Sayfalar

İzleyiciler

27 Şubat 2011 Pazar

Diş ağrısına karşı karanfil yağı

Birçoğumuz reçeteli ilaçların yanında bir sağlık sorunumuz olunca doğal tedavilere de yöneliyoruz. Peki bu tedaviler herkes için aynı şekilde yararlı mı ya da bilim bu tedaviler hakkında ne söylüyor?

Karanfil yağının diş ağrısını geçirdiği belirtiliyor. Doğal bir alternatif olan karanfil yağ, karanfil bitkisinin yaprağından çıkarılıyor. Hindistan ve Endonezya'ya ait olan bu yağ, aneljezik ve antibakteriyal özellikleri bakımından araştırmacılar tarafından çeşitli araştırmalara tabi tutuldu. buna göre, karanfil yağının bakteriler tarafından tetiklenen diş ağrısı vakalarında yardımcı olduğu belirlendi.
Fakat yağın herkes için kullanılması uygun olmadığını söyleyen araştırmacılar, güçlü ve sert bir tadı olduğunu belirttiler. Fazla miktarda tüketildiğinde çok ciddi yan etkilere yol açabiliyor. Örneğin, karaciğer ve solunum yolunda sorunlara neden oluyor.

21 Ocak 2011 Cuma

Dünyada ikinci gırtlak nakli

ABD'de cerrahlar bir kadına gırtlak nakli yaparak, hastanın sesine kavuşmasını sağladı.
California'daki Davis Hastanesi'nden yapılan açıklamada, ses tellerinin bulunduğu gırtlak dışında, 52 yaşındaki Brenda Charett Jensen'e tiroid bezi ve soluk borusu nakli de yapıldığı belirtildi. Ekimde yapılan ve çok zor olan ameliyat 18 saat sürdü. Ameliyattan 13 gün sonra solunum cihazı olmadan nefes alabilen Jensen, 11 yıl aradan sonra sesine kavuştu ve ilk kelimelerini söyleyebildi. 2 aylık "eğitimden" sonra da kolayca konuşmaya başladı.

Uzağı görememe, ya da Miyopluk neden yaygınlaşıyor?

Miyopluk neden yaygınlaşıyor?

Miyopluğun en yaygın görüldüğü Singapur, Hong Kong ve Tayvan gibi ülkelerde, yirmi otuz yıl kadar önce genç erişkinlerin %25 kadarı miyop iken, günümüzde bu oranın yaklaşık %80'e ulaştığı belirtiliyor. Batılı ülkelerde bu oran %30-50 arasında değişmekle birlikte, miyopluğun orada da hızla yayılmakta olduğu görülüyor. Peki, bu gizemli salgına yol açan etmenler ne olabilir?
Uzağı görememe, ya da miyopluğun salt genlerden kaynaklanan bir durum olmadığı açıkça ortada. Araştırmalar çok okumanın miyopluğa yol açtığı yönündeki çok eskilere uzanan inancın da bir geçerliliği olmadığını ortaya koyarken, salgın hastalıklarla ilgili geniş ölçekli çalışmalar da çağdaş yaşam biçemlerinin kimi yönlerinin çocuklarda görme bozukluklarına yol açtığını gözler önüne seriyor.

Miyopluğa neden olan unsurlar tam olarak bilinmese de, anatomik özelliği onlarca yıldır biliniyor. Normal gözde mercek ışığı doğrudan ağkatmana, ya da retinaya odaklar ve ağkatman da görüntüyü kaydedip beyne iletir.
Uzağı görememe ne demektir? (Miyopluk)
Oysa, miyoplarda gözküresinin genelde normalden daha uzun olması, gözün arkasındaki ışığa duyarlı ağkatmanı ile önündeki merceğin arasındaki mesafenin de uzamasına neden olur. Sonuçta, uzak nesnelerden gelen ışığın ağkatmanının önünde odaklanmasına bağlı olarak beyne bulanık bir görüntü iletilir.

9 Aralık 2010 Perşembe

Fazla hijyenin sağlığa faydası var mı?

Bilim adamları, fazla hijyenin çocuklarda ve gençlerde bağışıklık sistemini etkilediğini vurguladılar.

