Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayşe Diljin Keçeci, yaptığı açıklamada, diş rahatsızlıklarında uygulanan kök kanal tedavisinin, günümüzde çok değerli bir tedavi şekli olduğunu söyledi.
Kök kanal tedavisiyle diş köklerinin içindeki enfeksiyonu temizleyip, daha sonra sıkı bir şekilde yeniden doldurarak dişin kaybedilmesinin önlendiğini anlatan Keçeci, kök kanal tedavisinin dişin çekimden önceki son kurtulma şansı olduğunu kaydetti.
Keçeci, kök kanal tedavisinin Türkiye'de yaygın şekilde kullanıldığını ve başarı şansının da oldukça yüksek olduğunu ifade etti.
''Kanal içi tedavilerde kimyasal maddelerin yerini alabilecek''
Keçeci, kanal tedavisinde diş köklerindeki kanalları sterilize ve dezenfekte etmek için çamaşır suyu kullanıldığını anlatarak, şunları söyledi:
''Çamaşır suyunun yüzde 0,5 ile 2,5'lik konsantrasyonlarını rutin olarak kullanıyoruz. Fakat çamaşır suyu ve diğer yıkama solüsyonları ile kanal içi yıkama yaparken bir takım komplikasyonlar olabiliyor. Bunlardan en önemlisi alerji. Çamaşır suyuna alerjisi olan hastalarımızda bu solüsyonu kullanamıyoruz. Dolayısıyla antibakteriyel etkiyi yeterli derecede sağlayamıyoruz. Uzun yıllar bu sorunu aşabilmek için çeşitli bitkiler üzerinde çalışmalar yaptık. Vücuda daha az zararı olan maddelerle kök kanalının içindeki enfeksiyonu ortadan kaldırabilmenin yolunu aradık.''
Kekik suyu, üzüm suyu ve bazı bitkiler üzerinde araştırmalar yaptıklarını dile getiren Keçeci, Isparta'da kozmetik başta olmak üzere birçok sektörde kullanılan gül üzerinde de araştırma yaptıklarını söyledi.
Gülün koku ve ağrı giderici etkisi olduğunu vurgulayan Keçeci, ''Gülün kök kanallarının içinde en fazla bulunan mikroorganizma üzerindeki etkilerini araştırdık. Bu araştırmada gülün çamaşır suyu ile eşdeğer antibakteriyel etkisi olduğunu tespit ettik. Antibakteriyel özelliği ile birçok mikrop üzerinde öldürücü etkisi var. Gül ve başka bitkilerle birlikte kanal patı ve solüsyonu hazırladık'' diye konuştu.
Gülü özellikle hoş kokusu ve tadının güzel olması dolayısıyla tercih ettiklerini kaydeden Keçeci, gülün kanal içi tedavilerde kimyasal maddelerin yerini alabilecek özelliğe sahip olduğunu vurguladı.
Keçeci, iki yıl süren çalışmalarının ardından elde ettikleri ürün için Sağlık Bakanlığı'na müracaat ederek etik kurul iznini alacaklarını, bunun için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, iznin alınmasının ardından ürünü hastalarda kullanmaya başlayacaklarını, daha sonra da patent başvurusunda bulunacaklarını kaydetti.
Kök kanal tedavisiyle diş köklerinin içindeki enfeksiyonu temizleyip, daha sonra sıkı bir şekilde yeniden doldurarak dişin kaybedilmesinin önlendiğini anlatan Keçeci, kök kanal tedavisinin dişin çekimden önceki son kurtulma şansı olduğunu kaydetti.
Keçeci, kök kanal tedavisinin Türkiye'de yaygın şekilde kullanıldığını ve başarı şansının da oldukça yüksek olduğunu ifade etti.
''Kanal içi tedavilerde kimyasal maddelerin yerini alabilecek''
Keçeci, kanal tedavisinde diş köklerindeki kanalları sterilize ve dezenfekte etmek için çamaşır suyu kullanıldığını anlatarak, şunları söyledi:
''Çamaşır suyunun yüzde 0,5 ile 2,5'lik konsantrasyonlarını rutin olarak kullanıyoruz. Fakat çamaşır suyu ve diğer yıkama solüsyonları ile kanal içi yıkama yaparken bir takım komplikasyonlar olabiliyor. Bunlardan en önemlisi alerji. Çamaşır suyuna alerjisi olan hastalarımızda bu solüsyonu kullanamıyoruz. Dolayısıyla antibakteriyel etkiyi yeterli derecede sağlayamıyoruz. Uzun yıllar bu sorunu aşabilmek için çeşitli bitkiler üzerinde çalışmalar yaptık. Vücuda daha az zararı olan maddelerle kök kanalının içindeki enfeksiyonu ortadan kaldırabilmenin yolunu aradık.''
Kekik suyu, üzüm suyu ve bazı bitkiler üzerinde araştırmalar yaptıklarını dile getiren Keçeci, Isparta'da kozmetik başta olmak üzere birçok sektörde kullanılan gül üzerinde de araştırma yaptıklarını söyledi.
Gülün koku ve ağrı giderici etkisi olduğunu vurgulayan Keçeci, ''Gülün kök kanallarının içinde en fazla bulunan mikroorganizma üzerindeki etkilerini araştırdık. Bu araştırmada gülün çamaşır suyu ile eşdeğer antibakteriyel etkisi olduğunu tespit ettik. Antibakteriyel özelliği ile birçok mikrop üzerinde öldürücü etkisi var. Gül ve başka bitkilerle birlikte kanal patı ve solüsyonu hazırladık'' diye konuştu.
Gülü özellikle hoş kokusu ve tadının güzel olması dolayısıyla tercih ettiklerini kaydeden Keçeci, gülün kanal içi tedavilerde kimyasal maddelerin yerini alabilecek özelliğe sahip olduğunu vurguladı.
Keçeci, iki yıl süren çalışmalarının ardından elde ettikleri ürün için Sağlık Bakanlığı'na müracaat ederek etik kurul iznini alacaklarını, bunun için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, iznin alınmasının ardından ürünü hastalarda kullanmaya başlayacaklarını, daha sonra da patent başvurusunda bulunacaklarını kaydetti.
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları