Sayfalar

hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hücre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Şubat 2014 Salı

Dünyanın en eski yaşayan kanser türü



kanser,hücre,hastalık,tedavi,araştırma,DNAİngiliz araştırmacılar 11 bin yıldır "hayatta olan" bir kanser türü keşfetti.

Dünyanın bilinen en eski yaşayan kanser türünün o dönemde bir köpekte ortaya çıktığı ve çiftleşmeyle diğer hayvanlara geçtiği belirtiliyor.
Wellcome Trust Sanger Enstitüsü'ndeki uzmanlar, bu kanser türünün DNA'sını çözdü.
Kanserin ilk görüldüğü köpek, Sibirya kurdu olarak bilinen 'haski' türüne benzeyen, orta büyüklükte, boz kahverengi ya da siyah kısa tüyleri olan bir hayvandı.
Dr. Elizabeth Murchison, "Bu köpekten kanserin neden yayıldığını bilmiyoruz. Ama geriye bakıp, yaydığı kanser hücrelerinde genleri hâlâ yaşayan bu köpeğin kimliğini tanımlayabilmek heyecan verici." dedi.

14 Şubat 2012 Salı

Kalp hastalarına kök hücre umudu

ABD'de bilim adamları, kalp krizi geçiren hastaların kalbinde oluşan hasarı hastaların kendi kalbinden aldıkları kök hücreleri kullanarak iyileştirmeyi başardı.

"Lancet" tıp dergisinde yayımlanan araştırmada, hasarlı dokunun yüzde 50 oranında azaldığı ve yeni kalp hücrelerinin sayısında beklenmeyen bir artış gözlendiği belirtildi.
Cedars-Sinai Kalp Enstitüsü'nde yapılan araştırmaya kalp krizi geçiren 25 hasta katıldı.

27 Kasım 2011 Pazar

Kısa boy, gen eksikliğinden!

Amerikalı araştırmacılar boy farkının gen ‘eksikliğinden’ kaynaklandığını belirledi.
Bu genetik anormallik, “kopya sayısı değişkeni” denen, kromozom içindeki değişikliklerin ürünü.

Bir hücrenin DNA (genetik kodumuzu içeren asit) kopyalanması sırasında, bir ya da daha fazla sayıda genin ya ‘silindiği’ ya da iki katı kopyalandığı görüldü.
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları

12 Temmuz 2011 Salı

Kalp hastalıklarında kök hücre tedavisi

Uzmanlar, kök hücre tedavisinin standart yöntemlerle tedavi edilemeyen şiddetli göğüs ağrıları olan hastalar için önemli bir rahatlama sağlayabileceğini bildirdi.
ABD'nin Chicago kentinde bulunan Northwestern Üniversitesi'nde kalbe yetersiz kan gelmesi sonucu oluşan göğüs ağrısı nöbetleri olan ve standart tedavilere cevap vermeyen 167 hasta, kalplerine kanlarındaki kök hücrenin enjekte edilmesi yöntemiyle tedavi edildi.

7 Nisan 2011 Perşembe

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Ökaryötik Hücre Nedir; Ökaryötik yapılı canlı hücresinin (alg, maya, mantar, protozoon, ve gelişmiş canlılar) temel özelliği, genetik şifreleri taşıyan DNA'nın bir zarla çevrili olan çekirdekte bulun*masıdır.

Prokaryotik Hücre Nedir; Prokaryotik yapıdaki hücrelerde (Bakteriler) ise hücre duvarların kompleks olması ve tek kromozomdan ibaret olan genetik materyalin sitoplazma içerisinde dağınık bir şe*kilde bulunmasıdır.

Bakterilerde Hücre Yapısı

20 Mart 2011 Pazar

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Ökaryötik Hücre Nedir; Ökaryötik yapılı canlı hücresinin (alg, maya, mantar, protozoon, ve gelişmiş canlılar) temel özelliği, genetik şifreleri taşıyan DNA'nın bir zarla çevrili olan çekirdekte bulun*masıdır.

