Sayfalar

Biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Biyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Nisan 2014 Salı

Cilt kanserinde Genetik mutasyon riski.


Cilt kanseri,Genetik,mutasyon,sağlık,hastalık,tedavi,biyoloji,Patoloji Bilim insanları bazı insanlarda neden genetik mirasları nedeniyle cilt kanseri riskinin daha fazla olduğunu anlama yolunda bir adım attıklarını söylüyorlar.
Bir İngiliz araştırma ekibi yeni belirlenen bir gen mutasyonunun, bazı durumlarda cilt kanserinin bir türü olan melanoma neden olduğunu söylüyor.

Nature Genetics dergisinde yayınladıkları yazıya göre bu keşif yeni tarama yöntemlerinin önünü açacak.
Melanom riski güneşe maruz kalma, cilt tipi ve genetik miras gibi çeşitli faktörlere bağlı.

15 Mart 2012 Perşembe

Biyokimya Tahlilleri

 Biyokimya Tahlilleri

-CA: Kalsiyum
Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. Ayrıca kemik için de önemlidir. Kemik metastazları, akromegali gibi durumlarda kalsiyum düzeyi artarken D vitamini eksikliği, magnezyum eksikliği, kronik böbrek yetmezliği gibi durumlarda kalsiyum düzeyi azalır.
-PHOS: Fosfor

Biyoloji Laboratuvarında Kullanılan Araç - Gereçler

 Biyoloji laboratuvarında kullanılan başlıca araç-gereçler şunlardır:

Biyoloji laboratuvarındaki en temel araç ise "mikroskoptur".Herhangi bir mikroskopu kullanmadaki temel amaç , incelenecek cismi büyütmek ve netleştirmektir.

12 Temmuz 2011 Salı

Göbek deliğinde bin 400 bakteri var

ABD'de bulunan Kuzey Carolina Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, insanların göbek deliğinde ortalama bin 400 bakteri olduğunu ortaya çıkardı.

Göbek deliğindeki bakterilerden 662'sinin daha önce görülmemiş bakteri türleri olduğunu açıklayan araştırmacılar, bakterilerin yüzde 80'inin ise cilt üzerinde sıkça rastlanan, zararsız türlerden olduğunu belirtti.

Şampuan şişmanlatır mı demeyin !..

Kozmetik ürünlerinin içinde bulunan birtakım kimyasalların şişmanlamaya neden olduğu belirlendi.

New York Mount Sinai Tıp Merkezi'nde yapılan bir araştırma, şampuan ve sabun gibi temizlik ürünlerinin yüzde 70'inde bulunan fitalat maddesinin iç salgı bezlerinin işlevini sekteye uğrattığını gösteriyor.

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Tıpta çığır açan gelişme!

Dünyada ilk kez insan eliyle laboratuvar ortamında üretilen yapay organ, bir hastaya nakledildi.
Uluslararası bir cerrah ekibi İsveç'te dünyanın ilk sentetik organ naklini yaptılar.
Londra'da bilimadamlarının hastadan alınan kök hücrelerle kaplayarak geliştirdikleri yapay soluk borusu nakli 9 Haziran'da başarıyla yerine getirildi.
Donör gerektirmeyen teknik sayesinde vücudun organı reddetme riski de bulunmuyor. Cerrahlar sentetik nefes borusunun birkaç günde yapılabileceğini belirtiyorlar. Karolinska Üniversite hastanesinde İtalyan Profesör Paolo Macchiarini başkanlığındaki ekibin yürüttüğü 12 saat süren operasyonun üzerinden bir ay geçtikten sonra 36 yaşındaki kanser hastasının durumunun iyi olduğu bildirildi.

Akciğer kanserinin 'ALK' mutasyonu bulunan bir türünde umut ışığı!

Akciğer kanserinin 'ALK' mutasyonu bulunan bir türünde ileri evre hastaların kullanabileceği yeni bir ilaç geliştirildi. Henüz ruhsat almayan ilaç şu an sadece klinik araştırma kapsamında kullanılıyor.
Henüz tüm faz çalışmaları tamamlanmamasına karşın, FDA tarafından başvuru için kabul edilen ''Crizotinib'' isimli ilacın daha önce 2-3 basamak tedavi almış ileri evre hastalarında kullanılmasıyla, yüzde 50'nin üstünde kısmi ya da tam yanıt elde edildi.

20 Mart 2011 Pazar

Virüsler

Tabiattaki tüm varlıklar canlı form ve cansız form olarak iki gruba ayrılmışlardır.Cansız forma dahil olan varlıklar, üreyemeyen, solunum yapmayan beslenmeye ihtiyacı olamayan tüm varlıklardır. Örneğin denizler, göller, kayalar, bulutlar, dağlar vs. ekosistem içerisinde sürekli bir dönüşüm içerisinde olmasına rağmen canlı sayılmazlar.

Bir varlığın canlı sayılabilmesi için, az öncede belirttiğimiz gibi üreyebilmesi, beslenebilmesi, solunum yapabilmesi ve diğer canlılarla sürekli bir ilişki içerisinde olması gerekirki ancak böyle bir varlığa canlı denebilir. Bugün bilim adamları, canlıları sistematik olarak sınıflandırırken virüsün hangi kategoriye konacağı konusunda hala bir ittifak kuramamıştır.
Çünki virüsler bazı hallerde canlı gibi davranırken diğer bazı hallerde tam bir " inorganik " madde gibi davranır.Dolayısıyla ortaya büyük bir tezat çıkmaktadır.Virüslerin nasıl olupta hem canlı gibi davrandıklarını hemde cansız gibi göründüklerini, düşündürücü yaşam döngülerini inceleyerek anlamaya çalışalım.
Virüsün anatomisi:
Virüs, doğadaki en basit canlı türlerinden bile daha basit bir yapıya sahiptir.Bildiğiniz gibi bakterilerin vücudu yanlızca tek bir hücreden oluşan yalın bir anatomiye sahiptir.Fakat virüslerin vücudu bir hücreden bile oluşmaz.Yanlızca hücreyi oluşturan temel yapıtaşlarının çok az bir miktarının yine kompleks bir yapı oluşturmalarından meydana gelmiştir.
Bir hücre proteinlerden, nükleik asitlerden, hücre zarından, kompleks organellerden (mitekondri, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı, ribozomlar vs.), nukleus (çekirdek) den ve daha birçok enzim ve sayamadığımız kimyasal moleküllerden oluşan oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir.
Virüsler ise yukarıda saydığımız hücre yapıtaşlarından yanlızca üç tanesinin kompleks oluşturmasıyla meydana gelir.Bu yapıtaşları protein, enzim ve nükleik asitlerdir.Bazı virüslerde ise yağ moleküllerinede rastlanılır.Virüs, yanlızca bu üç yapıtaşından oluşan basit bir yapıya sahip olmasına karşın ne amaç uğuruna kendini çoğaltmaya çalıştığını ve canlı - cansız formları arasında nasıl gidip geldiği çözülememiş mühim bir problemdir.
Virüsler ancak " Elektron mikroskobu " ile görülebilirler.Işık mikroskopları ile görülmeleri imkansızdır.Öyleki bir virüs bakteriyle kıyaslandığında, bakterinin yanında çok küçük kalan bir boyuta sahiptir ve boyu ancak
" nm " (nanometre, yani metrenin milyarda biri) uzunluk birimi ile ölçülebilir.
Şimdi bir virüsün anatomisin şekil üzerinde inceleyelim.
Image

@Mi_DeliMiDeli