Gebelikte cinsel istek artışına rağmen cinsel ilişkinin rahim ağzının açılmasını kolaylaştıracağı ve erken doğuma neden olacağı ,damarların açılıp kanayacağı, erkek cinsel organının bebeğe zarar vereceği düşünülerek cinsellikten kaçınılır.
Cinsel ilişkide orgazm doğumu başlatan hormon olduğu iddia edilen “oksitosin hormonu” salgılanmasına neden olsa da erken doğuma sebep olmaz. Hatta bazı çalışmalar ilişkide orgazm sırasında çocuk hareketleri ve kalp hızında düzenli artışlar saptamışlardır.
Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, erkek cinsel organının bebekle fiziksel bir teması olması tıbben mümkün değildir ve cinsel birliktelik çocukta bir sakatlığa (inanılan batıl inançların aksine) sebep olmaz.Gebelikte ayrıca rahim ağzı kanalındaki salgının koyulaşması ile oluşan tıkaç bakterilerin ve sperminim rahim içine girmesini engelleyen bir bariyerdir.
Gebeliğin ilk 3 ayında genelde halsizlik, uykuya meyil, bulantı-kusma cinselliğe ilgi azalmasına yol açar. İkinci 3 ayda cinselliğe ilgi artarken, son 3 ayda cinsel haz kalitesinde artma olduğu halde büyümüş karnın getirdiği hareket kısıtlılığı ve endişeler cinsel ilgide azalma yaratır.
Unutmamak gerekir ki, sağlıklı bir gebelik dönemi için sosyal hayatın devam etmesi ve düzenli, güvenli cinsel hayatın da yaşanması son derece önemlidir.