Prokaryotik Hücre Nedir; Prokaryotik yapıdaki hücrelerde (Bakteriler) ise hücre duvarların kompleks olması ve tek kromozomdan ibaret olan genetik materyalin sitoplazma içerisinde dağınık bir şe*kilde bulunmasıdır.

Bakterilerde Hücre Yapısı

Bakteri hücresi ışık mikrokobu ile incelendiğinde, yuvarlak (kok), basil (çomak, çu*buk), virgül, filament (uzun saç benzeri) gibi morfolojik yapısı ile, kapsül, flagella ve spor gibi yapıları görülebilir. Gram boyama metodu kullanıldığında hücre duvarı yapı*sı hakkında (Gram pozitif veya Gram negatif) bilgi edinilir

Bir bakteri hücresinin ana yapıları merkezden dışa doğru şunlardır:

17 Mart 2011 Perşembe

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Mikroorganizmaların Hücre Yapıları

Ökaryötik Hücre Nedir; Ökaryötik yapılı canlı hücresinin (alg, maya, mantar, protozoon, ve gelişmiş canlılar) temel özelliği, genetik şifreleri taşıyan DNA'nın bir zarla çevrili olan çekirdekte bulun*masıdır.

Prokaryotik Hücre Nedir; Prokaryotik yapıdaki hücrelerde (Bakteriler) ise hücre duvarların kompleks olması ve tek kromozomdan ibaret olan genetik materyalin sitoplazma içerisinde dağınık bir şe*kilde bulunmasıdır.

Bakterilerde Hücre Yapısı

Bakteri hücresi ışık mikrokobu ile incelendiğinde, yuvarlak (kok), basil (çomak, çu*buk), virgül, filament (uzun saç benzeri) gibi morfolojik yapısı ile, kapsül, flagella ve spor gibi yapıları görülebilir. Gram boyama metodu kullanıldığında hücre duvarı yapı*sı hakkında (Gram pozitif veya Gram negatif) bilgi edinilir

Bir bakteri hücresinin ana yapıları merkezden dışa doğru şunlardır:

1- Genetik materyal (kromozom)
2- Sitoplazma
3- Sitoplazmik membran
4- Periplazmik boşluk
5- Hücre duvarı
6- Kapsül (bazılarında)
7- Pilus/fimbria (bazılarında)
8- Flagella (bazılarında)
9- Spor (bazılarında)

Genetik Materyal (Çekirdek, DNA)

Bakteri hücresi elektronmikroskop ile incelendiğinde; genetik materyalin, memeli hücrelerindeki gibi bir zarla çevrilmediği, fibriler yapıda merkezde olmakla beraber si*toplazma içerisinde dağınık bir şekilde olduğu ve mitotik aygıt bulunmadığı görülür. Bakterilerde DNA yapısındaki genetik yapının 1 kromozomlu olduğu kabul edilir. Yak*laşık 1 mcm boyundaki bir bakteri hücresinin kromozomunun boyu 1 mm (1000 mcm) kadardır. Bu da kromozomun sitoplazma içerisinde ancak katlanarak sığabilece*ğini anlatır. Bakteri kromozomunun moleküler ağırlığı, yaklaşık 2-3 X 109 daltondur.

Sitoplazma Nedir ve Sitoplazma İçi Yapılar, Sitoplazma Özellikleri

Bakteri hücresinin iç kısmı sitoplazma sıvısı ile doludur. Sitoplazma, saydam, hafif akış*kan kıvamda ve kolloidal karakterdedir. Sitoplazmada bakteri hücresinin yaşlanmasına bağlı olarak artan ve ozmotik olarak inert nötral polimer yapısında bir kısım granüller bulunabilir. Bakteri hücresi bu granülleri rezerv maddeler olarak kullanır. Bazı bakteri*ler protein ve nükleik asit sentezi sırasında bu granülleri karbon kaynağı olarak kullanır. Bazı bakterilerdeki sülfür granüllerini okside ederek hidrojen sülfür (H2S) oluşturur.

