Böbrek Görevleri, Böbrekler Vücutta Hangi Görevi Görür
Yediklerimiz, içtiklerimiz faydalı besinlerin yanı sıra bazı yan maddeler de içerir ki, bunları vücuttan atmamız gerekir. bunları da sıvı olarak, yani idrarla atarız. Yani böbrek, halk arasında da söylendiği üzere vücudun zehirli maddelerini süzen organdır ama görevleri bununla sınırlı değildir.
Kansızlığı engeller, vücudumuzdaki asit-baz dengesini düzenler ve hormonal açıdan da önemli roller oynar. Ayrıca kalbimizden çıkan kanın 3/1'i böbreklere gider. Zaten böbrek, kan damarlarından oluşan bir yumaktır ve çok önemlidir. O olmazsa hayatımızı kaybederiz. Tıpta Vücudu ne yönetir, sorusuna hemen her doktor uzmanlık alanına göre yanıt verir.
Kardiyologlar bu soruya kalp der, işte gastronologlar bağırsak, nefrologlar da böbrek der. Ama esasında vücut bir orkestradır ve her organın tıpkı bir enstrüman gibi ayrı ve özel bir görevi vardır. Böbrek de bu orkestranın en önemli enstrümanlarından biridir.
Normal zamanlarda doğan sağlıklı bebeklerin böbrekleri ve idrar yolları gelişimlerini tamamlamıştır ve görevlerini eksiksiz olarak yerine getirebilir. Ancak nadiren, bazı bebeklerin böbrekleri anne karnında hiç gelişmeyebilir veya küçük ya da yapısı bozuk olarak kalabilir. Böyle bir bebek, böbrekleri çalışmasa bile doğuma kadar yaşayabilir, çünkü vücudunda biriken artık maddeler anne kanı ile temizlenir. Ancak, iki böbreği de olmayan veya böbrekleri ileri derecede yapı bozukluğu nedeniyle hiç iş görmeyen bir bebeğin doğumdan sonra hayatını normal olarak sürdürmesi mümkün değildir; başka organları sağlamsa diyalize bağlı olarak yaşayabilir. Buna karşılık, bir böbreği tamamen sağlıklı, diğer böbreği ise iş görmeyen bir yenidoğan normal olarak yaşar. Bu durum, çoğu defa yaşamın daha sonraki dönemlerinde de hayati bir sorun yaratmaz.
İdrar yollarının gelişimi sırasında üreterin üst (böbrek havuzundan çıkış yerinde) veya alt (idrar kesesine giriş yerinde) ucunda darlık ortaya çıkabilir. Darlık, sadece sağ veya sol tarafta olabileceği gibi iki taraflı da olabilir. Bu darlıkların bir kısmını ameliyatla düzeltmek gerekir. Bazı darlıklar ise hafif derecelidir ve böbreğin çalışmasını bozmaz; dolayısıyla da ameliyat gerektirmez.
Bazen, erkek bebeklerin mesaneden sonraki idrar borularında (üretra) doğuştan bir perde bulunabilir. Böyle bir perde idrar akımını engeller. Bu bebekler idrarlarını fışkırtamazlar, damla damla yaparlar. Sonuçta, idrar kesesinde ve hatta üreterler ve böbrek havuzunda idrar birikir, basınç artar ve böbreklerin çalışması bozulabilir. Bu bebeklere en kısa zamanda müdahele edilerek peredenin ortadan kaldırılması gerekir.
Anne karnındaki bebeklerde böbrek ve idrar yolu hastalıklarını teşhis edebilir miyiz?
Evet! Günümüzde kullanılan modern ultrasonografi cihazları ile gebeliğin üçüncü ayından itibaren anne karnındaki bebeğin böbreklerinde ve idrar yollarındaki şekil bozuklukları görülebilmektedir. Ultrasonografi incelemesi ile, böbrek dokusunun normal gelişip gelişmediği izlenebilir ve idrar yollarındaki darlıklara veya 'perde' ye ait belirtiler saptanabilir. Böylece, bu bebekleri, doğumdan sonra henüz hastalık bulguları ortaya çıkmadan ve hatta bazı özel durumlarda daha anne karnındayken tedavi etmek mümkün olmaktadır. İdrar yollarının yapısal bozuklukları dışında, kalıtsal (ailevi) bazı böbrek hastalıkları da, henüz hiç belirti yokken, genetik incelemelerle anne karnında teşhis edilebilir.
İdrar yolu iltihabı nedir?
Böbreklerin ve idrar yollarının iltihaplanması çocuklarda sık olarak rastlanılan bir durumdur. Bu hastalıkta, mikroplar genellikle idrar yollarının alt ucundan vücuda girer ve idrar kesesi içinde çoğalır. İltihaplanma, idrar kesesinde sınırlı kalabilir veya bazı durumlarda böbreklere kadar da yayılabilir.
İdrar kesesi iltihaplarında sık sık idrar yapma, idrar yaparken yanma ve ağrı, idrar kaçırma, bazen kanamalı idrar ve hafif ateş gibi belirtiler ortaya çıkar. Böbrekler de iltihaplanırsa çoğu defa ateş daha yüksek olur, böğür ağrısı da gözlenebilir. Böbreklerin sık sık iltihaplanması, sonunda böbrek yetersizliğine yol açar. Bunu önlemek için idrar yolu iltihaplarının zamanında teşhis ve tedavi edilmesi gerekir. Zamanında teşhis, çocuklarda hafif de olsa idrar yapma şikayetlerinin ciddiye alınması ile mümkündür.
İdrar yolu iltihabı, idrar yolları tamamen normal yapıda olan çocuklarda da ortaya çıkabilir. Ancak, böbreklerde veya idrar borularında kist, taş, darlık gibi bozukluklar varsa ya da idrarın geri tepmesi söz konusu ise iltihaplanma riski artar. Bu nedenle, idrar yolu iltihabı geçiren çocukların altta yatabilecek hastalıklar yönünden mutlaka araştırılması gerekir. Bazı durumlarda, iltihaplanmaya yol açan bozukluk ameliyatla ortadan kaldırılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları