Diyaliz ile kanımızdaki zehirli maddeler temizlenip vücudunuzda birikmiş sıvılar çekiliyordu. Tabii sizin burada kastettiğiniz hemodiyaliz. Okurlarımız için bunu biraz açalım... Diyaliz ikiye ayrılır. Bunlardan ilki hemodiyaliz dediğimiz ve halk arasında makine diyalizi olarak tarif edilen yöntemdir. Diğeri ise periton diyalizdir ve ona halk arasında torba diyalizi denir. Ama her iki diyalizin temel amacı aynıdır, yani vücutta böbrek yetmezliğine bağlı olarak biriken bazı zehirli maddelerin temizlenip süzülmesidir.
Hemodiyalizde bir arıtma filtresi sayesinde yapılır. Yani hastanın kanı arıtma filtresine gönderilir, burada temizlenen kan vücuda geri gönderilir. Bu işlem genel olarak haftada üç gün, günde dört saat yapılır.
Kandaki Kirli Kan Nasıl Temizleniyor
Tıp Ders Notları ----------------- Sağlıklı Yaşam / İlkyardım / sağlık Haberleri ------------- Hastalık ve Tedavileri
İzleyiciler
20 Mart 2011 Pazar
Böbrek Yetmezliği - Böbrek Yetmezliğine Neden Olan Hastlıklar
AKUT (ANİ) BÖBREK YETMEZLİĞİ:
Akut böbrek yetmezliği, çeşitli etkenlere bağlı olarak, böbrek işlevlerinin ani olarak bozulmasını anlatan bir terimdir.
Hastalığın genellikle ilk fark eçlilen belirtisi, hastanın çıkardığı günlük idrar miktarındaki azalmadır.
Bu azalma “Oligüri” düzeyindedir.
Yani hastaların günlük idrar miktarı 500 mi ‘nın altındadır. Ancak oligüri gelişmeyebilir.
Akut böbrek yetmezliğinin klinik özelliklerine ve belirtilerine geçmeden Önce, hastalığı yaratan etkenlerden söz edeceğiz.
Akut böbrek yetmezliği, çeşitli etkenlere bağlı olarak, böbrek işlevlerinin ani olarak bozulmasını anlatan bir terimdir.
Hastalığın genellikle ilk fark eçlilen belirtisi, hastanın çıkardığı günlük idrar miktarındaki azalmadır.
Bu azalma “Oligüri” düzeyindedir.
Yani hastaların günlük idrar miktarı 500 mi ‘nın altındadır. Ancak oligüri gelişmeyebilir.
Akut böbrek yetmezliğinin klinik özelliklerine ve belirtilerine geçmeden Önce, hastalığı yaratan etkenlerden söz edeceğiz.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
böbrek,
hastlıklar,
Neden,
olan,
yetmezliğine
Beyinin yapısı
Beyinin yapısı
Günümüzde ilerlemiş görüntüleme teknikleri, hayvan araştırmaları ve fizyolojik çalışmalarla, bilim adamları sadece hastalıkları değil aynı zamanda beynimizin nasıl çalıştığı ve yaşlandığını araştırıyorlar. Ayrıca beynimizi nasıl sağlıklı ve zinde tutabileceğimiz konusunda da önerilerde bulunuyorlar.
Yaş ilerledikçe Neler kaybediyoruz?
Yaşımız ilerledikçe meydana gelen hafıza kayıpları, sisteminin dolmaya başlaması tarzında izah ediliyordu. Bugün aynı zamanda hafıza kapasitemizin ancak bir bölümünü kullandığımızı, eğitimle bu kapasiteyi arttırabileceğimizi, kayıpları yine eğitimle ve tekrar ile azaltabileceğimizi ve yavaşlatabileceğimizi biliyoruz. Buna rağmen yaşlanmayla sinir sistemimiz, önceki yıllara nazaran biraz daha yavaş ve biraz daha dalgalı çalışmaya başlıyor. Ancak isimleri hatırlayamama, beyninizin zengin, sağlıklı bir iletişim ağına sahip olduğunun da bir göstergesi olabilir.
Günümüzde ilerlemiş görüntüleme teknikleri, hayvan araştırmaları ve fizyolojik çalışmalarla, bilim adamları sadece hastalıkları değil aynı zamanda beynimizin nasıl çalıştığı ve yaşlandığını araştırıyorlar. Ayrıca beynimizi nasıl sağlıklı ve zinde tutabileceğimiz konusunda da önerilerde bulunuyorlar.
Yaş ilerledikçe Neler kaybediyoruz?
Yaşımız ilerledikçe meydana gelen hafıza kayıpları, sisteminin dolmaya başlaması tarzında izah ediliyordu. Bugün aynı zamanda hafıza kapasitemizin ancak bir bölümünü kullandığımızı, eğitimle bu kapasiteyi arttırabileceğimizi, kayıpları yine eğitimle ve tekrar ile azaltabileceğimizi ve yavaşlatabileceğimizi biliyoruz. Buna rağmen yaşlanmayla sinir sistemimiz, önceki yıllara nazaran biraz daha yavaş ve biraz daha dalgalı çalışmaya başlıyor. Ancak isimleri hatırlayamama, beyninizin zengin, sağlıklı bir iletişim ağına sahip olduğunun da bir göstergesi olabilir.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Beyinin yapısı
Böbrek Görevleri, Böbrekler Vücutta Hangi Görevi Görür
Böbrek Görevleri, Böbrekler Vücutta Hangi Görevi Görür
Yediklerimiz, içtiklerimiz faydalı besinlerin yanı sıra bazı yan maddeler de içerir ki, bunları vücuttan atmamız gerekir. bunları da sıvı olarak, yani idrarla atarız. Yani böbrek, halk arasında da söylendiği üzere vücudun zehirli maddelerini süzen organdır ama görevleri bununla sınırlı değildir.
Yediklerimiz, içtiklerimiz faydalı besinlerin yanı sıra bazı yan maddeler de içerir ki, bunları vücuttan atmamız gerekir. bunları da sıvı olarak, yani idrarla atarız. Yani böbrek, halk arasında da söylendiği üzere vücudun zehirli maddelerini süzen organdır ama görevleri bununla sınırlı değildir.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
böbrek,
böbrekler,
görevi,
görevleri,
görür,
hangi,
vücutta
19 Mart 2011 Cumartesi
En çok görülen kanser türü
Guatr ve Tiroid Kanseri Derneği Başkanı ve nükleer tıp uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, nükleer kazalardan sonra ortaya çıkan en yaygın, en sık kanser türünün tiroid kanseri olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Aktolon, Japonya'da bugün itibariyle toplam 4 nükleer reaktördeki hasar nedeniyle radyasyon sızıntısı saptandığını ve bu radyasyon sızıntılarından birinin de Tokyo yakınında olduğunu söyledi. Dünyada bugüne kadar toplam 99 nükleer kazanın kayda geçtiğini ifade eden Aktolun, 99 kazanın 57'sinin 1986'daki Çernobil olayı sonrasında meydana geldiğini ve bunların çoğunun ABD'de olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Aktolun, nükleer kazaların çoğunluğunun insan hatası ile oluştuğunu dile getirerek, doğal felaket sonrasında reaktör hasarlarının pek yaygın görülmediğini, bu açıdan Japonya'da yaşanan reaktör patlamaları ve sızıntısının nadir olduğunu kaydetti. Nükleer kazalar sonucu etrafa saçılan radyoaktif elementlerin iki tür radyasyon yaydığını vurgulayan Aktolun, şöyle devam etti:
“Birincisi parçacık radyasyonudur. Cildimize bulaşırsa zarar verir. Nefesimizle, su ve gıda ile vücudumuza girer, kanser yapıcı etkisi yüksektir. Etkileri daha ziyade uzun süre sonra ortaya çıkar. Yarı ömrü onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca yıl olan radyoaktif elementler açığa çıkabilir. Patlamadan sonra uzakta bulunan insanlar bile bu radyasyondan etkilenir. İkincisi iyonizan yani delici radyasyondur. Vücuda girer, diğer taraftan çıkar, bu arada vücuda bir miktar radyasyon enerjisi bırakır. Kanser yapıcı etkisi vardır ama daha ziyade kısa vadeli akut etkilerden sorumludur.”
Japonya'nın tecrübeleri
Prof. Dr. Aktolon, Japonya'da bugün itibariyle toplam 4 nükleer reaktördeki hasar nedeniyle radyasyon sızıntısı saptandığını ve bu radyasyon sızıntılarından birinin de Tokyo yakınında olduğunu söyledi. Dünyada bugüne kadar toplam 99 nükleer kazanın kayda geçtiğini ifade eden Aktolun, 99 kazanın 57'sinin 1986'daki Çernobil olayı sonrasında meydana geldiğini ve bunların çoğunun ABD'de olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Aktolun, nükleer kazaların çoğunluğunun insan hatası ile oluştuğunu dile getirerek, doğal felaket sonrasında reaktör hasarlarının pek yaygın görülmediğini, bu açıdan Japonya'da yaşanan reaktör patlamaları ve sızıntısının nadir olduğunu kaydetti. Nükleer kazalar sonucu etrafa saçılan radyoaktif elementlerin iki tür radyasyon yaydığını vurgulayan Aktolun, şöyle devam etti:
“Birincisi parçacık radyasyonudur. Cildimize bulaşırsa zarar verir. Nefesimizle, su ve gıda ile vücudumuza girer, kanser yapıcı etkisi yüksektir. Etkileri daha ziyade uzun süre sonra ortaya çıkar. Yarı ömrü onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca yıl olan radyoaktif elementler açığa çıkabilir. Patlamadan sonra uzakta bulunan insanlar bile bu radyasyondan etkilenir. İkincisi iyonizan yani delici radyasyondur. Vücuda girer, diğer taraftan çıkar, bu arada vücuda bir miktar radyasyon enerjisi bırakır. Kanser yapıcı etkisi vardır ama daha ziyade kısa vadeli akut etkilerden sorumludur.”
Japonya'nın tecrübeleri
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
biology,
çok,
görülen,
health,
human body,
kanser,
Medicine,
science,
thyroid cancer,
türü
Biyofizik / Physics Of Proteins
Biyofizik / Physics Of Proteins These sets of lectures notes on the Physics of Proteins by Hans Frauenfelder, written while Hans was a Professor at the University of Illinois at Urbana/Champaign, will soon be published by Springer Verlag, under the Editorship of Dr. Shirley Chan and Professor Robert Austin (Princeton University), and typeset by Winnie Chan of the University of Illinois at Urbana/Champaign. We invite the reader to send us their comments/corrections/additions!
In the next 6 months (July 2003- January 2004) we will be reorganizing the notes, grouping the chapters more logically and making some updates.
Hopefully, the flavor and style of Hans will remain intact.
In the next 6 months (July 2003- January 2004) we will be reorganizing the notes, grouping the chapters more logically and making some updates.
Hopefully, the flavor and style of Hans will remain intact.
PAH Ne Sıklıkta Görülür?
PAH Ne Sıklıkta Görülür?
PAH, milyonda 30-50 olguluk prevalansı ile(1) nadir görülen bir hastalık olmakla birlikte, belirli risk gruplarında PAH prevalansı belirgin olarak daha yüksektir. Örneğin, prevalansın HIV ile infekte hastalarda %0.5,(2) orak hücre hastalığı bulunan hastalarda %20-40(3) oranlarında olduğu, sistemik skleroz hastalarında ise %38’e(4) kadar yükseldiği bildirilmiştir.
PAH, milyonda 30-50 olguluk prevalansı ile(1) nadir görülen bir hastalık olmakla birlikte, belirli risk gruplarında PAH prevalansı belirgin olarak daha yüksektir. Örneğin, prevalansın HIV ile infekte hastalarda %0.5,(2) orak hücre hastalığı bulunan hastalarda %20-40(3) oranlarında olduğu, sistemik skleroz hastalarında ise %38’e(4) kadar yükseldiği bildirilmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)