Embriyo transferine sınırlama çoğul gebeliği azalttı
Çoğul gebeliklerin önlenmesi amacıyla embriyo transferine ''tek'' sınırlaması getirilmesiyle, çoğul gebelik oranlarının azaldığı ve tek embriyo ile gebelik oranının yüzde 47 olduğu belirtildi.
Uzmanlar, düzenleme öncesinde yüzde 60 tek, yüzde 35 ikiz ve yüzde 5 üçüz ya da dördüz gebelik elde edilirken, düzenleme sonrasında bu oranın yüzde 85 tek ve yüzde 15 ikiz gebelik şeklinde olduğunu ifade etti. Maya Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Tıbbi Direktörü ve Kadın Hastalıkları-Doğum Uzmanı Operatör Dr. Osman Denizhan Özgün, kısırlık tedavisinde mikroenjeksiyon başta olmak üzere çok çeşitli yardımcı üreme tekniği kullanıldığını söyledi. Yardımcı üreme teknikleri içerisinde en sık mikroenjeksiyon yönteminin kullanıldığını ifade eden Özgün, bu yöntemde kadından yumurta, erkekten de sperm alınarak, bunların laboratuvar ortamında birleştirildiğini ve işlemin 3-5. gününde kaliteli olanların belirlenerek anne rahmine konulduğunu anlattı.
Özgün, geçtiğimiz Mart ayında yeniden düzenlenen Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği ile embriyo transferine sınırlama getirildiğini ve ilk uygulamada transfer sayısının ''tek''e indirildiği anımsattı. Önceden en fazla üç yumurta transferine izin verildiğini belirten Özgün, düzenlemeden önceki uygulamada yüzde 55-60 oranında bir gebelik oranına sahip olduklarını söyledi. Birden fazla embriyo transferinde gebelik oranının beklendiği kadar yüksek olmadığını ifade eden Özgün, hatta bir ve iki embriyo transferinde gebelik sonuçlarının aynı olduğunu kaydetti. İkiden fazla embriyo transferinin ise yüzde 10 civarında bir artış sağladığını anlatan Özgün, bunun da ihmal edilebilir bir oran olduğunu belirtti.
Özgün, birden fazla embriyo transferinde gebelik oranın yüksek ancak başta çoğul gebelik ve buna bağlı erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve yeni doğan yoğun bakım ihtiyacı gibi bebek sağlığı açısından çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getirdiğine dikkati çekti. Düzenlemeden önce birden fazla embriyo transferi yapıldığında ''yüzde 60 tek, yüzde 35 ikiz ve yüzde 5 de üçüz ya da dördüz gebelik'' elde edildiğini ifade eden Özgün, ''Çoğul gebeliklere bağlı erken doğum riskinde, bebeğin kaybedilmesi söz konusu olabiliyor, ölüm olmasa bile bebekte kalıcı hasar görülebiliyordu'' dedi.
'Embriyo sayısı değil, kalitesi önemli'
Yönetmelikte yapılan değişiklikle, 35 yaşın altında ilk iki denemede tek yumurta, 35 yaşın üstünde ise en fazla iki yumurta konulmasına izin verildiğini belirten Özgün, tüp bebek uygulamasında başarı sağlayan merkezler için bu sınırlamanın endişe verici olarak algılanmadığını söyledi. Özgün, ''Çünkü, yeni düzenlemeyle transfer edilen embriyo sayısı azaltılmasına rağmen, gebelik ve sağlıklı bebek oranlarında bir düşüş olmadı. Kaliteli embriyo bulunduğunda yaklaşık yüzde 50 gebelik şansı doğuyor. Önemli olan kaç embriyonun transfer edildiği değil, transfer edilen embriyonun kaliteli olması'' diye konuştu.
Uygulamadan bu yana geçen dört ay içinde merkezlerde de belli sonuçlar elde edildiğini dile getiren Özgün, şunları kaydetti: ''Literatür taramalarına göre, tek embriyo transferinde yaklaşık yüzde 40 gebelik elde ediliyordu ve yüzde 25-35 oranında eve sağlıklı bebek götürülüyordu. Düzenlemeden bu yana alınan sonuçlara göre, tek embriyo transferi ile iki embriyo transferi arasında gebelik oranı arasında çok belirgin bir fark bulunmuyor, ancak sağlıklı bebek götürme oranlarında farklılık görülüyor. Tek embriyo sınırlamasıyla birlikte, 2 ya da daha fazla embriyo transferine kıyasla gebelik oranlarında ve eve sağlıklı bebek götürme oranlarında çok belirgin bir düşüş olmadı. Başarılı merkezlerde yüksek teknolojiden faydalanılarak uygulanan tekniklerle kıymetli embriyonun belirlenmesiyle yaklaşık yüzde 50 gebelik şansı elde edilebiliyor. 2009 verilerine göre gebelik oranı üç embriyoda yüzde 56 civarındaydı ve yüzde 40 oranında çoğul gebelik (ikiz-üçüz) görülüyordu. Şimdi tek embriyo transferinde yüzde 47, iki embriyoda yüzde 51 civarında gebelik sağlanıyor. Şimdi yüzde 80-85 tek, yüzde 15-20 ikiz görülüyor. Üçüz ve dördüz görülmüyor. Üç embriyo transferine oranla yüzde 10'luk bir düşüş oldu, ancak çok avantaj elde edildi. Bunun sonucunda tek gebelikler ve sağlıklı bebek dünyaya getirme oranı arttı.''
