Sayfalar

3 Eylül 2010 Cuma

İlerleyen Yaşlarda, Erkeklerde Sağlıklı Cinsel Yaşamın Dengesini Bozan Bir Durum: ANDROPOZ

İlerleyen Yaşlarda, Erkeklerde Sağlıklı Cinsel Yaşamın Dengesini Bozan Diğer Bir Durum: ANDROPOZ

Andropoz Nedir?

Kadın cinsel hormonu belli bir yaştan sonra sıfıra inmekte ve menopoz denilen bu durum ortaya çıkmaktadır. Erkekte de belli bir yaştan sonra hormon seviyelerinde bir değişiklik söz konusudur. 45-50 yaşından itibaren erkeklik hormonu olan testosteron yanında böbreküstü bezinden salgılanan aynı yapıdaki hormonlar devamlı bir düşüş gösteriyorlar, ama hiç bir zaman bu seviye, ileri yaşta bile, sıfır olmuyor. “Andropoz'"olarak da adlandırılan bu durum, cinsel fonksiyonun gerilemesi yanında, cinsel arzu ve zihinsel fonksiyonlarda da düşmeye neden oluyor. Ayrıca yorgunluk hali ve uyku problemleri duygusal değişiklikler, iktidarsızlık, depresyon, cinsel güç azalması, osteoporoz, meni kalitesi ve kaslarda olumsuz etkiler, yine erkeklik/androjen hormonlarının eksikliği, vücut yapısı değişikliğine sebep olarak bilhassa karında 10-15 kg yağ tutulmasına yol açıyor.

Ortalama yaşam süresi uzadığı için yaşlanmaya bağlı sorunların artacağı ve andropoza bağlı problemlerin artması, geliştirilen tedavi yöntemleri dikkat çekiyor.

Türkiye 'de 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 52'sinde cinsel performansta ve istekte azalma olduğu, ancak doktor başvurusunun azlığına bağlı bu rakamların gerçeğin oldukça altında kaldığı tahmin edilmektedir.

Tüm bu bulguları özetlersek andropoz, erkeklerde ilerleyen yaşa bağlı görülen fiziksel ve zihinsel değişikliklerin, androjen hormonlarının azalmasıyla birlikte bir klinik tabloya dönüşmesidir.

Kadın Anatomisi, Genital Anatomi, Cinsel Bölge,HPV

Kadın üreme organlarını ve genital anatomiyi incelerken iki bölümde irdelemek uygundur. Dış genital organlar olarak büyük dudaklar (labia majora), küçük dudaklar (labia minora), klitoris ve kızlık zarı (hymen)gözlenir. İç genital organlar ise daha çok üreme ile ilgili olup hazne (vajina, vajen)), rahim ağzı, rahim (uterus), tüpler (kanallar) ve yumurtalıklar (overler) olarak değerlendirilmektedir.

KADININ DIŞ GENİTAL ORGANLARI:


Labia majora veya büyük dudaklar

Kadın Anatomisi - Kadın Anatomisi Hakkında - Kadının Anatomik Yapısı

KADININ ANATOMİK YAPISI


Kadın üreme organları (genital organlar) dışta yer alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (latince pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.



Kemik Çatı


Kadın doğası gebe kalmaya, rahim içinde gelişmekte olan bebeği büyütmeye ve nihayet olgunlaşmış bebeği dünyaya getirmeye göre düzenlenmiştir. Bu görevleri yerine getirmek amacına yönelik olarak kadının kemik çatısı erkeğin kemik çatısına göre belirgin farklılıklar gösterir:






Molloskum Kontagiosum Hastalığı

Molloskum Kontagiosum Hastalığı

Molluskum kontagiozum bir virüs türü olan poxvirus tarafından meydana gelen derinin iyi huylu bir hastalığıdır. Molloskum kontagiosum bir zamanlar en çok çocuklarda görülürken, daha sonraları gitgide artarak cinsel temasla bulaşan bir hastalık haline gelmiştir. Her iki cinste özellikle kasıklar, genital bölgeler ve makat civarında görülür. Genellikle çok sayıda, inci taneleri gibi, sivilce benzeri ama sivilceden daha sert, göbekli kabartılar şeklinde görülür. Hızlı bir şekilde tüm vücuda yayılabilirler.
Cinsel temasla bulaşabildiği gibi direk temasla, virüsle bulaşık olan (kontamine) havlu, çarşaf vb. ile bulaşır.

CIN 1 CIN 2 CIN 3, ASCUS

CIN 1 CIN 2 CIN 3, ASCUS

CIN tanısı (CIN 1, CIN 2, CIN 3) genelde karşımıza rutin alınan bir smear testi sonucunda veya HPV varlığında yapılan takipte yine pap smear testinde bazı hücresel değişikliklerin çıkması ile konmaktadır. Bazen smear testinde ASCUS çıkması sonucu yapılan ileri tetkiklerde tespit edilmektedir. Rahim ağzında tek bir bölgede, genellikle transformasyon alanı denilen bölgede başlayan CIN kendisi kanser olmayıp , rahim ağzı kanserinin öncüsü bir lezyondur. CİN genelde 3 derece ile sınıflandırılır ve bu sınıflama rahim ağzının epitel olarak isimlendirilen üst dokusunu tutmadaki derinliğine göre yapılmaktadır. Epitelyal yüzeyin % 25 'i tutulmuş ise CİN 1 (Hafif displazi) , % 50 'si tutulmuş ise CİN 2 (Orta derece displazi) ve % 75 'i veya daha fazlası tutulmuş ise CİN 3 (Ağır displazi) olarak sınıflandırılmaktadır. Cin 'in hafif formundan ağır formuna geçmesi için birçok yıl gerekmektedir. CİN 3 karsinoma in situ' ya yani rahim ağzı kanseri başlangıcına dönüşmekte ve en sonunda serviksin ilerlemiş kanseri oluşmaktadır. Son yıllarda smear testi ile yapılan sınıflamada Bethesta sistemi kullanılmakta olup , bu sisteme göre LSİL CİN 1(CIN I)’ e tekabül etmektedir. HSİL ise CİN 2- CİN 3 (CIN II- CIN III) anlamına gelmektedir. Genellikle patoloji raporlarında her iki terim de birlikte bulunmaktadır.
CIN sorunu kadınlarda ne sıklıkla gözlenir?

Agoni ( Can Çekişme ) ve Agoni Belirtileri

Agoni

"Agoni" can çekisme demektir. Nükleer patlama benzeri olaylarda ölen kisiler disinda her ölümde uzun ya da kisa süren bir Agoni dönemi mevcuttur. Agoni süresi birden ölümlerde çok kisadir(beyin kanamasi,inhibisyon; kronik hastaliklardan ölenlerde.ise saatlerce ve hatta günlerce uzayabilir.

Adli Tıp Terimleri

ADLİ TIP TERİMLERİ

A:
a.,A. arter (atardamar)kısaltılmış şekil, arteria.
ABDOMEN karın, batın
ABDOMİNAL karına ait, karın içi
ABONDAN bol, fazla miktarda
ABORTUS düşük, çocuk düşürme
ABULİ iradesizlik, irade yitimi
ADULT erişkin, erişkinlik çağıyla ilgili
AGONİ can çekişme
AJİTASYON huzursuzluk, tedirginlik, iç çalkantısı.
AJİTE heyecanlı, tedirginlik, huzursuzluk
AKUT had, hızlı gelişen, şiddetli
ALVEOL kese, kese şeklinde oluşum, diş yuvası
AMFİZEM bkz.emfizem
AMNEZİ unutkanlık
AMNİOS., (AMNİON) ZARI rahimdeki bebeği kuşatan ince zar
AMPUTASYON kesme, kesilme (kol ve bacak kaybı için)
AMPUTE kesilmiş
ANASTOMOZ ağızlaşma, ağızlaştırma, normal olarak ayrı
olan organik iki aralık veya organ arasında cerrahi bir
pasaj veya patolojik geçit oluşumu
ANATOMİ canlı varlıkların yapı ve şeklini inceleyen bilim dalı
ANAZARKA yaygın ödem
ANTERİOR öndeki, önde bulunan, öncel
ANEVRİZMA atardamar veya kalpte meydana gelen yerel genişleme
ANFİZEM bkz. emfizem
ANKİLOZ eklem kaynaşması, yapışıklık
ANOKSİ oksijen eksikliği
ANOREXİA NEVROSA psikolojik nedenlere bağlı iştahsızlık
ANTRAKOZ akciğerlerin kömür tozu hastalığı

29 Ağustos 2010 Pazar

Gardnerella vajiniti ( Bakteriyel vaginit)

Genellikle cinsel ilişki ile bulaşan Gardnerella vajinalis isimli bakterinin yol açtığı bir enfeksiyondur. Ayrıca vajinanın normal florasının doğal bileşeni olan laktobasillerin sayıca azalması ve yerini başta gardnerella vajinalis olmak üzere diğer bazı bakterilerin almasıyla da oluşmaktadır. Bu vaginit türünün meydana gelme mekanizması diğerlerinden farklı olmakla beraber en sık görülen sebeplerden birisi sık sık yapılan vajinal duş uygulamalarıdır. Genelde üreme çağındaki kadınlarda rastlanır.

Genital Herpes ,Cinsel Uçuk Genital Aft

Genital Herpes ,Cinsel Uçuk
Genital Aft


Genital herpes (genital uçuk) HSV-1 (herpes simplex virus tip 1) ya da HSV-2'nin etken olduğu, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır; ancak daha sık görülen etkeni HSV-2 ‘dir. Özellikle HSV-tip 2 genital bölgeyi, makat, kalça bölgesini; tip 1 ise genellikle ağız, yüz ve dudakları etkiler.HSV tip 1 yüz ve dudak enfeksiyonu ve uçuğu da kapsayan yüz herpesi ile sonuçlanır. Herpes virüsleri vücutta belirli sinir hücrelerine yerleşir ve bu enfeksiyonu geçiren kişilerin bazılarında, yaşamları boyunca zaman zaman belirtilerin tekrarlamasına neden olur. Halk arasında cinsel uçuk ya da cinsel aft olarak da bilinir.

Erkekte HPV Resimleri, Kondilom Genital Siğil Fotoğrafları

HPV virüsuna bağlı genital siğiller (kondilom) tek olabileceği gibi genellikle birden fazla bulunmaktadır. Aşağıdaki hpv-genital siğil resimlerinde kondilomlar ok işareti ile gösterilmiş olup değişik sayı ve büyüklüktedirler ve sadece eğitim -bilgilendirme amaçlı siteye konmuşlardır.

Kadında HPV Resimleri, Kondilom Genital Siğil Görüntüleri

HPV virüsuna bağlı genital siğiller (kondilom) tek olabileceği gibi genellikle birden fazla bulunmaktadır. Aşağıdaki hpv-genital siğil resimlerinde kondilomlar ok işareti ile gösterilmiş olup değişik sayı ve büyüklüktedirler ve sadece eğitim -bilgilendirme amaçlı siteye konmuşlardır.

Genital Siğil, Kondilom, HPV Resimleri

ağıda verilen hpv virüsüne ait genital siğilleri içeren resimler eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır.. Genital siğller 1-2 tane olabileceği gibi daha yaygın da olabilmektedir. Değişik boyutlarda olabilen genital siğiller hakkında bir fikir edinmeniz için aşağıdaki resimleri inceleyebilirsiniz..

28 Ağustos 2010 Cumartesi

# Ülser ilacı piyasadan toplanıyor

Ülser ilacı piyasadan toplanıyor

Sağlık Bakanlığı, ''Nevofam 40 mg. Tablet'' adlı ilacın bir serisinin piyasadan geri çekilmesini istedi.


Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, ülser, gastrit ve reflü gibi mide hastalıklarının tedavisinde kullanılan ''Nevofam 40 mg. Tablet'' adlı ilacın 09H245211 seri numaralısının (İmal tarihi:08.2009-Son kullanma tarihi:08.2011) yapılan inceleme ve analiz sonuçlarına göre uygun bulunmadığını belirterek, 2. sınıf B seviyesinde geri çekme işlemi uygulanmasını istedi.

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Vücudun Ürettiği Uyuşturucu Maddeler - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Vücudun Ürettiği Uyuşturucu Maddeler - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "Haşhaş kapsülünün çizilmesi ile elde edilen afyonun, etkin (=müessir) maddesi bir alka-loid olup, morfin adını alır. Afyona akraba olan ve uyuşturucu bir etkiye sahip kimyasal maddelere ofiat veya morfin denir. Bunlar çok az dozlarda almsalar dahi, olağanüstü bir etki mekanizması gösterir. Bu nedenle çok ağır ve tedavi ümidi olmayan; ancak çok acı veren hastalıklarda; bu türevden ilaçlar verilerek hastanın acısı dindirilir. Ancak normal durumlarda bu tip uyuşturucuların alımı ve satımı kanunen yasaklanmıştır. Çünkü bunlar zaman içinde alışkanlık yaparak, insan neslini tehdit ederler.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Estetik Ameliyat Sonrası Bakım - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Estetik Ameliyat Sonrası Bakım - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "Estetik Ameliyat Sonrası Bakım


Kepçe Kulak Asistan Ders Notu

Kepçe Kulak Asistan Ders Notu - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "Kepçe Kulak Asistan Ders Notu
Yazar: Prof. Dr. Kutlu Sevin

Kepçe kulak deformitesi beyaz ırkta % 5 oranında görülür ve herediter otozomal dominant geçiş gösterir. Kepçe kulak deformitesinde kulağın üst-dış kenarı saçlı deriden 2 cm'den daha uzak, kafa ile arasındaki açı normalden geniş (normalde 23 derece) ve kulak kıkırdak kıvrımları siliktir. Bu görüntü kepçe kulak ve normalden büyük kulak izlenimi verir.

Özellikle okul çağındaki çocukları psikolojik olarak da etkileyen bu deformitenin düzeltilmesi için eskiden beri birçok cerrahi yöntem tarif edilmiştir. 150 yıl kadar önce Diffenbach kepçe kulak kıkırdağını mastoide dikerek düzeltmeye çalışmış, 1910 yılında ise Luckett tarafından deformitenin esas nedeni olan sığ veya hiç olmayan antihelikal katlantının oluşturulmasına yönelik girişim tarif edilerek yeni bir boyut kazandırılmıştır.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

AIDS - Associated Viral Oncogenesis

AIDS-Associated Viral Oncogenesis

Image

AIDS-Associated Viral Oncogenesis (Cancer Treatment and Research) by Craig Meyers
Publisher: Springer; 1 edition (May 4, 2007) | ISBN: 0387468048 | Pages: 270 | PDF | 6.2 MB

Drugs The Straight Facts HIV/AIDS Treatment Drugs

Uyuşturucu Düz Gerçekler HIV / AIDS Tedavi İlaçlar

Image


Quote:
Author: Brigid M. Kane; David J. Triggle
Year Published: 2008
Publisher: Facts On File
Format: PDF 120 pages

1 Ağustos 2010 Pazar

Embriyo transferine sınırlama çoğul gebeliği azalttı

Embriyo transferine sınırlama çoğul gebeliği azalttı

Çoğul gebeliklerin önlenmesi amacıyla embriyo transferine ''tek'' sınırlaması getirilmesiyle, çoğul gebelik oranlarının azaldığı ve tek embriyo ile gebelik oranının yüzde 47 olduğu belirtildi.
Uzmanlar, düzenleme öncesinde yüzde 60 tek, yüzde 35 ikiz ve yüzde 5 üçüz ya da dördüz gebelik elde edilirken, düzenleme sonrasında bu oranın yüzde 85 tek ve yüzde 15 ikiz gebelik şeklinde olduğunu ifade etti. Maya Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Tıbbi Direktörü ve Kadın Hastalıkları-Doğum Uzmanı Operatör Dr. Osman Denizhan Özgün, kısırlık tedavisinde mikroenjeksiyon başta olmak üzere çok çeşitli yardımcı üreme tekniği kullanıldığını söyledi.

31 Temmuz 2010 Cumartesi

Nefes Kokusu

Nefes Kokusu

Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir. Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: - Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun veya sinüz hastalıkları - Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı - Kusma veya uzun süreli perhizler Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar sırasında da nefes kokusu hissedilir. Her şeyden önce, ağız temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Çürük dişler tedavi ettirilmeli, yenilen ve içilen şeylerin kokusuz olmasına dikkat edilmelidir. Her gün temiz havada yürümek de faydalıdır. Kısa sürede geçmeyen nefes kokularında bir doktora başvurmak gerekir.
kanda kolestrol yüksekliği

25 Temmuz 2010 Pazar

Yağ yakmak için kalp atışımız kaç olmalıdır ?

Yağ yakmak için kalp atışımız kaç olmalıdır ?
Kalp atışı ( Nabız-HR ), kalbin bir dakikadaki atım sayısıdır. Genellikle sol şakak ya da iç bileğe hafifçe dokunmak suretiyle, belirli bir zaman aralığındaki vuruşun sayılması ile bulunur. Pratikte bilek veya şakak parmakla hafifçe dokunularak 15 saniye süreyle tutulur ve çıkan sayı 4′le çarpılır. Başka bir açıklama ile; sıfırdan başlayarak on saniye içinde kalp atışınızı 10′a kadar saya-bilirseniz, kalp atımınız (HR), dakikada 60 demektir.

Metabolizma Nedir ve Neden Önemlidir ?

Metabolizma Nedir ve Neden Önemlidir ?
Metabolizma, vücudun temel fonksiyonlarını devam ettirebilmek için yaktığı enerji miktarıdır. Yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sırasında vücudunuz devamlı kalori yakar.
Metabolizma vücut bileşimleri tarafından etkilenmektedir. Bu bileşimler, vücuttaki kas ve yağ dokularının birbirlerine oranıdır.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

7 soruda PAP Smear testi

Hastalık gelişmeden yıllar önce, kanser öncüsü hücresel değişiklikler ortaya çıkıyor. Smear testi ile bu değişiklikler kolayca fark edilebiliyor ve kanser gelişmeden müdahale imkanı doğuyor



Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Kayhan Yakın, smear testinin yaygın olarak uygulandığı ülkelerde rahim ağzı kanserinin görülme sıklığının son derece az olduğunu belirtiyor. İşte rahim ağzı kanserinde erken tanı sağlayan ve hayat kurtaran PAP Smear testi hakkında bilinmesi gerekenler



Pap smear testi rahim ağzından basit bir sürüntü ile alınan hücrelerin mikroskop altında incelenmesi ile rahim ağzı kanseri gelişmeden önce gözlenen hücresel değişikliklerin araştırılmasıdır.

Aids 20 yıl sonra belirti verebilir

Human Immunodeficieny Virus yani, İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsünün vücuda girdikten sonra belirti vermesi tamamen kişinin bağışıklık sistemine bağlı.






Virüsün kuluçka süresi 3 ile 20 sene arasında değişebilir.



Hastalık belirti vermediği dönemde bile bulaşma olur.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Subdermal (derialtı) gestajen implantasyonu — Implanon

Subdermal (derialtı) gestajen implantasyonu—Implanon

Kadın Doğum Kontrol Yontem

Sanki bir bilimkurgu filmi: Ufacık bir plastik çubuk deri al*tına yerleştiriliyor ve üç yıl boyunca korunma diye bir so*run kalmıyor. Üstelik son derece de güvenilir!

Bakırlı Spiraller, Doğum Kontrol Yöntemleri Spiral

Bakırlı Spiraller, Doğum Kontrol Yöntemleri Spiral

Ağır metallerin, özellikle de bakırın gebelik önleyici etkisi hayvanlarla yapılan deneyler sonucunda ortaya çıkarıldı. Etken maddesiz spirallerle edinilen deneyimden, peserin yüzey alanı ne kadar büyükse güvenilirliğinin de o kadar yüksek olduğu biliniyordu. Böylece, az çok T harfine ben*zeyen rahim içi peserler geliştirildi. İki yatay (düz ya da eğri) kol, dikey bir ayağa bağlanmıştır, bunun üzerine ince bir bakır tel sarılmış ve böylelikle uzun süre yetecek büyüklük*te bir bakır deposu oluşturan büyük bir yüzey alam elde dilmiştir Ayağın alt ucuna kısa kontrol ipçikleri bağlıdır.

Hormonlu Spiral: İntrauterin Sistem

Hormonlu Spiral: İntrauterin Sistem

Kadınların dilediği en iyi korunma yöntemi, yıllarca kafala*rını bir daha meşgul etmeyecek, kısırlaştırma kadar güven*li, ama geri dönüşü de olan, uygulanması basit ve taham*mülü kolay korunmadır. Avrupa piyasasına sürüldüğünden bu yana elde edilen olumlu deneyimlere bakılacak olursa, hormonlu spiral Mirena, bu taleplere en yakın yöntemdir.

Rahim İçi Araç (Spiral)

Rahim İçi Araç (Spiral)

Giderek daha popüler bir doğum kontrol yöntemi haline gelen rahim içi araçlar 40 yıla yakın bir süredir kullanılmaktadır.Dünyanın her yanında kadınlar bu yöntemi etkin ve güvenilir bulmuşlardır.Günümüzde en yaygın kullanılan geri dönüşlü uzun etkili doğum kontrol yöntemidir.Tanım olarak rahim içine yerleştirilen küçük plastik bir cisimdir.
3 çeşidi vardır:
Katkısız spiraller
Bakırlı spiraller
Hormonlu spiraller
Etki mekanizması:Bakırlı spiraller spermin yumurtaya ulaşmasına,yumurta transportuna ve döllenmeye engel olarak ,hormonlu (progesteron hormonu içeren) spiraller spermlerin rahim ağzından geçmesini engelleyerek doğum kontrol etkisini gösterirler.Rahim içi araç varlığında gebe kalma riski % 1 ‘den azdır.

Kadında Cerrahi Sterilizasyon (Tüp Bağlanması)

Kadında Cerrahi Sterilizasyon (Tüp Bağlanması)

KADINDA CERRAHİ STERİLİZASYON(TÜP BAĞLANMASI)
Tüp bağlanması, başka çocuk istemeyen ve doğurganlığını sona erdirmek isteyen çiftler için en güvenilir yöntemlerden biridir.Cinsel fonksiyon bozukluğu veya vücudun diğer işlevlerinde bozukluğa sebep olmaz.
Bu işlem iki şekilde yapılır:
Minilaparotomi:Çok küçük bir kesi ile tüplere ulaşılıp bağlanır. Laparoskopi:Tüpler laparoskop kullanılarak (kapalı ameliyat) bağlanır.
Tüp bağlanması hormonları etkilemez adet düzenini bozmaz,kadınlık görünümünde ve cinsel işlevde değişikliğe neden olmaz.
Etki mekanizması:Normal şartlarda yumurta ile sperm tüpte karşılaşır ve döllenme olur.Tüplerin bağlanmasıyla bu önlenmiş olur.Başarısızlık oranı 1000’de 2 kadardır.

Doğum Kontrol Yöntemleri Bariyer Yöntemleri

Bariyer Yöntemleri

Bariyer ile Doğum Kontrolü

Eğer gebeliğe elverişli günlerde spermlerin döllenmeye hazır yumurta ile temasını önleyen güvenilir korunma araçları olmasaydı, önceki bölümlerde sizlere tanıttığımız doğurganlığı saptama yöntemleri çoğu çiftin aşk hayatını fena halde kısıtlardı.

Bariyer yöntemleri denen bu araçlar yalnızca acil du*rumda kullanmak için uygundur. Adından da belli oldu*ğu gibi, bu yöntemler dölyatağına giden yolda spermlerin (bazı durumlarda hastalık kaynaklarının da) önüne bariyer kurar, set çeker.

Rahim dışı gebeliğin sona erdirilmesi

Rahim dışı gebeliğin sona erdirilmesi

Döllenme sırasında, bir spermatozoid'le fallop borusunun üçte bir dış kıvrımında karşılaşan yumurtacık, yumurtayı veya embriyo*nun ilk hücresini oluşturur. Bölünmeye baş*layan bu yumurta, döl yatağına doğru iler*ler. Burada yuvarlanır ve prensip olarak sümüksü zar içine yerleşir. Plasenta'nın oluş*masını da bu hazırlar.

Güneşe bakmak körlük riskini artırıyor

Güneşe bakmak körlük riskini artırıyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Orhan, güneş ve ultraviyole ışınlarının gözleri tehdit ettiğini belirterek, hiçbir zaman güneşe doğrudan bakılmaması ve ultraviyole blokajı yapabilen güneş gözlüklerinin alınması gerektiğini söyledi.

13 Temmuz 2010 Salı

Cevizin bunamaya karşı da koruyucu etkisi var

Bunamaya karşı ceviz

Bilim adamları, kalp ve damar sağlığı açısından oldukça yararlı olduğu bilinen cevizin, bunamaya karşı da koruyucu olabileceğini ortaya koydu.
İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, Hintli doktor Abba Chauhan'ın New York Enstitüsünden bilim adamlarıyla birlikte yaptığı araştırmada, ceviz türü kuruyemişlerin içerdiği vitaminlerin, antioksidanların ve yağ asitlerinin bunama riskini azaltmak ve Alzheimer hastalığının gelişim sürecini yavaşlatmakta etkili olabileceği gözlemlendi.
Bunama belirtisi gösteren fareler üzerinde yapılan testlerde, cevizle beslenen farelerdeki beyin faaliyetlerinin diğerlerine nazaran düzelme gösterdiğini gözlemleyen bilim adamları, kuruyemiş verilmeyen hayvanlar da ise belirtilerin her geçen gün arttığını tespit etti.

Sigara bırakma ilaçları bedava olacak

Sigara bırakma ilaçları bedava olacak

Sağlık Bakanlığı, SGK'nın sigara bırakma ilaçlarını geri ödeme kapsamına almaması halinde, alternatif olarak risk gruplarına sigara bırakma ilaçlarını ücretsiz dağıtacak.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, iller genelinde 183 olan sigara bırakma polikliniği sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Sigara bırakma tedavisinde kullanılan ilaçların geri ödeme kapsamına alınmasına ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. SGK'nın bunu benimsememe ihtimaline karşılık, alternatif plan olarak Bakanlığımızca risk gruplarına bu ilaçların ücretsiz dağıtımı üzerinde çalışıyoruz” dedi.

D vitamini çok Önemli !

Mutlaka D vitamini alın

Araştırmalar, yeterince D vitaminine sahip olmayan insanların, Parkinson hastalığına yakalanma risklerinin yüksek olduğunu belirtti.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Kürtaj, Endoservikal Küretaj Biopsi

Kürtaj, küçük bir müdahale ile  rahim içinden doku almak anlamına gelir. Kürtaj kelimesi rahim içinden biopsi almak işlemi için kullanıldığı gibi  genellikle rahim içindeki gebeliğin özel bir yöntemle sonlandırılması amacıyla da kullanılmaktadır. Toplumda  kürtaj işlemi  veya tıbbi tahliye  için  “kürtaş” , “gebelik sonlandırma” , “küretaj” , “çocuk aldırma” , “gebelik sonlandırma” , “bebek aldırma” , “parça aldırma” tabirleri de sıklıkla kullanılmaktadır. Kürtaj işlemi gebelik sonlandırma dışında tanı amaçlı biopsi veya tedavi amaçlı bir işlem olarak da uygulanır. Tıp dilinde D&C (dilatasyon ve küretaj) olarak ifade edilir. Tanı ve tedavi için yapılan kürtaj işlemleri, full küretaj (FC), endoservikal küretaj (EEC), endometriyal biopsi, pipelle biopsi  ve endometrial  daiting’ tir.
 

İstenmeyen bir hamilelik  meydana geldiğinde yada tıbbi sebeplerden dolayı kürtaj gerektiğinde ( anenbriyonik gebelik-boş gebelik bozulmuş gebelik, inkomplet tam olmayan düşük gibi nedenlerle ) müdahale vakit geçirmeden yapılmalıdır. Gebelik haftasının büyümesi  işlem risklerinin ve işlem esnasında kullanılacak tahliye kanüllerinin çaplarının büyümesine ve  işlem süresinin uzamasına neden olacaktır. Tüm bunlar kürtaja ait risklerin görülme oranını arttırır. Gebelik kesesinin son adet tarihinin ilk gününe göre 5 haftada ultrasonografi ile görüleceği dikkate alınırsa 5-6. haftada müdahalenin yapılması uygundur.

Gebelik sonlandırma veya bir biopsi alma için yapılan  kürtaj işlemi lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) yada genel anestezi (koldan yapılan iğne ile kısa süre için uyutularak) altında uygulanabilir. Genel anestezi işlemin tümüyle ağrısız seyretmesi açısından çağdaş ve etkili bir yöntemdir. İlk kez kürtaj işlemi yaptıran ve sezaryen ile doğum yapmış hanımlarda genel anestezi ile kürtaj işlemini yaptırmaları tavsiye edilmektedir.  Normal doğum yapmış ve daha önceden kürtaj deneyimi olanlar rahim ağzı kısmen açık olduğu için lokal anestezi ile de küretaj yaptırabilirler.
 

Kürtaj yapılma nedenleri? Hangi sebeplerle kürtaj yapılır?

1. Gebelik sonlandırma,tıbbi tahliye,istenmeyen gebelik, kürtaş
gebelik sonlandırmada
kullanılan  steril "ipas" vakum sistemi

İstenmeyen gebeliklerin bitirilmesi  veya tıbbi sebeplerle devam etmemesi gereken gebeliklerin   sonlandırılması amacı ile yapılır. Ülkemizde 18 yaşından büyük kadınlarda 10 haftaya kadar kendi rızası ile yapılır, resmi olarak evli ise eşinin onayı alınır. Dünyanın pek çok ülkesinde ve de bizde gebelik sonlandırılması  yani kürtaj  halen vakum tekniği ile ,enjektör içersine negatif basınçla çekme şeklinde uygulanmaktadır. Bu teknik  olası riskleri minimize etmekte ve iyileşme sürecini kısaltmaktadır.