Sitoplazmada mikrokopla görülemeyen ancak ultra santrifüj teknikleri ile ortaya konabilen bazı yapılar bulunur. Bunların en önemlisi ribozomlardır. Ribozomlar, ribo-nükleik asid ile protein moleküllerinin karışımlarından ibaret enzimleri yapan ünite*ler olarak bilinirler. Ribozomlar bakteri hücresi için gereken her türlü protein ve enzi*min sentezlendiği ünitelerdir. Ribozomlar yaklaşık 10-20 nanometre (nm) çapındadırlar. Bir bakteri hücresinde 10000-15000 kadar bulunabilir. Temel olarak ribozomal PNA'yı oluştururlar. Hücre rRNA'sının % 80-90'ı ribozomlarda bulunur. Bakteri ribo-zomları 70 S'lik ribozomal RNA özelliği gösterirken, ökaryotik hücrelerde 80 S'lik ribozomal RNA bulunur.

Bakteri sitoplazmasında sık rastlanan bir yapıda "ekstra kromozomal genetik elementler" olarak tanımlanan plazmidlerdir. Bunlar DNA yapısında olup, bakteri genomundan bağımsız olarak replikasyon (çoğalma) yaparlar. Bir bakteriden diğerine F pilusları va*sıtasıyla aktarılabilen-bulaştırılabilen- plazmidler, toplumda bilinçsiz antibiyotik kullanımı neticesinde artan antibiyotiklere dirençlilikten, enterik bakterilerde enterotoksin sentezinden ve barsaklara tutunma faktörlerinin hücrede sentezinden sorumlu genleri taşımakla sorumludurlar. Bazı bakterilerde bakteri virusları olarak da bilinen bakteriofaj genomlar (DNA veya RNA) da bulunur.

Sitoplazmik Membran Nedir

Hücre zarı, hücre membranı olarak da bilinen bu yapı, fosfolipid ve protein yapısında*dır. Ökaryotların aksine bakteri sitopiazmik membranında sterol bulunmaz. Sito*piazmik membranın başlıca görevleri,
1- Hücreye girecek-hücreden çıkacak maddelerin taşınması ve seçimi,
2- Sitoplazmanm sarılarak kolloidal yapısının korunması,
3- Enzimlerin birçoğunun depolanması,
4- DNA replikasyonu sırasında mezozom oluşturmak,
5- Hücre için gerekli bir çok protein, lipid, enzim vs'nin sentezinde gerekli madde*lerin taşınması, barındırılmasını sağlamak,
6- Hidrolitik enzimlerin periplazmik aralığa salgılanması ve hücre dışındaki besinle*rin parçalanması ve hücre içine alınacak hale getirilmesinde yardımcı olmaktır.

Periplazmik Boşluk

Hücre duvarı ile sitopiazmik membran arasında kalan bu kısım, jelimsi karakterde olup peptidoglikan ile doludur. Periplazmik aralık olarak da tanımlanan bölgede bazı proteinler, enzimler ve oligosakkaridler bulunur. Bunlar jel içerisinde serbestçe diffüze olurlar. Periplazmik proteinler arasında, hücre dışından içeriye alınacak besinleri par*çalayacak enzimler bulunur. Periplazmik oligosakkaridler ise ozmoregulasyonda gö*revlidirler.

Hücre Duvarı Yapısı, Bakteri Hücre Duvarı

Bakteri hücresinin sitopiazmik membranı ile kapsülü arasındaki yapılar (pilus ve flagellalar hariç) hücre duvarını oluştururlar. Hücre duvarının yapısı; Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde birbirinden farklıdır. Bakterilerin Gram negatif veya pozitif olarak sınıflandırılmaları hücre duvarlarındaki yapı farklılarından ötürüdür. Gram po*zitiflerde protein ağırlıklı yapı olduğundan mor, Gram negatiflerde hücre duvarı LP ve LPS ağırlıklı olduğundan pembe boyanırlar. Bu farklılık rutin mikrobiyolojide oldukça pratik bir şekilde bakterilerin tasnifinde işe yarar. Hekimlikte kullanılacak antibi*yotiklerin seçiminde de bu özellik göz önünde tutulur.

@Mi_DeliMiDeli