Embriyonun sefalik ucunda meydana gelen çukurluk, 5 tomurcuk ile çevrilmiştir. Bunlardan birincisi tek olup alın tomurcuğu adını alır. Diğerinin ilk iki çifti üst çeneyi, son iki çiftide alt çeneyi meydana getirir. Alın tomurcuğunun alt yüzünde ektodermik değişim sonucu olfaktif plakodlar belirir ki bu burun boşluğunun duyu mukozasının ilk taslağıdır. İntrauterin hayatın 5. haftasında alın tomurcuğundan, orta hattın her iki yanında bir iç birde dış olmak üzere iki burun tomurcuğu teşekkül eder ve burunun bütün yapıları, bu çift ikincil tomurcuktan meydana gelir.
BURUN VE PARANAZAL SİNÜSLERİN HİSTOLOJİSİ
Burun boşluğu ve paranazal sinüslerin histolojisi birbirine benzemesine rağmen aralarında belirgin farklılıklar vardır.
Burun boşluğu ve sinüsler silendrik titrek tüylü epitel (psödostratıfiye kolumnar epitel) ile örtülüdür .
(Burun ve paranazal sinüslerin mukozası, geniz (rinofarinks , epifarinks) denen kısmı da örter. Eustachi borusunun orta kulağa giriş ağzına kadar ilerler.
Orta kulakta kübik epitele dönüşür.
Orofarinks de yassı epitele değişir.
Larinks silindirik tüylü epitel ile örtülüdür. Yalnız ses telleri (cord vocallerde) yassı epitel görülür.)
Epitel bazal membran üzerine oturmuştur. Bazal, kolumnar ve goblet hücrelerinden oluşur .
Bazal hücreler mukoza yüzeyine kadar uzanmazlar .
Kolumnar hücrelerin yüzeyinde mikrovilluslar ve silyumlar bulunur.
Goblet hucrelerinin yüzeyinde hücrenin salgı yapıp yapmadığı durumuna göre mikrovilluslar bulunur. İstirahat halinde goblet hücrelerinin yüzeyi mikrovilluslar ile kaplıdır. Mukus granülleri biraraya toplandıkça ve yavaş yavaş hücre yüzeyine yaklaştıkça, mikrovilluslar kaybolur, mukus kitlesi hücre yüzeyinde kabarıklık
yapar, hücre yüzeyi açılır, mukus granülü dışarıya atılır, hücre yüzeyi tekrar çökerek eski haline gelir ve yeni bir evre yeniden başlar.
Burun Histolojisi
Nasal Histology
ÖZET Solunum sisteminin havayı ileten bölümü nazal boşluklar, paranazal sinüsler ve nazofarenks ile birlikte başlar. Bu boşluklar solunan havayı ısıtmak, nemlendirmak ve filtre etmek için yüzey alanı sağlarlar. Nazal boşluğun girişi olan vestibül, non-keratinize çok katlı yassı epitelyumla kaplıdır. Vestibül solunan havadaki yabancı partikülleri süzen çok sayıda kıl içerir. Nazal boşluğun solunum segmenti, yalancı çok katlı silyumlu epitelyumla kaplıdır. Epitelyum, kan damarlarından zengin ve seröz ve müköz salgı yapan bezler içeren lamina propria ile desteklenir. Nazal boşluğun lateral duvarları konka adı verilen kemiksi çıkıntılar içerir. Nazal boşluğun olfaktor segmenti ise koku duyusu için özelleşmiş olfaktor epitelyumla ile kaplıdır. Paranazal sinüsler de solunum epitelyumu ile kaplıdırlar ve solunan havanın ısıtılması ve nemlendirilmesinde fonksiyon görürler. Yine solunum epitelyumu ile kaplı olan nazofarenks ise epitelyum altında bulunan çok sayıdaki lenfoid doku ile inhale edilen havada bulunan antijenlere karşı koruma sağlar.
Anahtar Kelimeler: Nazal boşluk, histoloji, paranazal sinüsler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları