Sayfalar

İzleyiciler

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Bağ Doku - Doku Çeşitleri

Genel olarak dokuları birbirine bağlayan, bedenin bütününün ya da herhangi bir bölümünün şeklini koruyan ve bedenin bütün bölümlerini bir arada tutan dokuların ortak adı. Eklem bağları, kirişler, kemik dokusu, kıkırdak doku ve yağ dokusu gibi, bedenin yapısına destek olan bütün dokuları kapsar. Hücre sayısı az ve hücreler arası maddesi çoktur. Bağ dokudaki hücreler hareketli ya da sabittir. Sabit bağ doku hücreleri, hücre dışı liflerin korunmasından ve bakımından sorumludur; ayrıca bakterilerin yok edilmesinde de etkilidir. Sabit bağ dokusu hücrelerinden olan yağ hücreleri, besin maddelerini işleyerek depolar ve bedenin belli yerlerinde birikerek yağ dokusunu oluşturur. Hareketli hücreleriyse kanın dokulara geçişini düzenler. Pıhtılaşmaya, mikroorganizmaların saldırısına ve hastalıklara karşı bedenin savunma mekanizmalarına ve yaraların iyileşmesine yardımcı olur.
Dokular, kendi aralarında yapacağı işe göre özelleşmişlerdir. Dokular yedi gurupta incelenebilir. Bunlar; kas dokusu, epitel doku, sinir dokusu, kan dokusu, bağ doku, kıkırdak doku ve kemik dokudur.
-----------
Doku, Kas Dokusu, Epitel Doku, Sinir Dokusu, Kan Dokusu, Bağ Doku, Kıkırdak Doku, Kemik Doku

Omega-3 erken doğum riskini azaltıyor

17-22 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 9. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde, gebelikte ultrason, erken doğum riskinin önlenmesi ve obezitenin olumsuz etkileri ele alındı.
Türkiye Jinekoloji ve Obstrektif Derneği’nin (TJOD) düzenlediği, Sağlık Bakanlığı ile Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Derneği tarafından desteklenen 9. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi17-22 Mayıs tarihleri arasında Antalya Lara’daki Kervansaray Otel’de düzenlendi. Gebelikte “Omega-3 kullanımının önemine dikkat çeken hekimler, omega 3 kullanımının erken doğum riskini azalttığı ve bebeğin zekâ gelişimi üzerinde olumlu etkileri olduğunu vurguladılar.

Genel Sağlık Sağlıklı Yaşam / sağlık Haberleri

Kolesterolün iyisi de kalp krizinden korumuyor

İyi kolesterolün yüksek olmasının, kalp krizi riskini azaltmadığı ortaya çıktı.
Amerikan Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya Kanada ve ABD'den ortalama 64 yaşında 3 bin 400'den fazla hasta katıldı.
Katılımcıların yarısına, kandaki iyi kolesterol (HDL) seviyesinin artması, kan yağı trigliserid seviyesinin düşmesi için yüksek dozda B3 vitamini verildi. Ayrıca bu gruptakiler kötü kolesterol (LDL) seviyesinin düşmesi için kolesterol ilacı içti.

Çocuk Sağlığı ve Gelişimi

Az uyuyan çocuklar şişmanlanıyor

Geceleri yeteri kadar uyumayan çocukların, şişman olma olasılığının daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
BBC'nin British Medical Journal'dan yansıttığı haberinde, 3-7 yaş arasındaki 244 çocuğun izlendiği Yeni Zelanda'da yapılan bir araştırmaya göre, geceleri yeteri kadar uyumayan çocukların şişman olma riskinin daha fazla olduğu belirtildi. Çocukların her altı ayda bir kilosu, boyu ve vücut yağı ölçülürken, aynı zamanda 3, 4 ve 5 yaşındaki çocukların uyku alışkınlıkları ve fiziksel aktivitelerinin de kayıt edildiği araştırmada, daha az uyuyan çocukların yedi yaşına geldiğinde vücut kitle indeksinin çok yüksek olduğunu ortaya çıktı.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Bebekler uyudukça boyları uzuyor

Yeni bir araştırma büyüklerin öteden beri söylediği bir olguyu doğruladı. Bebekler uyudukça boyları uzuyor.
Atlanta'daki Emory Üniversitesi'nde bir araştırmacı bebeklerin anne babalarıyla iletişim kurabilmelerine yardımcı olmak istiyor.
Bebeklerin akıllarından geçeni söyleme becerileri yok. Dolayısıyla davranışlarıyla iletişim kurmaya çalışıyor ve çoğu anne baba bebeklerini anlamada zorluk çekiyor.

Kanser tedavisinde genetik bilgilerin önemi

Yeni bir araştırmaya göre meme kanseri hastasının genetik bilgileri doktorların kemoterapi tedavisinin hasta üzerinde etkili olup olmayacağını tespit etmesinde yarar sağlıyor. Meme kanserinden her yıl milyonlarca kadın hayatını kaybediyor.
Meme kanseriyle mücadelede etkili tedavi ve önleyici ameliyat arasında seçim yapmak önemli bir karar. Yeni bir araştırmaya göre kanser hastasının genetik bilgileri kemoterapi tedavisinin en iyi yol olup olmadığına ışık tutuyor. Genetik bilgi şu anda da hastalığın önceden tahmin edilmesi ve önlenmesinde önemli rol oynuyor.

Yaşlandıkça öğrenmenin zorlaşmasının nedeni nedir

Yaşlandıkça öğrenmenin zorlaşmasının nedeninin, katlanılan stres olduğu bildirildi.
Amerikalı araştırmacılar, yaşlandıkça beyinde öğrenme için gerekli olan sinir hücrelerinin stres nedeniyle büzüştüğünü ve şekillenme özelliğini yitirdiğini belirtti.
Araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları incelemelerde, beynin orta yaşta, gençlikte olduğu kadar çevik olmadığının görüldüğünü, strese maruz kalan genç hayvanların toparlanabildiğini ancak orta yaşta bu kabiliyetin yitirilmeye başladığını açıkladı.