Sayfalar

İzleyiciler

29 Eylül 2025 Pazartesi

Alkol Bağımlılığının Kişilik Üzerindeki Etkileri ve Değişim Süreci

 


Kişilik, doğuştan gelen özelliklerle çevre, eğitim ve yaşam deneyimlerinin birleşiminden oluşur. Alkol kullanımı ise bu karmaşık yapıyı derinden etkileyerek kişilikte önemli değişimlere yol açabilir. Alkol bağımlılığı, bireyin davranışlarında öyle belirgin farklılıklar yaratır ki, dışarıdan bakanlar için sanki kişinin iki farklı kişiliği varmış gibi bir izlenim oluşur. Örneğin, alkol almadan önce çevresinde sevilen, nazik bir insan olan biri, alkolün etkisiyle kaba, sabırsız veya agresif birine dönüşebilir. Bu durum, alkol kullanımı devam ettikçe kalıcı bir hale gelip adeta ikinci bir kişilik gibi yerleşebilir. Bu noktada akla bazı sorular gelir: Alkol bağımlılığı tedavi edilse bile bu davranışlar tamamen kaybolur mu? Alkolün etkisiyle ortaya çıkan hırçınlık, hoşgörüsüzlük veya kırıcı tavırlar, alkolden uzaklaşılınca yok mu olacak? Yoksa birey, tedavi sonrası bambaşka bir kişiliğe mi bürünecek? Daha da önemlisi, bir insanın kişiliği ne kadar değişebilir?

Bu soruların yanıtları, alkol bağımlısının kendisiyle dürüst bir şekilde yüzleşmesine bağlıdır. Kişi, alkolün etkisiyle sergilediği uygunsuz davranışları, düşünceleri ve duyguları hatırlayıp analiz ettiğinde, kendisini alkole yönelten zayıflıkları ve mücadele etmesi gereken yönleri keşfedebilir. Örneğin, birçok bağımlı, canı sıkıldığında veya kendini köşeye sıkışmış hissettiğinde “Bir bira içeyim, kendime geleyim” düşüncesiyle alkole sarılır. Ancak bu geçici rahatlama, zamanla kontrolü tamamen elinden alır. Bağımlılar, genellikle benzer duygusal temellerden beslenir: küskünlük, eleştiriye tahammülsüzlük, korku, öfke, kendine acıma, kıskançlık ve hoşgörüsüzlük. Tedavi sürecinde bu duyguların etkilerini anlamak ve yönetmek, iyileşmenin temel taşlarından biridir.Küskünlük: Yıkıcı Bir AteşKüskünlük, alkol bağımlılarının en güçlü duygusal tuzaklarından biridir. Herkes zaman zaman küskünlük hissedebilir, ancak bağımlılarda bu duygu yıkıcı bir güçle ortaya çıkar. Küskünlük, sadece alkol bağımlılığını körüklemekle kalmaz, aynı zamanda ruh sağlığını da olumsuz etkiler. Psikoterapi sırasında bağımlı, küskünlüklerini listeleyip üzerinde düşünürse, kime neden kırıldığını, bu duyguların ilişkilerine ve itibarına nasıl zarar verdiğini fark edebilir. Örneğin, “Bu kişi bana haksızlık yaptı mı, yoksa ben mi fazla tepki gösterdim?” sorusunu sormak, küskünlüğün haklılığını sorgulamaya yardımcı olur. Bu süreç, kişinin kendi duygularını anlamasını ve daha mantıklı bir bakış açısı geliştirmesini sağlar. Küskünlükler kontrol edilmezse, hem alkole geri dönüş riskini artırır hem de ruhsal dengesizliklere yol açabilir.Dürüst Olmama: Kendine Yalan SöylemekAlkol bağımlılarının birçoğu, kendilerine ve çevrelerine karşı dürüst olmaktan kaçınır. Örneğin, hastaneye organik bir rahatsızlık için geldiğini iddia eden ya da sosyal içici olduğunu söyleyerek bağımlılığını gizlemeye çalışanlar, aslında kendilerini kandırdıklarının farkındadır. Tedavi sürecinde, kişinin dürüst bir şekilde kendi durumunu kabul etmesi şarttır. Ancak bu içtenlikle, bağımlılığın nedenlerini ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlayabilir.Eleştiriye Tahammülsüzlük: Savunmacı Bir DuvarAlkol bağımlıları, özellikle alkolün etkisi altındayken eleştirilere karşı aşırı hassas olur. Tedavi sürecinde bile bu hassasiyet devam edebilir. Ancak kişi, kendi davranışlarını gözden geçirip eleştirilere açık olmayı öğrenmelidir. Grup terapilerinde, bağımlılar yapıcı eleştirilerle karşılaşır. Bu eleştiriler, kusur bulmak için değil, benzer durumlarla başa çıkma yollarını öğrenmek içindir. Eleştirilere tahammül etmek, kişinin geçmişteki hatalarını anlamasına ve çevresiyle daha sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olur.Kendine Acıma: Kendi Kurbanı OlmakAlkol bağımlılarında sıkça görülen bir diğer duygu, kendine acıma hissidir. Bağımlı, yalnızlığını veya sorunlarını alkolün bir sonucu olarak değil, kendi davranışlarının bir sonucu olarak görmez. Alkol almak için kendine acıma duygusunu bir bahane olarak kullanır. Tedavi sürecinde, bu duygunun farkına varmak ve ondan kurtulmak, kişinin olgunlaşmasına katkı sağlar. Kendine acımak, çevresiyle sağlıklı iletişim kurmasını engeller ve bağımlılıktan kurtulma şansını azaltır.Kıskançlık: İçsel Güvensizliğin YansımasıKıskançlık, alkol bağımlılarında kendine güvensizlikten ve başarı eksikliğinden kaynaklanır. Bu duygu, özellikle sevdikleri kişilere karşı yoğunlaşabilir. Tedavi sırasında kıskançlığın nedenlerini anlamak ve bu duygudan arınmak, kişiliği güçlendiren önemli bir adımdır.Hoşgörüsüzlük: İlişkilerin DüşmanıHoşgörü, psikolojik olgunluğun bir göstergesidir. Alkol bağımlıları, alkolün etkisiyle giderek hoşgörüsüz bir hale gelir. Bu durum, çevreleriyle iletişimlerini zedeler. Tedavi sürecinde, hoşgörüsüzlüğün neden olduğu yanlış anlamaları fark etmek ve hoşgörüyü gerektiği yerde kullanmayı öğrenmek, sağlıklı ilişkiler kurmanın anahtarıdır.Korku: Görünmez Bir DüşmanKorku, alkol bağımlılığının temel tetikleyicilerinden biridir. Bağımlılar, korkuyu “korkaklık” olarak görmek istemez, ancak bu duygu hayatlarını derinden etkiler. Örneğin, alkolün eksikliğinde kriz korkusuyla içki saklarlar ya da işsiz kalma, yalnız kalma korkusuyla daha fazla içerler. Psikoterapi, bu korkuların bilincine varmayı ve onları mantıklı bir şekilde yönetmeyi öğretir.Öfke: Kontrolsüz Bir AteşAlkol bağımlıları, özellikle alkolün etkisiyle kolayca öfkelenir. Öfkelerini kontrol edemediklerinde, bu duygu yıkıcı sonuçlara yol açar. Tedavi sürecinde, öfkeyi hiddete dönüştürmemek ve onu sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrenmek önemlidir.Bencillik: Her Şeyi Kendine YontmakAlkol bağımlıları, olaylara genellikle bencil bir açıdan bakar ve kendilerini haklı görme eğilimindedir. Bu tutum, çevresindekilere zarar verir. Tedavi sırasında, kişi bu özelliğin farkına vararak davranışlarını değiştirmeye çalışırsa, daha sağlıklı ilişkiler kurabilir.Depresif Durumlar: Karanlık Bir DöngüAlkol, başlangıçta rahatlama sağlasa da zamanla karamsarlık, gerginlik ve depresif duyguları artırır. Tedavi sonrası, kişinin kendine güveni artarsa ve karamsar bir dünya görüşünden uzaklaşırsa, daha umutlu bir yaşam sürebilir.Tutarsızlık ve Paranoid DüşüncelerAlkol bağımlılığı, kişinin davranışlarında tutarsızlığa ve paranoid düşüncelere yol açar. Örneğin, eşine karşı aşırı kıskançlık veya başkalarının niyetlerinden şüphelenme gibi davranışlar sık görülür. Tedavi, bu düşüncelerin patolojik yanlarını ortadan kaldırabilir.Fiziksel ve Psikolojik DuyarlılıkAlkol bağımlılığında, psikolojik duyarlılığın yanı sıra fizyolojik faktörler de rol oynar. Örneğin, B vitamini eksikliği alkol tüketimini artırabilir. Alkolün beyin üzerindeki etkileri, yargı gücünü zayıflatır ve bağımlılığı derinleştirir. Ancak tedavi, bu fizyolojik etkileri nötralize edebilir.Tedavi Sonrası: Yeni Bir BaşlangıçAlkol bağımlılığı tedavisi, kişiliği ikinci bir kişilik gibi şekillendiren olumsuz özelliklerin ortadan kalkmasını sağlayabilir. Ancak bu, kişinin kendisiyle dürüstçe yüzleşmesine ve geçmişteki hatalarını telafi etmeye çalışmasına bağlıdır. Tedavi sonrası, kişi eski kişiliğine tamamen dönemese de daha sağlıklı bir ruh haline kavuşabilir. Önemli olan, değişimi istemek ve içtenlikle bu yolda çaba göstermektir. Ayıklık, akıl huzuru ve düzgün davranışlarla dolu bir yaşam, mutluluğun anahtarıdır.

1 yorum:

  1. Ahmet Karaman... Next2 Ekim 2025 11:21

    30 sene önce alkolü bıraktım. Her yönüyle kapsamlı bir tahlil. Tebrik ederim. Allah,yolunuzu ve bahtınızı açık eylesin.

    YanıtlaSil

Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları