A variety of: pek çok çeşit Abstain from: kaçınmak Accumulate: toplanmak Actually: gerçekte Additionally: ek olarak Adequate: yeterli Afflict: zarar vermek Also: aynı zamanda Amount: miktar Approach: yol, yaklaşım Arise from: -den kaynaklanmak As a consequence of: -ın sonucu ola-rak As a consequence: sonuç olarak As a result: sonuç olarak At least: hiç olmazsa, en azından As well as: kadar At the onset of: -ın başlangıcında Avert: kaçınmak Absolute: mutlak , kesin To attack: saldırmak , kriz , atak Appropriate: uygun , yerinde According to: -e göre To activate: etkin hale getirmek , canlandırmak To act: hareket etmek, yazife görmek , rol almak Available: mevcut , var To asses: değerlendirmek, taktir etmek Almost: hemen hemen To avoid: sakınmak , kaçınmak To ascend: yukarı çıkmak, yükselmek To apply: uygulamak, başvurmak Application: uygulama, başvuru Alone: tek başına, yalnız To associate: ilişki kurmak, ilişkilen-dirmek Anywhere: herhangi bir yer
Tıbbî antropoloji, (uygulamalı) antropolojinin alt dallarındandır. Tıbbî açılardan birey ve toplumu inceleyen tıbbî antropoloji nispeten yeni bir bilim dalıdır. Sağlık, hastalık, tedavi gibi fenomenlerin kültürel, toplumsal ve biyolojik izdüşümlerini inceler. Bunun dışında çok farklı konuları da inceleyen tıbbî antropolojinin gelişimi çoğu antropolog tarafından 4 evrede tanımlanmaktadır. 1870’lerde ortaya çıkan kültürel antropoloji, bugün tıbbî antropoloji altında incelenen çoğu konu, kavram ve sorunu ele almıştır. 1960’ların başlarında ise modern anlamda tıbbî antropoloji ortaya çıkmış, özellikle yerli tıbbında yoğunlaşmıştır. 1970’lerle birlikte tıbbî antropoloji odak noktasını yerli tıp anlayışlarından, çoğunlukla kendi toplumları içinde yer etmiş, biyomedikal kurumlara ve bu kurumlara ilişkin kavramlara çevirmiştir. Son dönemlerde ise tıbbî antropologlar tıbbın araştırma ile ilişkin konularını incelemeye başlamışlardır. Tıbbî antropoloji, antropoloji ve tıbbın yanı sıra, sosyoloji, epidemiyoloji, etyoloji, ekoloji, ekonomi gibi farklı bilimlerden de kavram ve metodoloji açısından yararlanır.
Bugün birçok üniversitede bölümü bulunan tıbbî antropoloji, sosyal bilimlerle tıbbın incelenmesi hususunda önemli bir bilim dalıdır. Sivil sağlık örgütlerinden, tıp sistemlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesine kadar birçok çeşitli meseleyi konu almaktadır.
Tıbbi antropolojinin gelişme çizgisine iki taraflı bakmak gereklidir. Antropologların hastalık - sağlık alanında yaptıkları araştırmalar ,Tıp mensuplarının antropoloji verilerine ilgi duymaları.Sosyal antropolojinin sağlık-hastalık sorununa yönelmeleri ilk kez 1920 lerde etnologların ilkel ve geleneksel toplumlarda yaptıkları alan çalışmaları ile başlamıştır. Fonksiyonalist bir yaklaşımla kültür bütününü inceleyen antropologlar sağlık-hastalıkla ilgili uygulamaların kültür bütününe göre şekillendiğini ve toplumdan topluma farklılaşmalar gösterdiğini tesbit etmişlerdir. Bu konuda Dr.River’in “Tıp , Büyü, Din” (1924) adlı kitabı ilk örnektir. River tıbbi antropolojiye kavramsal temelde iki noktada katkı sağlamıştır. Birincisi ilkel tıp uygulamaları tuhaf folklor ürünleri değildir. Bu inançlar ve uygulamalar kültürün kısımlarını oluştururlar. İkincisi tıp uygulamalarının anlamları çıkarılmalıdır.
Forrest Clements “Hastalığın İlkel Kavramları” adlı çalışmasında (1932) bölgesel ve yerel gruplarda hastalık nedenlerini beş grupta toplamıştır. Bunlar ; sihirbazlık , tabuyu bozma , bir ruhun girişi , bir nesnenin çıkışı ve ruhun kaybıdır. Bunlardan birinin ve bir kaçının bir arada görülmesi hastalığa neden olurlar.
Tıp kökenli E.H. Ackernecht döneminin antropolojisinde hakim akımlara paralel olarak , kültürel elemanlar arasında iç biçimlenme ve bütünleşme şeklini tıbbi kalıplar arasında da düşünmüş , tek bir ilkel tıp yerine birden çok ilkel tıp olduğunu vurgulamıştır.
Tıbbi antropolojik çalışmalar sonraki dönemlerde hem sosyal antropoloji dalında hem de biyolojide ki gelişmelere paralel olarak devam etmiştir. [Tıbbi antropolojinin gelişmesiyle ilgili bilgiler Emiroğlu’nun “Tıbbi antropolojinin Gelişimi,Alanı ve Tıbbi Antropolojide Kuramsal Yaklaşımlar “adlı makalesinden özet olarak alınmıştır (Emiroğlu1987)]
Tıp mensuplarının hastalık ve sağlığı etkileyen sosyo-kültürel faktörlere ilgi duymaları daha geç devrelere 1950 lere rastlar. Bu geç kalışta , antropolojinin uğraşı alanının yanlış bilinmesinin payı vardır. Çünkü antropoloji o zamanlarda ilkelleri ve ilkellerin maceralarını araştıran bir disiplin olarak biliniyordu. Benzer olarak antropoloji yerin altını inceleyen arkeolojiye benzer veya kuru kafalarla uğraşan bir dal olarak tanınıyordu. 1950 lerde halk sağlığı ve epidemiyolojide gelişmeler tıp mensuplarını sosyal bilim verilerini kullanmaya zorunlu kılmıştır. Çünkü ikinci Dünya savaşından sonra salgınlar beklenmedik zamanlarda beklenmedik yerlerde çıkıyordu. Salgınlara neden olan etkenlerin kontrol altına alınma çabaları sosyal etkenlerin farkedilmesini kolaylaştırdı. Diğer yandan aynı dönemlerde gelişmiş ülke hükümetlerinin geri kalmış fakir toplumlara götürdükleri hizmetler beklenilen ölçüde kabul görmemiştir. Modern sağlık ürünleri halk tarafından kullanılmamıştır. Bu başarısız sonuçlar da halk sağlıkçılarının toplum , kültür , değişme kavramlarına ilgi duymalarına neden olmuştur.