 

Koterizayon, Yakma, Genital Siğil Ve Koter İşlemi

Koterler uzun zamandan beri ameliyat esnasında kanamayı  durdurma, istenmeyen dokuları hızlı, güvenli ve etkili kesme ve çıkarmakta kullanılmaktadır. Elektrokoterler Cildiye , K.B.B,kadın doğum, genel cerrahi, beyin cerrahi dallarında koagülasyonla (pıhtılaştırılarak) operasyon yapmakta , dokuları yakma için ve yakarak doku kesme-çıkarma işleminde kullanılmaktadırlar.
Elektrokoterler, yüksek frekanslı RF dalga üretirler. Bu dalgalar, uygulama noktasında ani ısı oluşturarak canlı hücrelerin sıvısını buharlaştırırlar ve hücre zarını parçalayıp yok ederler. Bu parçalanmanın zincirleme devamı ile kesme ve yok etme işlemleri gerçekleşir. Yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların aynı zamanda  koagülasyon (pıhtılaşma) özellikleri de vardır. Eloktromanyetik dalgaların pıhtılaştırma özelliği, dalgaların çeşitli şekillerde modülasyonu ile azaltılıp çoğaltılabilir. Koter cihazı digital göstergelidir ve kullanılan moddaki maksimum güç, yüzde olarak digital göstergede görülebilir. Cihazlar tamamen yarı iletken elektronik teknolojisi kullanılarak üretilmiş, güçlü güvenilir cihazlardır.
Elektrokoter cihazı
Elektrokoter cihazı yakma kalemi-ucu

Kriyoterapi, Genital Siğil Dondurma Tedavisi

Kriyoterapi ya da halk arasında yaygın bilinen adı ile “dondurma” tedavisi anormal dokuları ve lezyonları  dondurarak tahrip etmek esasına dayanan bir tedavi şeklidir.
Kriyoterapi ancak doktor tarafından uygulanan bir yöntemdir ve  etkinliği yüksek bir tedavi seçeneğidir. İçinde sıvı nitrojen veya karbondioksit bulunan bir tüp ve bu tüpün bağlı oldu cihaz sayesinde  kriyoterapi (dondurma) işlemi yapılmaktadır. Uygulamada sıklıkla -196 derecedeki sıvı nitrojen kullanılmakla beraber, -79 derecedeki sıvı karbondioksit de kullanılabilmektedir. Bir çalışmada genital siğiller  kriyoterapi sonucu lezyonlarda % 98’e varabilen temizlenme oranı elde edilmekle beraber nüks oranları (tekrar çıkma ihtimali)%39’lara kadar çıkmıştır.  Genelde tedavi başarısı % 70 ile % 85 arasındadır. Bu sebeple genital siğillerin tedavisinde ilk seçenek olarak değil ikinci seçenek olarak tercih edilmektedir. Kriyoterapi’nin vajina içinde ve vajina girişindeki lezyonlara uygulanma zorluğu da göz önünde bulundurulduğunda , genital siğillerde genellikle ilk seçenek koterizasyon (yakma) işlemi olmaktadır. Uygulama dikkatli bir şekilde yapılmalıdır, ancak doğru olarak uygulandığında kriyoterapide doku yıkımı epidermisle  (cilt üst tabakası) sınırlı kalır ve bu şekilde skar gelişimi ve pigmentasyon görülmez.
Kriyoterapi cihazı
Kriyoterapi cihazının uygulama ucu, prob

HPV Lazer Tedavisi


karbondioksit lazer
  Günümüzde tüm klasik jinekolojik ameliyatların bir çoğu endoskopik cerrahi ile yapılabilmektedir. Lazer kullanımı bu büyük jinekolojik ameliyatlar dışında genital siğil, HPV tedavisinde de kullanılmaktadır. Fakat kullanım maliyeti  sebebi ve kullanımındaki zorluklar nedeni ile ülkemizde yaygın olarak tüm jinekolojik ameliyatlarda olduğu gibi genital siğil,HPV tedavisinde de rutinde kullanılmamaktadır.

Kondilom ,HPV Tedavisinda Alternatif Yöntemler


Genital siğillerin ve kondilomların tedavisinde daha nadir kullanılan veya henüz araştırma aşamasında olan tedavi yöntemleri vardır. Bunların bir kısmı hekimler tarafından tercih edilmelerine rağmen bir kısmı ise artık hiç kullanılmamaktadır. Sizlere bir fikir vermesi açısından
klasik tedavi yöntemleri dışında kalan tüm bu tedavi seçeneklerini aşağıda sınıfladık.
 

Salisilik Asit :
Yaygın olmayan genital siğil tedavisinde eskiden ilk tercihlerden biri idi , fakat günümüzde yaygın kullanılmamaktadır. Genelde salisilik asit bir poliakrilik veya kollodion baz içinde bulunur. Bazı yayınlar tedavinin başlamasından 2 hafta sonra siğil  lezyonlarının % 18’inde tam veya kısmi iyileşme bildirmiştir. Diğer bir avantajı hastanın kendisinin tedaviyi uygulayabilmesidir; fakat buna bağlı olarak da lezyon çevresinde irritasyon  ve hassasiyet sık görülmektedir. Genital siğillerin tedavisinde yaygın yan etkileri ve ciltte hassasiyet yapması dolayısı ile artık tedavide yeri yoktur.

HPV Tedavisi Sonrası Genital Bakım, Cinsel Temizlik

HPV tedavisinde,genital siğillerin tedavi şekli kadar tedavi sonrası genital bölgenin bakımı hem nüksler hem de sağlıklı doku iyileşmesi açısından önem arzeder. Genital siğillerin tedavisi sonrası , tedavi ister koterizasyon (yakma) ister kriyoterapi (dondurma) yöntemi ile yapılsın, genital hijyene özellikle dikkat etmek gerekmektedir. Tedavi edilmiş HPV, human papillom virus lezyonlarının bulunduğu bölgelerin daha “çabuk iyileşmesi” ve  tedavi edilen bölgede “iz” kalmaması için bazı kurallara dikkat etmek gerekmektedir.Benim tedavi sonrası genital bölge bakımı için olan önerilerim;
  • Doktorunuzu verdiği antibiyotik ilaçlarını ağızdan düzenli alın,
  • Tedavi edilmiş bölgeye iyileşmeyi hızlandırıcı lokal kremleri  doktorunuzu önerisi doğrultusunda  düzenli kullanın,

Güvenli Seks, Güvenli Cinsellik Ve HPV , Kondilom

İstenmeyen gebelikler ya da cinsel temas yoluyla bulaşan hastalıklar, önlem alınmayan cinsel ilişkilerin taşıdığı ciddi sağlık risklerini oluşturmaktadır. HPV başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasının en büyük nedenini, birden çok eşle ve korunmadan cinsel ilişkiye girmektir.

Güvenli seks veya güvenli cinsellik, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara, cinsel hastalıklara  yakalanmamak veya yakalanma risklerini azaltmak için alınacak  önlemlerdir. Güvenli cinsel davranışların başında ise cinsel ilişkiden kaçınma ya da cinsel ilişkiyi ertelemek ön planda akla gelmektedir. Prezervatif hem sizi, hem birlikte olduğunuz kişiyi koruyacak, cinselliği endişesiz yaşamanın sağlayacaktır. Gerçekte düzenli ve doğru kullanıldığında hamilelikten,tam olamasa da HPV den, HIV ya da cinsel yolla bulaşan diğer  hastalıklardan koruyan tek ve en güvenilir yöntemdir.

Prezervatif Kullanımı, Kondom, Kaput.. Ve HPV


Prezervatif  (kaput ) kullanımı hem gebeliğe karşı bir koruyucu hem de cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklara karşı iyi  bir korunma sağlar. Bu nedenle prezervatif;  güvenli bir cinsel ilişki söz konusu olduğunda en iyi korunma yöntemidir. Ülkemizde de gittikçe sık kullanılan prezervatifi temin etmek hem kolay hem de ucuzdur. Güvenli seks ve güvenli cinsel hayat için prezervatif kullanımı çok önemlidir.

Prezervatif takılması hpv enfeksiyonuna karşı kesin bir koruma sağlar mı?

Gebelikte Güvenli Seks, Gebelikte Cinsellik

 
Gebelikle birlikte birçok fizyolojik, psikolojik değişim olmakta ve  bu değişimler çiftlerin genel sağlığını ve cinsel sağlıklarını olumsuz etkileyebilmektedir. Gebelikte sürekli yüksek seviyede bulunan estrojen ve progesteron ile ilk aylarda çok yükselen fakat gebelik ilerledikçe belli düzeyde kalan hCG hormonu bu fiziksel değişimlerde önemli rol oynamaktadır. Gebelikte yaşanan tüm bu değişimler kadında yorgunluk, halsizlik, uyku bozuklukları gibi genel sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Oluşan bu gebelik değişikliklerinden en çok etkilenen de seks hayatıdır. Bazı gebeler yoğun orgazm yaşar iken bazıları da korkudan cinsel yaşamlarına ara verirler.
Gebelikte cinsel istek artışına rağmen cinsel ilişkinin rahim ağzının açılmasını kolaylaştıracağı ve erken doğuma neden olacağı ,damarların  açılıp kanayacağı, erkek cinsel organının bebeğe zarar vereceği düşünülerek cinsellikten kaçınılır.
Cinsel ilişkide orgazm doğumu başlatan hormon olduğu iddia edilen “oksitosin hormonu”  salgılanmasına neden olsa da erken doğuma sebep olmaz. Hatta bazı çalışmalar ilişkide orgazm sırasında çocuk hareketleri ve kalp hızında düzenli artışlar saptamışlardır.
Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, erkek cinsel organının bebekle fiziksel bir teması olması  tıbben mümkün değildir ve cinsel birliktelik çocukta bir sakatlığa (inanılan batıl inançların aksine) sebep olmaz.Gebelikte ayrıca rahim ağzı kanalındaki salgının koyulaşması ile oluşan tıkaç bakterilerin ve sperminim rahim içine girmesini engelleyen bir bariyerdir.
Gebeliğin ilk 3 ayında genelde halsizlik, uykuya meyil, bulantı-kusma cinselliğe ilgi azalmasına yol açar. İkinci 3 ayda cinselliğe ilgi artarken, son 3 ayda cinsel haz kalitesinde artma olduğu halde büyümüş karnın getirdiği hareket kısıtlılığı ve endişeler cinsel ilgide azalma yaratır.
Unutmamak gerekir ki, sağlıklı bir gebelik dönemi için sosyal hayatın devam etmesi ve düzenli, güvenli cinsel hayatın da yaşanması son derece önemlidir.
 

Erkekte Penis Hastalıkları, Penis Kanseri Ve HPV

 
Erkek genital organlarının ve özellikle penisin hastalıkları ve penisin lezyonları, enfeksiyonlara bağlı hastalıklardan ve kansere kadar birçok deri hastalıklarını içermektedir. Herpes Genitalis   ( genital uçuk) ve HPV’nin (genital siğiller) neden olduğu hastalıklar özellikle genç ,cinsel aktif  ve çok partnerli insanlarda artmaktadır. Uyuz ve bit  deriden deriye bulaşma  ile  cinsel  geçiş ile sık olarak bulaşmaktadır. Erkekte diğer sık rastlanan deri hastalıkları, örneğin psoriazis (sedef hastalığı) ve liken planus genital bölgede anormal  görünüşe sahip olabilirler ve erkekler bu anormal lezyonlardan tedirginlik duyarlar. Erkek genital bölgesinin  allerjik kontakt dermatiti kondomlardan – prezervatiflerden (Örneğin latex alerjisi) , hijyenik deodorant spreylerden ve spermisitlerden kaynaklanabilir. Squamos cell karsinom, kanser olarak  penisin en sık rastlanan kanser türüdür, fakat nadirdir. Penis kanserinin HPV enfeksiyonu ile olan ilgisi bilinmektedir. Penisin squamos cell kanserinin önlenmesi; risk faktörlerinin ortaya çıkarılması, tüm kanser öncesi  lezyonların erken tanınması ve fimozis hastalığının  tedavisi ile sağlanabilir.

Kaşıntı Ve HPV, Vajinal Kaşıntı, Genital Kaşıntı

Kadınlarda dış genital organda , yani vulvada görülen  kaşıntı sık gözlenen ve genellikle  çok rahatsız edici bir yakınmadır. Bazen bu dış genital organda olan kaşıntı HPV virüsünün ve bu virusa bağlı gelişmekte olan siğillerin tek ve en erken belirtisi olabilmektedir. Kaşıntı dış genital organda olabildiği gibi makat etrafına da yayılabilmektedir.
Peki dış genital organda, vulva ve vajina da olan bu kaşıntı sadece HPV  sebebi ile mi  olur?  Tabii ki hayır. Bir çok genital enfeksiyon, alerjen durum hatta vulva kanseri de genelde kaşıntı olarak belirti vermektedir. Bu sebeple  vücudun en kapalı tutulan bölgesi olan vulva ve vajinadaki bir kaşıntı kadın tarafından “basit bir mantar” veya “pişik” olarak değerlendirilmemeli ve mutlaka bir jinekoloji muayenesi için başvurulmalıdır.
Vulva yani kadındaki dış genital, cinsel  hastalıklarının pek çoğunda ortak bir semptom ve şikayet olarak kaşıntı ön plana çıkmaktadır. Vulvanın değişik sabunlarla yıkanması, tüylerin alınması, kullanılan petlere reaksiyon (özellikle parfüm gibi katkı içeren petlere) ve epilasyon gibi olaylar da enfeksiyon sebebi olmaksızın kaşıntılara neden olabilirler. Menopozda vulvanın östrojen eksikliğine bağlı cildindeki değişikler ve idrar kaçırma (üriner inkontinansın) irritasyon ve kaşıntıya neden olabileceği de unutulmamalıdır.

Vajinal Akıntı, Vajinal Mantar Ve HPV Genital Siğil

Vajinal akıntının anormal hal alması kadınlarda hayat kalitesini ve yaşama biçimini etkileyen en önemli durumlardan birisi olarak nitelenebilir.
Vajinal akıntı  neden olur? Vajinal akıntı ne zaman bir hastalık belirtisi olabilir?

Vajina normal olarak nemli ve kendine has bir ph değeri bir yapıya sahiptir.Vajina duvarlarındaki ve vajinanın içinde bulunan rahim ağzındaki bezelerden salgılanan sıvılar bu nemliliği, ıslaklığı ve tabii ki normal florayı  sağlar. Normal vajinal akıntı berraktır ve sıvı yumurta akını andırır, koku yapmaz. Bu ıslaklığın kıvamı yumurtlama dönemi sırasında, ovulasyon döneminde  yaklaşık olarak adetin başlangıcından itibaren 14. gün civarı, biraz değişir ve sıvılaşabilir.

Rahim Ağzında Yara, Servikal Erozyon Ve HPV Virüsü

Rahim ağzında yara veya kronik servisit    ( Rahimde yara, Rahim yarası) kadın doğum muayenelerinde  çok sık görülen  bir problemdir. Tıbbi olarak “servikal erozyon” diye adlandırılır. Servisit kelimesinin  anlamı rahim ağzı iltihabı, enfeksiyonudur.
Rahimağzında yara rahim ağzını kaplayan normal  epitel hücrelerinin kaybolup daha kırmızı olan rahim kanalındaki endoservikal hücrelerinin  dışarı transformasyon alanına doğru uzanarak  yayılmasıdır . Bu yayılmış olan  hücreler daha çok kanladığı için kırmızı renkte görülürler ve eğer bir  enfeksiyon da eklenirse kanamaya daha yatkın olurlar. Bu enfekte  doku eğer tedavi edilmez ise müzminleşir  ve  kronik servisit yani yaraya dönüşür.
Rahim ağzı yarası kimlerde görülür? 
Rahim ağzında yara oluşumunun yaş ve normal doğum sayısı ile doğrudan bir alakası yoktur. Her yaş kadında görülebilmektedir. Rahim kanalının dışa dönmesi ektropion veya eversion  olarak isimlendirilmekte olup genellikle  kronik servisit ile karışmaktadır.

Anus Kanseri, Rektum Kanseri Ve HPV

HPV anüs (makat) kanseri yapar mı? Tabii ki HPV enfeksiyonu anüs ve rektum kanseri için en önemli risk faktörlerinden biridir. Anal seks  bu riski daha da fazla arttırmasına rağmen normal cinsel hayatı olan fakat HPV enfeksiyonuna maruz kalmış kadın ve erkeklerde de bu risk fazladır.
Kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsünün yol açtığı anüs kanseri cinsel yönden aktif her yaştaki kadın ve erkeği tehdit etmektedir. Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde önemli rol oynayan  ve kadın için hayat kurtarıcı olan "rahim ağzı pap smear" testi gibi, erkeklere de yapılan "anal smear" anüs kanserinin erken teşhisinde çok önemli rol oynayabilmektedir.
Anüs kanserinin görülme sıklığının rahim ağzı kanseriyle neredeyse aynı oranda olduğunu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Anüs kanseri anüs yoluyla cinsel ilişkiye girenlerde, toplumun diğer kesimlerine oranla 35 - 40 kat daha sık gelişmesine rağmen  bu şekilde ilişkiye girmeyen diğerlerinin riskten muaf olduğu anlamına gelmemektedir. Rahim ağzı kanserine milyonda 400 oranında rastlanırken anüs kanserinde bu oran heteroseksüel kadın ve erkeklerde milyonda 8, eşcinsellerde milyonda 350 sıklıkla görünmektedir. Araştırmalar kadınlarda meme kanserinden sonra en çok görülen kanser tipinin rahim ağzı kanseri olduğunu da göstermektedir.

İhmal edilmiş genital siğil, makat anüs etrafını tamamen kaplamış, kapatmış
HPV sonrası gelişen anüs kanseri(ok ile gösterilen)

@Mi_DeliMiDeli