Michigan Üniversitesi Tıp Okulu'nda görevli araştırmacılar, kimyasal triklosan içeren antibakteriyal sabunları çok fazla kullanan çocuklarda ve gençlerde saman nezlesi ve diğer alerji risklerinin arttığını belirlediler. Sonuçlara göre çok fazla temiz olmak insanları hasta yapabiliyor.
Ayrıca çalışmada, yüksek seviyede BPA (Kimyasal Bisfenol A)'ya maruz kalmanın bir yetişkinin bağışıklık sistemini zayıflatabildiği tespit edildi.

Yeni kol ve bacak yapılabilir mi?

Aksolotlar, vücuttaki ampüte uzuvların yeniden geliştirilmesi için gereken ipuçlarını sunuyorlar.

Bir semender çeşidi olan aksolotlar, Almanya’daki Hanover Tıp Fakültesi’nde yürütülen deneyler için anestezi alarak neşter altına yatıyorlar. Deneylerin amacı sahip oldukları rejenerasyon kabiliyetine ilişkin genleri bir gün insanlara nakledebilmek.
Araştırma ekibinden Björn Menger, bu semenderlerde pıhtılaşmanın çıplak gözle takip edilebilecek denli hızlı gerçekleştiğini söylüyor. Bunun yanında beyin ve omuriliklerine ait hasarlı bölümleri tekrar geliştirebiliyorlar. Bu da onları, engellilerin sağlıklarına kavuşturulabilmeleri için yapılan araştırmalara yönelik en önemli başvuru kaynağı haline getiriyor.

28 Kasım 2010 Pazar

Weil Hastalığı (Epidemik Spiroket Sarılığı)

Leptospiroz, leptospira serotiplerinin oluşturduğu yaygın vaskülit sonucu gelişen bifazik bir grup multiorgan hastalığıdır.

Etken organizma olan Leptospira icterohemorrhagica hastalıklı farelerin idrarında çıkar. Leptospiroz esas olarak nemli, fare barınan yerlerde çalışan*larda, örneğin maden işçileri, lağım işçileri, kanal ve liman işçileri, çiftçiler ve balık temizleyicilerinde görülür. İnsanlara, enfekte hayvanların idrar ve doku*larına temas suretiyle doğrudan veya kontamine su, toprak ve sebzelerden dolaylı olarak geçebilir. Etken , deri sıyrıklarından, konjuktiva , burun ve ağız mukozasından girer., insandan insana bulaşma son derece azdır.

Lepra (Hansen Hastalığı) Nedir, Lepra Ppt


Bulaşıcılık oranı düşük olan bu hastalık tropik bölgelerin çoğunda endemiktir. Aside dirençli miroorganizma Myobacterium leprae'nin etkeni olduğu enfeksiyon uzun süreli yakın ilişki sonucu bulaşır; bu nedenle kuluçka döneminin yıllar sürdüğü bilinmekle birlikte, kesin olarak kaç yıl olduğunu belirlemek güçtür. Bilinen bir rezervuar hayvan veya vektör yoktur.

1) Tüberküloid Lepra: Hastalığın selim türüdür. Esas reaksiyon periferik sinirlerde ve bunların sinirlendirdiği deride görülür. Hastalar uyaşmadan, karıncalanmalardan ve hasta bölgelerde ağrı ve ısı duyumundaki kayıptan yakmalar. Tutulan simin veya sinirler palpasyonla kordon gibi serttir.

Lepra Deri

Kenarları deriden kabarık, sınırları belirgin, halka şeklinde eritem alanları meydana gelir ve bunlar genişledikçe ortaları iyeleşir ve pigmentini kaybeder. Buna borderline tüberküloid veya dimorf lepra adı verilir.

2) Lepromatöz Lepra: Hastalığın habis türüdür. En erken lenyon yüz, baş, göğüs ve kolların ekstensor yüzeylerinde maküler bir döküntüdür. Özellikle yüz ve kulak derilerinde çok sayıda M. leprae içeren granülomatöz reaksiyonlar meydana gelir. Çok az bir enflamatuar reaksiyona neden olduğundan sinir fonksiyonu hastalığın çok geç evrelerine kadar bozulmaz.
Tanı Lepromatöz leprada deri lezyonlarından alınan kazıntılarda karakteristik aside dirençli basillerin bulunmasıyla; tüberküloid ve dimorf lepra türlerindeyse derinin ve sinir lifçiklerinin karakteristik histolojisi ile konur.