına göre karbonhidratları dört grupta incelenmiştir.
Monosakkaridler
Türev monosakkaridler
Disakkaritler
Polisakkaridler
Monosakkaridler, düşük molekül ağırlığına sahiptir ve (CH2O)n genel formülünde n 3-9 olmak üzere, karbonun hidratları olarak gösterilir. Türev monosakkaridler, monosakkaridlerin türevleridirler. Bunlar karbonil ve hidroksil gruplarından başka veya bunlara ilave olarak fonksiyonel gruplar ihtiva ederler. Oligosakkaridler ve polisakkaridler, monosakkarid artıklarının, büyük bir bileşiği meydana getirmek üzere asetal bağları ile kondenzasyonundan oluşmaktadır. En basit oligosakkarid iki monosakkaridden kurulmuştur ve buna disakkarid denir. Üç, dört ve beş monosakkaridden kurulmuş olanlara sırasıyla tri-, tetra- ve pentasakkarid denir. Polisakkaridler, çok sayıda tek tip monosakkaridin (homopolisakkarid’ler) veya iki veya daha fazla değişik tip monosakkaridin (heteropolisakkarid’ler) kondenzasyonu ile meydana gelmiş molekül ağırlıkları yüksek polimerlerdir.
1 - Monosakkaridler
Monosakkaritlerin yapısında bir karbon iskeletin birinci karbonunda aldehit (-COH) veya keton (-C-0-) grubu (ki; bu gruplara aynı zamanda karbonil grubu veya aktif şeker grubu da denir) ve iskeletin geri kalan kısımında da çok miktarda hidroksil grubu eklenmiş halde bulunur. Aldehit grubu taşıyan monosakkaride “aldoz”, keton grubu taşıyana da “ketoz” adı verilir.
............
Aldehit Grubu .................................Keton Grubu

Hepatit hastalarına bitkisel ilaç uyarısı

Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Özkan, aflatoksin, ağır metal, hatta arsenik gibi zararlı maddeler içeren bitkisel ilaçların, hepatit hastaları için zararlı olduğunu bildirdi.
Antalya'nın Manavgat ilçesi Kızılağaç beldesinde dün başlayan 8. Hepato Gastroenteroloji Kongresi'nde, hepatoloji ve gastroenteroloji alanlarında yaşanan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenlendi.

Güzellik Salonu / Güzellik - Bakım: Form tutmak için erken yatın

Güzellik Salonu / Güzellik - Bakım: Form tutmak için erken yatın: Avustralyalı bilim adamlarının yaptığı araştırma, erken yatıp erken kalkmanın gelişim çağındaki çocukların obez olma ihtimalini azalttığ...

Güzellik Sırları , Güzellik Oyunları Estetik - Plastik Cerrahi( Estetik,Cilt - Saç Bakımı,Makyaj,kozmetik,Egsersiz )

29 Eylül 2011 Perşembe

Uzun boylu, esmer tenli, ince bir fiziğe sahipseniz

Uzun boylu, esmer tenli, ince bir fiziğe sahipseniz, yaş aralığınız 20 ile 35 ise ve bir de sigara içiyorsanız aman dikkat!


Genetik faktörler, hormonlar, yenilip içilenler, yaşanılan çevre ve stres başlı başına hastalık sebebi olabiliyor. Ama bazen de fiziksel özellikler, bazı çevresel faktörlerle birleşince hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Semih Halezeroğlu, tıpta “Pnömotoraks” olarak adlandırılan hastalığın buna iyi bir örnek olduğunu söylüyor.
Çünkü bu hastalık uzun boylu, esmer tenli, ince bir fiziğe sahip olan 20-35 yaş arasındaki erkeklerde görülüyor. Bu kişiler bir de sigara içiyorsa, akciğerleri daha fazla dayanamıyor ve akciğerlerin üzerinde bazı baloncuklar oluşuyor. Daha sonra bu baloncuklar patlıyor ve akciğer neredeyse portakal kadar kalıyor. Bu durumdaki kişilerin acilen doktora gitmesi şart çünkü nefes alamıyorlar, doktora yetişemezlerse son derece ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

28 Eylül 2011 Çarşamba

İnsüline ek tedavi umut oldu - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

İnsüline ek tedavi umut oldu - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: Genel Sağlık Sağlıklı Yaşam / İlkyardım / sağlık Haberleri

- Google Araç Çubuğu kullanılarak gönderildi

Genel Sağlık Sağlıklı Yaşam / İlkyardım / sağlık Haberleri

@Mi_DeliMiDeli