Çoğul gebelik
Çoğul gebelik durumunda genellikle hem anne hem de bebeklerin sağlığını koruyabilmek için bebeklerden duruma göre bir ya da birkaçının alınması gerektiğini belirten Özgün, bu operasyonun kimi zaman rahimde bırakılan bebeğin de ilerleyen dönemde düşmesine yol açabildiğini kaydetti. Özgün, anne ve bebek sağlığının korunması için yeni düzenlemenin olumlu olduğunu ve bu yönde geri bildirimler aldıkları değerlendirmesinde bulunarak, bunun yumurta dondurma yöntemleri işlemleri açısından da avantaj sağladığını söyledi. Eskiden, elde edilen 3-4 kaliteli embriyonun anne rahmine yerleştirildiğini ve uygulamanın başarısız olması halinde yeni baştan tüm işlemlerin tekrarlandığını, bir daha yumurta ve spermin döllenerek embriyo elde edilmesi gerektiğini belirten Özgün, şöyle devam etti: ''Eskiden elde ettiğimiz yumurtalar anneye transfer ediyor ve gebelik sağlıyorduk. Şimdi, tek embriyo transferi yapıyor ve elde ettiğimiz diğer kaliteli yumurtaları donduruyoruz, gebelik sağlanamaması durumunda tekrar anneye naklediyoruz. Bu birçok avantaj sağlıyor. Hasta bir denemeye ödediği parayla iki-üç denemeye sahip oluyor. Bu ciddi bir kazanç. Aynı uygulamalar bir daha yapılmıyor ve zaman kaybedilmiyor. Embriyo elde edilmesi sürecinde kullanılan ilaçlara bakıldığın da devlet tasarruf sağlıyor. İlaçlar, yurt dışından getirtildiği için, şimdi yurt dışına döviz çıkışı da azalmış olacak.''
Çoğul gebeliklerin önlenmesi amacıyla embriyo transferine ''tek'' sınırlaması getirilmesiyle, çoğul gebelik oranlarının azaldığı ve tek embriyo ile gebelik oranının yüzde 47 olduğu belirtildi.
Uzmanlar, düzenleme öncesinde yüzde 60 tek, yüzde 35 ikiz ve yüzde 5 üçüz ya da dördüz gebelik elde edilirken, düzenleme sonrasında bu oranın yüzde 85 tek ve yüzde 15 ikiz gebelik şeklinde olduğunu ifade etti. Maya Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Tıbbi Direktörü ve Kadın Hastalıkları-Doğum Uzmanı Operatör Dr. Osman Denizhan Özgün, kısırlık tedavisinde mikroenjeksiyon başta olmak üzere çok çeşitli yardımcı üreme tekniği kullanıldığını söyledi. Yardımcı üreme teknikleri içerisinde en sık mikroenjeksiyon yönteminin kullanıldığını ifade eden Özgün, bu yöntemde kadından yumurta, erkekten de sperm alınarak, bunların laboratuvar ortamında birleştirildiğini ve işlemin 3-5. gününde kaliteli olanların belirlenerek anne rahmine konulduğunu anlattı.
Özgün, geçtiğimiz Mart ayında yeniden düzenlenen Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği ile embriyo transferine sınırlama getirildiğini ve ilk uygulamada transfer sayısının ''tek''e indirildiği anımsattı. Önceden en fazla üç yumurta transferine izin verildiğini belirten Özgün, düzenlemeden önceki uygulamada yüzde 55-60 oranında bir gebelik oranına sahip olduklarını söyledi. Birden fazla embriyo transferinde gebelik oranının beklendiği kadar yüksek olmadığını ifade eden Özgün, hatta bir ve iki embriyo transferinde gebelik sonuçlarının aynı olduğunu kaydetti. İkiden fazla embriyo transferinin ise yüzde 10 civarında bir artış sağladığını anlatan Özgün, bunun da ihmal edilebilir bir oran olduğunu belirtti.
Özgün, birden fazla embriyo transferinde gebelik oranın yüksek ancak başta çoğul gebelik ve buna bağlı erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve yeni doğan yoğun bakım ihtiyacı gibi bebek sağlığı açısından çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getirdiğine dikkati çekti. Düzenlemeden önce birden fazla embriyo transferi yapıldığında ''yüzde 60 tek, yüzde 35 ikiz ve yüzde 5 de üçüz ya da dördüz gebelik'' elde edildiğini ifade eden Özgün, ''Çoğul gebeliklere bağlı erken doğum riskinde, bebeğin kaybedilmesi söz konusu olabiliyor, ölüm olmasa bile bebekte kalıcı hasar görülebiliyordu'' dedi.
'Embriyo sayısı değil, kalitesi önemli'
Yönetmelikte yapılan değişiklikle, 35 yaşın altında ilk iki denemede tek yumurta, 35 yaşın üstünde ise en fazla iki yumurta konulmasına izin verildiğini belirten Özgün, tüp bebek uygulamasında başarı sağlayan merkezler için bu sınırlamanın endişe verici olarak algılanmadığını söyledi. Özgün, ''Çünkü, yeni düzenlemeyle transfer edilen embriyo sayısı azaltılmasına rağmen, gebelik ve sağlıklı bebek oranlarında bir düşüş olmadı. Kaliteli embriyo bulunduğunda yaklaşık yüzde 50 gebelik şansı doğuyor. Önemli olan kaç embriyonun transfer edildiği değil, transfer edilen embriyonun kaliteli olması'' diye konuştu.
Uygulamadan bu yana geçen dört ay içinde merkezlerde de belli sonuçlar elde edildiğini dile getiren Özgün, şunları kaydetti: ''Literatür taramalarına göre, tek embriyo transferinde yaklaşık yüzde 40 gebelik elde ediliyordu ve yüzde 25-35 oranında eve sağlıklı bebek götürülüyordu. Düzenlemeden bu yana alınan sonuçlara göre, tek embriyo transferi ile iki embriyo transferi arasında gebelik oranı arasında çok belirgin bir fark bulunmuyor, ancak sağlıklı bebek götürme oranlarında farklılık görülüyor. Tek embriyo sınırlamasıyla birlikte, 2 ya da daha fazla embriyo transferine kıyasla gebelik oranlarında ve eve sağlıklı bebek götürme oranlarında çok belirgin bir düşüş olmadı. Başarılı merkezlerde yüksek teknolojiden faydalanılarak uygulanan tekniklerle kıymetli embriyonun belirlenmesiyle yaklaşık yüzde 50 gebelik şansı elde edilebiliyor. 2009 verilerine göre gebelik oranı üç embriyoda yüzde 56 civarındaydı ve yüzde 40 oranında çoğul gebelik (ikiz-üçüz) görülüyordu. Şimdi tek embriyo transferinde yüzde 47, iki embriyoda yüzde 51 civarında gebelik sağlanıyor. Şimdi yüzde 80-85 tek, yüzde 15-20 ikiz görülüyor. Üçüz ve dördüz görülmüyor. Üç embriyo transferine oranla yüzde 10'luk bir düşüş oldu, ancak çok avantaj elde edildi. Bunun sonucunda tek gebelikler ve sağlıklı bebek dünyaya getirme oranı arttı.''
Çoğul gebelik
Çoğul gebelik durumunda genellikle hem anne hem de bebeklerin sağlığını koruyabilmek için bebeklerden duruma göre bir ya da birkaçının alınması gerektiğini belirten Özgün, bu operasyonun kimi zaman rahimde bırakılan bebeğin de ilerleyen dönemde düşmesine yol açabildiğini kaydetti. Özgün, anne ve bebek sağlığının korunması için yeni düzenlemenin olumlu olduğunu ve bu yönde geri bildirimler aldıkları değerlendirmesinde bulunarak, bunun yumurta dondurma yöntemleri işlemleri açısından da avantaj sağladığını söyledi. Eskiden, elde edilen 3-4 kaliteli embriyonun anne rahmine yerleştirildiğini ve uygulamanın başarısız olması halinde yeni baştan tüm işlemlerin tekrarlandığını, bir daha yumurta ve spermin döllenerek embriyo elde edilmesi gerektiğini belirten Özgün, şöyle devam etti: ''Eskiden elde ettiğimiz yumurtalar anneye transfer ediyor ve gebelik sağlıyorduk. Şimdi, tek embriyo transferi yapıyor ve elde ettiğimiz diğer kaliteli yumurtaları donduruyoruz, gebelik sağlanamaması durumunda tekrar anneye naklediyoruz. Bu birçok avantaj sağlıyor. Hasta bir denemeye ödediği parayla iki-üç denemeye sahip oluyor. Bu ciddi bir kazanç. Aynı uygulamalar bir daha yapılmıyor ve zaman kaybedilmiyor. Embriyo elde edilmesi sürecinde kullanılan ilaçlara bakıldığın da devlet tasarruf sağlıyor. İlaçlar, yurt dışından getirtildiği için, şimdi yurt dışına döviz çıkışı da azalmış olacak.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları