kadında vajina girişine ve labia minora (küçük dudaklar) yerleşmiş çok sayıda küçük boyutta genital siğil, kondilom. HPV
Tıp Ders Notları ----------------- Sağlıklı Yaşam / İlkyardım / sağlık Haberleri ------------- Hastalık ve Tedavileri
İzleyiciler
29 Eylül 2010 Çarşamba
Genital Siğil, Kondilom, HPV Resimleri
Aşağıda verilen hpv virüsüne ait genital siğilleri içeren resimler eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır.. Genital siğller 1-2 tane olabileceği gibi daha yaygın da olabilmektedir. Değişik boyutlarda olabilen genital siğiller hakkında bir fikir edinmeniz için aşağıdaki resimleri inceleyebilirsiniz..
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Genital Siğil,
HPV,
Kondilom,
resimleri
6T (Tedbir, Tanı, Tedavi, Telekominikasyon, Triyaj, Transport) Nedir
6T Acil Tıp Teknisyeninin görev tanımlarının temelini oluşturmaktadır.
1-TEDBİR
Acil Tıp Teknisyeni temelde kendisinin ve yaralının güvenliğinden sorumludur.Ambulans'ta görev alan Acil Tıp Teknisyeni bir çok tehlikeli olayla karşılaşmaktadır.Ambulans Operasyonları kompleks bir çok olayı içinde barındırabilmektedir.Tehlikeli Madde kazalarına giden bir Acil Tıp Teknisyeni , olaya karışan kimyasal ajanların etkilerini ve uyarı levhalarını bilme ve ayırt etme becerisine sahip olmalıdır.
Gece oluşan trafik kazalarında ise çevre güvenliğini sağlamak üzere ambulansta bulunan reflektörlerden faydalanmalıdır.Otoyolda meydana gelmiş bir trafik kazasında ; eğer olay yerine güvenlik güçleri ulaşmamış ve gerekli uyarı işaretleri yerleştirilmemişse , Acil Tıp Teknisyeni Ambulansta bulunan reflektörü en az 150 m uzağa yerleştirmelidir.Kaza geçiren araçların yanması ve infilak etme durumları söz konusudur.
Acil Tıp Teknisyeni olay yeri eğer güvenli değilse kendi güvenliğini tehlike altına atamaz.Komplike olaylarda diğer kurumlardan yardım istenmelidir.
2- TANI
Olay yeri güvenliği sağlanmış ise olaya karışan yaralılar hızlı bir şekilde değerlendirilmelidir.Solunum en önemli değerlendirme kriteridir.İlerlemiş dolşım problemi olanlar ikinci derecede öneme sahiptir.Acil Tıp Teknisyeni Solunum ve Dolaşım kontrolünü sağladıktan sonra diğer bir değerlendirme kriteri olan Şok'u kontrol etmelidir.Son sırayı ise ; Kırık , Çıkık ve yara stabilizasyonu ve değerlendirmesi almalıdır.
Acil Tıp Teknisyenin görevi mümkün olan en az sayıda ölüm ve sakat kalmayı sağlamaktır.
1-TEDBİR
Acil Tıp Teknisyeni temelde kendisinin ve yaralının güvenliğinden sorumludur.Ambulans'ta görev alan Acil Tıp Teknisyeni bir çok tehlikeli olayla karşılaşmaktadır.Ambulans Operasyonları kompleks bir çok olayı içinde barındırabilmektedir.Tehlikeli Madde kazalarına giden bir Acil Tıp Teknisyeni , olaya karışan kimyasal ajanların etkilerini ve uyarı levhalarını bilme ve ayırt etme becerisine sahip olmalıdır.
Gece oluşan trafik kazalarında ise çevre güvenliğini sağlamak üzere ambulansta bulunan reflektörlerden faydalanmalıdır.Otoyolda meydana gelmiş bir trafik kazasında ; eğer olay yerine güvenlik güçleri ulaşmamış ve gerekli uyarı işaretleri yerleştirilmemişse , Acil Tıp Teknisyeni Ambulansta bulunan reflektörü en az 150 m uzağa yerleştirmelidir.Kaza geçiren araçların yanması ve infilak etme durumları söz konusudur.
Acil Tıp Teknisyeni olay yeri eğer güvenli değilse kendi güvenliğini tehlike altına atamaz.Komplike olaylarda diğer kurumlardan yardım istenmelidir.
2- TANI
Olay yeri güvenliği sağlanmış ise olaya karışan yaralılar hızlı bir şekilde değerlendirilmelidir.Solunum en önemli değerlendirme kriteridir.İlerlemiş dolşım problemi olanlar ikinci derecede öneme sahiptir.Acil Tıp Teknisyeni Solunum ve Dolaşım kontrolünü sağladıktan sonra diğer bir değerlendirme kriteri olan Şok'u kontrol etmelidir.Son sırayı ise ; Kırık , Çıkık ve yara stabilizasyonu ve değerlendirmesi almalıdır.
Acil Tıp Teknisyenin görevi mümkün olan en az sayıda ölüm ve sakat kalmayı sağlamaktır.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Nedir,
Tanı,
Tedavi,
Tedbir,
Telekominikasyon,
Transport,
Triyaj
18 Eylül 2010 Cumartesi
Kalpte ritm bozukluğu ölüm nedeni
Kalpte ritm bozukluğu ölüm nedeni
Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp damar hastalıklarına artık ileri yaşlarda değil, çocuk ve gençlik çağlarında da sıkça rastlandığı bilinirken, kalp hastalıklarından biri olan ve kalbin normalden hızlı ya da yavaş çalışması olarak tanımlanan ''aritmi''nin ani kardiyak ölümle sonuçlanabildiği, bu yüzden ''ciddiye alınarak'' tedavi edilmesi gerektiği bildirildi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Türkoğlu, ritm bozukluğunun belirtileri, teşhisi ve sonrasında yapılması gerekenleri anlattı.
Kalbin normal atışının dakikada 60-90 arasında olduğunu, eğer ritm bozukluğu üst seviyelere çıkarsa nabız atışının dakikada 500-600'lere çıktığını, bu durumun da kalbi aniden duraklattığını belirten Türkoğlu, şu bilgileri verdi:
Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp damar hastalıklarına artık ileri yaşlarda değil, çocuk ve gençlik çağlarında da sıkça rastlandığı bilinirken, kalp hastalıklarından biri olan ve kalbin normalden hızlı ya da yavaş çalışması olarak tanımlanan ''aritmi''nin ani kardiyak ölümle sonuçlanabildiği, bu yüzden ''ciddiye alınarak'' tedavi edilmesi gerektiği bildirildi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Türkoğlu, ritm bozukluğunun belirtileri, teşhisi ve sonrasında yapılması gerekenleri anlattı.
Kalbin normal atışının dakikada 60-90 arasında olduğunu, eğer ritm bozukluğu üst seviyelere çıkarsa nabız atışının dakikada 500-600'lere çıktığını, bu durumun da kalbi aniden duraklattığını belirten Türkoğlu, şu bilgileri verdi:
15 Eylül 2010 Çarşamba
Kan Nasıl Pıhtılaşır? Kanın Pıhtılaşması
Sizlerle o dışarıdan eve girmediğiniz çocukluk yıllarınıza geri dönelim.. Arkadaşlarınızla sokakta oyun oynarken kaç kere yere düşüpte dizleriniz, kollarınız yara bere içinde ağlayarak eve döndünüz hatırlıyor musunuz? Anneniz sizi o halde görünce önce ''Niye dikkat etmiyorsun? '' diye azarlar, sonra yaralı olan bölgeyi mikrop kapmasın diye temizlerdi. Yaranız temizlendikten sonra yaranın üzeri, hemen kabuk bağlardı. Bu kabukta yara iyice kapandıktan sonra kuruyup kendiliğinden düşerdi.
Ufak bir yaranın kısa bir süre içinde kapanması sanırım sizlerinde dikkatini çekmiştir. Herhangi bir kesik olayında neden insan kan kaybından ölmez? Kanın durmasını sağlayan nedir? İşte bütün bu soruların cevabı çok kolay; Kanın Pıhtılaşma özelliğinin olması. Kanın pıhtılaşmasının nasıl olduğunu anlatmadan önce kanın yapısı ve görevlerini hakkında çok kısa bir bilgi vereceğiz.
Ufak bir yaranın kısa bir süre içinde kapanması sanırım sizlerinde dikkatini çekmiştir. Herhangi bir kesik olayında neden insan kan kaybından ölmez? Kanın durmasını sağlayan nedir? İşte bütün bu soruların cevabı çok kolay; Kanın Pıhtılaşma özelliğinin olması. Kanın pıhtılaşmasının nasıl olduğunu anlatmadan önce kanın yapısı ve görevlerini hakkında çok kısa bir bilgi vereceğiz.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
kan,
kanın,
nasıl,
pıhtılaşır,
pıhtılaşması
9 Eylül 2010 Perşembe
Alzheimer'a karşı yeni silah: B vitamini
Alzheimer'a karşı yeni silah: B vitamini
B vitamini haplarının yaşlılarda görülen alzheimer hastalığını yavaşlatabildiği, hatta tamamen durdurduğu belirlendi.
Türkiye'nin Ezber Bozan Sıradışı Haber Gazetesi
İngiltere’de yapılan araştırmalarda elde edilen bu sonuç alzheimer hastalığıyla savaşta bir çığır olarak nitelendiriliyor. Cnn Türk'ün haberine göre araştırmada yüksek dozlarda alınan B vitaminin beynin büzüşüp küçülmesini yarı yarıya azalttığı belirlendi. Yaşlılarda beynin büzüşüp küçülmesi hafıza kaybına ve bunamaya yol açıyor.
B vitamini haplarının yaşlılarda görülen alzheimer hastalığını yavaşlatabildiği, hatta tamamen durdurduğu belirlendi.
Türkiye'nin Ezber Bozan Sıradışı Haber Gazetesi
İngiltere’de yapılan araştırmalarda elde edilen bu sonuç alzheimer hastalığıyla savaşta bir çığır olarak nitelendiriliyor. Cnn Türk'ün haberine göre araştırmada yüksek dozlarda alınan B vitaminin beynin büzüşüp küçülmesini yarı yarıya azalttığı belirlendi. Yaşlılarda beynin büzüşüp küçülmesi hafıza kaybına ve bunamaya yol açıyor.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
alzheimera,
karşı,
silah,
vitamini,
yeni
8 Eylül 2010 Çarşamba
Türk Milli Takımı iddiacıları sevindirdi
Dünya genelinde sürekli kazandıran Bilyoner.com yine kazandırdı. Aldığı galibiyetlerle taraftarını sevindiren Türk milli takımı kazandırdığı 700 bin lirayla iddacıların yüzünü güldürdü
Bilyoner.com üyelerini yine sevindirdi... Aldığı galibiyetlerle taraftarını sevindiren Türk milli takımı ise İddaacılara 700 bin lira kazandırdı.
Bilyoner.com Genel Müdürü Sait Kayahan, Dünya Basketbol Şampiyonası'nın İddaa oyun cirosunda yüzde 24'lük artış gerçekleştirdiğini, özellikle Türkiye'nin oynadığı maçlarda bu ilginin daha da artığını gözlemlediklerini söyledi.
İddaa'nın genellikle futbol karşılaşmalarında ağırlıklı olarak oynandığını anımsatan Kayahan, ilk kez 3-6 Eylül haftasonu basketbolun, futbola oranla daha fazla tercih edildiğini, şampiyonanın başından bu yana 24 bin 500 kupon oynandığını bildirdi.
Bilyoner.com üyeleri için Dünya Basketbol Şampiyonası'nda favori takımın Türkiye olduğunu belirten
Bilyoner.com Genel Müdürü Sait Kayahan, Dünya Basketbol Şampiyonası'nın İddaa oyun cirosunda yüzde 24'lük artış gerçekleştirdiğini, özellikle Türkiye'nin oynadığı maçlarda bu ilginin daha da artığını gözlemlediklerini söyledi.
İddaa'nın genellikle futbol karşılaşmalarında ağırlıklı olarak oynandığını anımsatan Kayahan, ilk kez 3-6 Eylül haftasonu basketbolun, futbola oranla daha fazla tercih edildiğini, şampiyonanın başından bu yana 24 bin 500 kupon oynandığını bildirdi.
Bilyoner.com üyeleri için Dünya Basketbol Şampiyonası'nda favori takımın Türkiye olduğunu belirten
Dişinizi sakız çiğneyerek koruyun
Uzmanlar bayramlarda tüketimi artan şeker, çikolata ve tatlının dişler üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için sakız çiğnenmesi tavsiyesinde bulunuyor.
Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ülker, yaptığı açıklamada, bayramlarda şeker, çikolata, lokum, baklava, şekerlemenin tüketimin arttığına vurgu yaparak, yapılan bilimsel araştırmalarda diş çürüğü ile şeker tüketimi arasında çok ciddi bir ilişkinin saptandığını kaydetti.
Diş çürüğü nedeniyle ağrıların oluştuğunu, daha ileri dönemlerde de diş kayıplarının yaşanabildiğini ifade eden Ülker, diş çürüğünün en sık rastlanılan kronik rahatsızlıklardan birisi olduğuna dikkati çekerek, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ya da gelişmemiş toplumlarda diş sağlığıyla ilgili ciddi problemler olduğunu vurguladı.
Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ülker, yaptığı açıklamada, bayramlarda şeker, çikolata, lokum, baklava, şekerlemenin tüketimin arttığına vurgu yaparak, yapılan bilimsel araştırmalarda diş çürüğü ile şeker tüketimi arasında çok ciddi bir ilişkinin saptandığını kaydetti.
Diş çürüğü nedeniyle ağrıların oluştuğunu, daha ileri dönemlerde de diş kayıplarının yaşanabildiğini ifade eden Ülker, diş çürüğünün en sık rastlanılan kronik rahatsızlıklardan birisi olduğuna dikkati çekerek, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ya da gelişmemiş toplumlarda diş sağlığıyla ilgili ciddi problemler olduğunu vurguladı.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Çiğneyerek,
diş sağlığı,
dişinizi,
koruyun,
sakız
4 Eylül 2010 Cumartesi
Clinical Case Formulation: Varieties of Approaches
Clinical Case Formulation: Varieties of Approaches
Publisher: Wiley | Pages: 344 | 2009-12-21 | ISBN 0470032928 | PDF | 1.6 MB
Case formulation is a key skill for mental health practitioners, and this book provides examples of ten case formulations representing the most common mental health problems in a variety of populations and contexts, offering commentary on contrasting formulations of the same case.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Approaches,
Case,
Clinical,
Formulation,
Varieties
3 Eylül 2010 Cuma
PRİAPİSİM (Penisin kendiliğinden ağrılı sertleşmesi)
PRİAPİSİM (Penisin kendiliğinden ağrılı sertleşmesi)
Penisin seksüel istek duymaksızın uzun süreli sertleşmesi veya orgasm sonrası bile sertiğin yitirilmemesi hali olarak tanımlanabilir.
Uzamış sertleşme (ereksiyon) ‘den ayırımı için 6 saatten fazla süren ereksiyon hali olması gerekmektedir.
İki formu vardır. Yüksek basınçlı ve alçak basınçlı tip. Yüksek basınçlı tip (arteriel = iskemik olmayan = ağrısız tip) nadir görülür.
Hasta çok ağrı duyar. Her yaşta meydana gelir.En sık 5 ile 10 yaş arasında ve 20 ile 50 yaş arasında görülür.
Gençlerde görüldüğünde sebep genellikle bir kan hastalığı olan “orak hücreli anemi“ veya bazı habis hastalıklardır.
Yaşlılarda ise sebep genellikle “idiopatik“ (nedeni bilinmeyen, bulunamayan) tir.
Özel bir hali de sertleşme sorununu gidermede veya problemi araştırmada kullanılan ve suni sertleşme yapan ilaçların (papaverin gibi) penis içine enjeksiyonunun bir komplikasyonu olarak gelişebilir.
Bunun dışında “genital bölgenin travmaları sonrasında“ veya “antidepresan ve bazı anti psikotik“ ilaçların kullanımından sonra da görülebilir.
Birden bire meydana gelir. Ağrılıdır. İdrara yapılamaz veya damlalar halinde gelir. Meni boşalsa bile sertlik devam eder. Sertleşme 1-2 gün bazen aylarca sürer.
TEDAVİ
Penisin seksüel istek duymaksızın uzun süreli sertleşmesi veya orgasm sonrası bile sertiğin yitirilmemesi hali olarak tanımlanabilir.
Uzamış sertleşme (ereksiyon) ‘den ayırımı için 6 saatten fazla süren ereksiyon hali olması gerekmektedir.
İki formu vardır. Yüksek basınçlı ve alçak basınçlı tip. Yüksek basınçlı tip (arteriel = iskemik olmayan = ağrısız tip) nadir görülür.
Hasta çok ağrı duyar. Her yaşta meydana gelir.En sık 5 ile 10 yaş arasında ve 20 ile 50 yaş arasında görülür.
Gençlerde görüldüğünde sebep genellikle bir kan hastalığı olan “orak hücreli anemi“ veya bazı habis hastalıklardır.
Yaşlılarda ise sebep genellikle “idiopatik“ (nedeni bilinmeyen, bulunamayan) tir.
Özel bir hali de sertleşme sorununu gidermede veya problemi araştırmada kullanılan ve suni sertleşme yapan ilaçların (papaverin gibi) penis içine enjeksiyonunun bir komplikasyonu olarak gelişebilir.
Bunun dışında “genital bölgenin travmaları sonrasında“ veya “antidepresan ve bazı anti psikotik“ ilaçların kullanımından sonra da görülebilir.
Birden bire meydana gelir. Ağrılıdır. İdrara yapılamaz veya damlalar halinde gelir. Meni boşalsa bile sertlik devam eder. Sertleşme 1-2 gün bazen aylarca sürer.
TEDAVİ
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Ağrılı,
kendiliğinden,
penis,
penİs anatomİsİ,
penİs hastaliklari,
penisin,
prİapİsİm,
sertleşmesi
Uyku Apnesi ve İnsülin Rezistans
İnsülin rezistansı atheroskleroz için bir risk faktörüdür. Obstrüktif uyku apne sendromuna bağlı oluşan stres insülin rezistansına ve atherogenezise neden olabilir. Obstrüktif uyku apne sendromu ile insülin rezistanzı arasındaki ilişki hem obez ham de non-obez kişilerde görülebilmektedir. Bu nedenle obstrüktif uyku apne sendromu insülin rezistansı ile bağımsız olarak ilişkilidir.
pnesi nedir?
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
horlama,
İnsülin,
rezistans,
uyku,
uyku apnesi,
uyku sorunları,
uykuda solunum durması,
uykuda tıkanma
İlerleyen Yaşlarda, Erkeklerde Sağlıklı Cinsel Yaşamın Dengesini Bozan Bir Durum: ANDROPOZ
İlerleyen Yaşlarda, Erkeklerde Sağlıklı Cinsel Yaşamın Dengesini Bozan Diğer Bir Durum: ANDROPOZ
Andropoz Nedir?
Kadın cinsel hormonu belli bir yaştan sonra sıfıra inmekte ve menopoz denilen bu durum ortaya çıkmaktadır. Erkekte de belli bir yaştan sonra hormon seviyelerinde bir değişiklik söz konusudur. 45-50 yaşından itibaren erkeklik hormonu olan testosteron yanında böbreküstü bezinden salgılanan aynı yapıdaki hormonlar devamlı bir düşüş gösteriyorlar, ama hiç bir zaman bu seviye, ileri yaşta bile, sıfır olmuyor. “Andropoz'"olarak da adlandırılan bu durum, cinsel fonksiyonun gerilemesi yanında, cinsel arzu ve zihinsel fonksiyonlarda da düşmeye neden oluyor. Ayrıca yorgunluk hali ve uyku problemleri duygusal değişiklikler, iktidarsızlık, depresyon, cinsel güç azalması, osteoporoz, meni kalitesi ve kaslarda olumsuz etkiler, yine erkeklik/androjen hormonlarının eksikliği, vücut yapısı değişikliğine sebep olarak bilhassa karında 10-15 kg yağ tutulmasına yol açıyor.
Ortalama yaşam süresi uzadığı için yaşlanmaya bağlı sorunların artacağı ve andropoza bağlı problemlerin artması, geliştirilen tedavi yöntemleri dikkat çekiyor.
Türkiye 'de 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 52'sinde cinsel performansta ve istekte azalma olduğu, ancak doktor başvurusunun azlığına bağlı bu rakamların gerçeğin oldukça altında kaldığı tahmin edilmektedir.
Tüm bu bulguları özetlersek andropoz, erkeklerde ilerleyen yaşa bağlı görülen fiziksel ve zihinsel değişikliklerin, androjen hormonlarının azalmasıyla birlikte bir klinik tabloya dönüşmesidir.
Andropoz Nedir?
Kadın cinsel hormonu belli bir yaştan sonra sıfıra inmekte ve menopoz denilen bu durum ortaya çıkmaktadır. Erkekte de belli bir yaştan sonra hormon seviyelerinde bir değişiklik söz konusudur. 45-50 yaşından itibaren erkeklik hormonu olan testosteron yanında böbreküstü bezinden salgılanan aynı yapıdaki hormonlar devamlı bir düşüş gösteriyorlar, ama hiç bir zaman bu seviye, ileri yaşta bile, sıfır olmuyor. “Andropoz'"olarak da adlandırılan bu durum, cinsel fonksiyonun gerilemesi yanında, cinsel arzu ve zihinsel fonksiyonlarda da düşmeye neden oluyor. Ayrıca yorgunluk hali ve uyku problemleri duygusal değişiklikler, iktidarsızlık, depresyon, cinsel güç azalması, osteoporoz, meni kalitesi ve kaslarda olumsuz etkiler, yine erkeklik/androjen hormonlarının eksikliği, vücut yapısı değişikliğine sebep olarak bilhassa karında 10-15 kg yağ tutulmasına yol açıyor.
Ortalama yaşam süresi uzadığı için yaşlanmaya bağlı sorunların artacağı ve andropoza bağlı problemlerin artması, geliştirilen tedavi yöntemleri dikkat çekiyor.
Türkiye 'de 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 52'sinde cinsel performansta ve istekte azalma olduğu, ancak doktor başvurusunun azlığına bağlı bu rakamların gerçeğin oldukça altında kaldığı tahmin edilmektedir.
Tüm bu bulguları özetlersek andropoz, erkeklerde ilerleyen yaşa bağlı görülen fiziksel ve zihinsel değişikliklerin, androjen hormonlarının azalmasıyla birlikte bir klinik tabloya dönüşmesidir.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
ağrılı cinsel İlişki,
andropoz,
andropoz nedir,
cİnsel İsteksİzlİk,
disparoni,
Nedir,
orgazm bozuklukları,
vajinismus
Kadın Anatomisi, Genital Anatomi, Cinsel Bölge,HPV
Kadın üreme organlarını ve genital anatomiyi incelerken iki bölümde irdelemek uygundur. Dış genital organlar olarak büyük dudaklar (labia majora), küçük dudaklar (labia minora), klitoris ve kızlık zarı (hymen)gözlenir. İç genital organlar ise daha çok üreme ile ilgili olup hazne (vajina, vajen)), rahim ağzı, rahim (uterus), tüpler (kanallar) ve yumurtalıklar (overler) olarak değerlendirilmektedir.
KADININ DIŞ GENİTAL ORGANLARI:
KADININ DIŞ GENİTAL ORGANLARI:
Labia majora veya büyük dudaklar
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
anatomik,
Anatomik Yapısı,
Anatomisi,
anatomisikadın,
Cinsel Bölge,
Genital Anatomi,
HPV,
Kadın Anatomisi,
kadın anatomisi hakkında,
üreme organı,
Üreme sistemi,
vajina
Kadın Anatomisi - Kadın Anatomisi Hakkında - Kadının Anatomik Yapısı
KADININ ANATOMİK YAPISI
Kadın üreme organları (genital organlar) dışta yer alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (latince pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.
Kemik Çatı
Kadın doğası gebe kalmaya, rahim içinde gelişmekte olan bebeği büyütmeye ve nihayet olgunlaşmış bebeği dünyaya getirmeye göre düzenlenmiştir. Bu görevleri yerine getirmek amacına yönelik olarak kadının kemik çatısı erkeğin kemik çatısına göre belirgin farklılıklar gösterir:
Kadın üreme organları (genital organlar) dışta yer alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (latince pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.
Kemik Çatı
Kadın doğası gebe kalmaya, rahim içinde gelişmekte olan bebeği büyütmeye ve nihayet olgunlaşmış bebeği dünyaya getirmeye göre düzenlenmiştir. Bu görevleri yerine getirmek amacına yönelik olarak kadının kemik çatısı erkeğin kemik çatısına göre belirgin farklılıklar gösterir:
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Anatomik Yapısı,
Hakkında,
Kadın Anatomi kadın üreme organı,
Kadın Anatomisi,
kadın Üreme sistemi,
kadının,
vajina
Molloskum Kontagiosum Hastalığı
Molloskum Kontagiosum Hastalığı
Molluskum kontagiozum bir virüs türü olan poxvirus tarafından meydana gelen derinin iyi huylu bir hastalığıdır. Molloskum kontagiosum bir zamanlar en çok çocuklarda görülürken, daha sonraları gitgide artarak cinsel temasla bulaşan bir hastalık haline gelmiştir. Her iki cinste özellikle kasıklar, genital bölgeler ve makat civarında görülür. Genellikle çok sayıda, inci taneleri gibi, sivilce benzeri ama sivilceden daha sert, göbekli kabartılar şeklinde görülür. Hızlı bir şekilde tüm vücuda yayılabilirler.
Molluskum kontagiozum bir virüs türü olan poxvirus tarafından meydana gelen derinin iyi huylu bir hastalığıdır. Molloskum kontagiosum bir zamanlar en çok çocuklarda görülürken, daha sonraları gitgide artarak cinsel temasla bulaşan bir hastalık haline gelmiştir. Her iki cinste özellikle kasıklar, genital bölgeler ve makat civarında görülür. Genellikle çok sayıda, inci taneleri gibi, sivilce benzeri ama sivilceden daha sert, göbekli kabartılar şeklinde görülür. Hızlı bir şekilde tüm vücuda yayılabilirler.
Cinsel temasla bulaşabildiği gibi direk temasla, virüsle bulaşık olan (kontamine) havlu, çarşaf vb. ile bulaşır.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Cinsel temas,
hastalığı,
Kontagiosum,
Molloskum,
tıp dersleri
CIN 1 CIN 2 CIN 3, ASCUS
CIN 1 CIN 2 CIN 3, ASCUS
CIN tanısı (CIN 1, CIN 2, CIN 3) genelde karşımıza rutin alınan bir smear testi sonucunda veya HPV varlığında yapılan takipte yine pap smear testinde bazı hücresel değişikliklerin çıkması ile konmaktadır. Bazen smear testinde ASCUS çıkması sonucu yapılan ileri tetkiklerde tespit edilmektedir. Rahim ağzında tek bir bölgede, genellikle transformasyon alanı denilen bölgede başlayan CIN kendisi kanser olmayıp , rahim ağzı kanserinin öncüsü bir lezyondur. CİN genelde 3 derece ile sınıflandırılır ve bu sınıflama rahim ağzının epitel olarak isimlendirilen üst dokusunu tutmadaki derinliğine göre yapılmaktadır. Epitelyal yüzeyin % 25 'i tutulmuş ise CİN 1 (Hafif displazi) , % 50 'si tutulmuş ise CİN 2 (Orta derece displazi) ve % 75 'i veya daha fazlası tutulmuş ise CİN 3 (Ağır displazi) olarak sınıflandırılmaktadır. Cin 'in hafif formundan ağır formuna geçmesi için birçok yıl gerekmektedir. CİN 3 karsinoma in situ' ya yani rahim ağzı kanseri başlangıcına dönüşmekte ve en sonunda serviksin ilerlemiş kanseri oluşmaktadır. Son yıllarda smear testi ile yapılan sınıflamada Bethesta sistemi kullanılmakta olup , bu sisteme göre LSİL CİN 1(CIN I)’ e tekabül etmektedir. HSİL ise CİN 2- CİN 3 (CIN II- CIN III) anlamına gelmektedir. Genellikle patoloji raporlarında her iki terim de birlikte bulunmaktadır.
CIN sorunu kadınlarda ne sıklıkla gözlenir?
CIN tanısı (CIN 1, CIN 2, CIN 3) genelde karşımıza rutin alınan bir smear testi sonucunda veya HPV varlığında yapılan takipte yine pap smear testinde bazı hücresel değişikliklerin çıkması ile konmaktadır. Bazen smear testinde ASCUS çıkması sonucu yapılan ileri tetkiklerde tespit edilmektedir. Rahim ağzında tek bir bölgede, genellikle transformasyon alanı denilen bölgede başlayan CIN kendisi kanser olmayıp , rahim ağzı kanserinin öncüsü bir lezyondur. CİN genelde 3 derece ile sınıflandırılır ve bu sınıflama rahim ağzının epitel olarak isimlendirilen üst dokusunu tutmadaki derinliğine göre yapılmaktadır. Epitelyal yüzeyin % 25 'i tutulmuş ise CİN 1 (Hafif displazi) , % 50 'si tutulmuş ise CİN 2 (Orta derece displazi) ve % 75 'i veya daha fazlası tutulmuş ise CİN 3 (Ağır displazi) olarak sınıflandırılmaktadır. Cin 'in hafif formundan ağır formuna geçmesi için birçok yıl gerekmektedir. CİN 3 karsinoma in situ' ya yani rahim ağzı kanseri başlangıcına dönüşmekte ve en sonunda serviksin ilerlemiş kanseri oluşmaktadır. Son yıllarda smear testi ile yapılan sınıflamada Bethesta sistemi kullanılmakta olup , bu sisteme göre LSİL CİN 1(CIN I)’ e tekabül etmektedir. HSİL ise CİN 2- CİN 3 (CIN II- CIN III) anlamına gelmektedir. Genellikle patoloji raporlarında her iki terim de birlikte bulunmaktadır.
CIN sorunu kadınlarda ne sıklıkla gözlenir?
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
ASCUS,
CIN 1,
CIN 2,
CIN 3,
CIN sorunu
Agoni ( Can Çekişme ) ve Agoni Belirtileri
Agoni
"Agoni" can çekisme demektir. Nükleer patlama benzeri olaylarda ölen kisiler disinda her ölümde uzun ya da kisa süren bir Agoni dönemi mevcuttur. Agoni süresi birden ölümlerde çok kisadir(beyin kanamasi,inhibisyon; kronik hastaliklardan ölenlerde.ise saatlerce ve hatta günlerce uzayabilir.
"Agoni" can çekisme demektir. Nükleer patlama benzeri olaylarda ölen kisiler disinda her ölümde uzun ya da kisa süren bir Agoni dönemi mevcuttur. Agoni süresi birden ölümlerde çok kisadir(beyin kanamasi,inhibisyon; kronik hastaliklardan ölenlerde.ise saatlerce ve hatta günlerce uzayabilir.
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Agoni,
Agoni Belirtileri,
Can Çekişme
Adli Tıp Terimleri
ADLİ TIP TERİMLERİ
A:
a.,A. arter (atardamar)kısaltılmış şekil, arteria.
ABDOMEN karın, batın
ABDOMİNAL karına ait, karın içi
ABONDAN bol, fazla miktarda
ABORTUS düşük, çocuk düşürme
ABULİ iradesizlik, irade yitimi
ADULT erişkin, erişkinlik çağıyla ilgili
AGONİ can çekişme
AJİTASYON huzursuzluk, tedirginlik, iç çalkantısı.
AJİTE heyecanlı, tedirginlik, huzursuzluk
AKUT had, hızlı gelişen, şiddetli
ALVEOL kese, kese şeklinde oluşum, diş yuvası
AMFİZEM bkz.emfizem
AMNEZİ unutkanlık
AMNİOS., (AMNİON) ZARI rahimdeki bebeği kuşatan ince zar
AMPUTASYON kesme, kesilme (kol ve bacak kaybı için)
AMPUTE kesilmiş
ANASTOMOZ ağızlaşma, ağızlaştırma, normal olarak ayrı
olan organik iki aralık veya organ arasında cerrahi bir
pasaj veya patolojik geçit oluşumu
ANATOMİ canlı varlıkların yapı ve şeklini inceleyen bilim dalı
ANAZARKA yaygın ödem
ANTERİOR öndeki, önde bulunan, öncel
ANEVRİZMA atardamar veya kalpte meydana gelen yerel genişleme
ANFİZEM bkz. emfizem
ANKİLOZ eklem kaynaşması, yapışıklık
ANOKSİ oksijen eksikliği
ANOREXİA NEVROSA psikolojik nedenlere bağlı iştahsızlık
ANTRAKOZ akciğerlerin kömür tozu hastalığı
A:
a.,A. arter (atardamar)kısaltılmış şekil, arteria.
ABDOMEN karın, batın
ABDOMİNAL karına ait, karın içi
ABONDAN bol, fazla miktarda
ABORTUS düşük, çocuk düşürme
ABULİ iradesizlik, irade yitimi
ADULT erişkin, erişkinlik çağıyla ilgili
AGONİ can çekişme
AJİTASYON huzursuzluk, tedirginlik, iç çalkantısı.
AJİTE heyecanlı, tedirginlik, huzursuzluk
AKUT had, hızlı gelişen, şiddetli
ALVEOL kese, kese şeklinde oluşum, diş yuvası
AMFİZEM bkz.emfizem
AMNEZİ unutkanlık
AMNİOS., (AMNİON) ZARI rahimdeki bebeği kuşatan ince zar
AMPUTASYON kesme, kesilme (kol ve bacak kaybı için)
AMPUTE kesilmiş
ANASTOMOZ ağızlaşma, ağızlaştırma, normal olarak ayrı
olan organik iki aralık veya organ arasında cerrahi bir
pasaj veya patolojik geçit oluşumu
ANATOMİ canlı varlıkların yapı ve şeklini inceleyen bilim dalı
ANAZARKA yaygın ödem
ANTERİOR öndeki, önde bulunan, öncel
ANEVRİZMA atardamar veya kalpte meydana gelen yerel genişleme
ANFİZEM bkz. emfizem
ANKİLOZ eklem kaynaşması, yapışıklık
ANOKSİ oksijen eksikliği
ANOREXİA NEVROSA psikolojik nedenlere bağlı iştahsızlık
ANTRAKOZ akciğerlerin kömür tozu hastalığı
sağlık,tıp dersleri,tıp fakültesi,medical
Adli,
Adli Tıp Terimleri,
Terimleri,
Tıp
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)