Ufak bir yaranın kısa bir süre içinde kapanması sanırım sizlerinde dikkatini çekmiştir. Herhangi bir kesik olayında neden insan kan kaybından ölmez? Kanın durmasını sağlayan nedir? İşte bütün bu soruların cevabı çok kolay; Kanın Pıhtılaşma özelliğinin olması. Kanın pıhtılaşmasının nasıl olduğunu anlatmadan önce kanın yapısı ve görevlerini hakkında çok kısa bir bilgi vereceğiz.
KANIN YAPISI
Kan; Alyuvar, akyuvar ve trombositler ile çeşitli kimyasal maddelerin bir arada bulunduğu sıvı bir dokudur. 3 tip kan hücresi vardır.
- Alyuvarlar: Sayı olarak daha fazladır ve yaşam için gerekli oksijeni sağlar.
- Akyuvarlar: İnsanın organizmasını dış etkilere karşı savunurlar.
- Trombositler : Pıhtılaşmayı sağlar. Kanın birçok görevi vardır. Bu görevleri 2 genel başlık altında toplamak mümkün. Bunlar Organizmanın korunması (Pıhtılaşma, bağışıklık sistemi )ile bir organdan diğer organa madde ve ısı taşınmasıdır.
KANIN PIHTILAŞMASI
Herhangi bir nedenle (yaralanma, çizik, kesilme ) başlayan bir kanamada; kan damarlarından kanın akmasını önlemek amacıyla meydana gelen süreçlerin tümüne ''Pıhtılaşma'' deniyor. Peki eğer pıhtılaşma olayı gerçekleşmeseydi ne olurdu? Çok basit; en ufak bir kanama bile durdurulamazdı ve kan kaybından ölürdük.
Vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olduğunda kanamayı önlemek (Pıhtılaşmayı sağlamak) için ilk olarak hasarlı damar Serotonin salgılayarak büzülür. Böylece kanın akması azalır. Daha sonra kanın içinde dağınık şekilde dolaşan trombositler devreye girer. Trombositlerde özel bir madde salgılayarak diğer enzimlerin bir yerde toplanmasını sağlar. Bu olayı karıncaların bir yerde yem buldukları zaman diğer karıncalarında orada toplanmasına benzetebiliriz.
Trombin (Thrombin) kanı pıhtılaştıran bir proteindir. Trombin'e ne kadar ihtiyaç varsa o kadar üretilir. Trombin, plazmada bulunan ve suda erime özelliği olan Fibrinojeni fibrine yani suda erimeyen haline dönüştürür. Bu da pıhtılaşma olayının esas işlemidir. (Kanın pıhtılaşmasında temel madde zaten Fibronojen proteinidir. Fibronojen, vücut içinde erimiş halde bulunmaktadır. Pıhtı işleminin durağan halidir.)
Fibrinin dış yüzeyinde yapışkan parçalar bulunur. Yaranın olduğu bölgede bu molekül yapışkan özelliğinden dolayı diğer fibrin moleküllerine yapışır ve uzun bir zincir meydana gelir. Oluşan bu zincirler birbirlerinin üstünden geçerek balık ağına benzeyen bir pıhtı ağı oluştururlar. (Bu olayı da örümceklerin ağ örmesine benzetebiliriz.) Oluşan bu pıhtı ağı kan hücrelerinin vücuttan dışarı çıkmasını engeller.
Görüldüğü gibi vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olayı olduğunda; vücut hemen sistemli bir şekilde harekete geçerek açılan yarayı bir an önce onarmaya çalışıyor.
Aynı sistem kolumuzu veya bacağımızı bir sehpaya veya ağır bir eşya çarptığımız zamanda devreye giriyor. Çarpmanın etkisiyle çarptığımız bölge hemen morarır. Çünkü kılcal damarlar parçalanır ve iç kanama meydana gelir. Burada da hemen kanın pıhtılaşma özelliği devreye gire ve tedavi başlar.
Son olarak sizlere bir bilgi daha; Ameliyatlardan önce doktorlar hastanın kanını aldırarak, hastanın kanının ne kadar zamanda donacağını tespit ettirir. Çünkü bazı insanların kanı çabuk pıhtılaşmaz ve kanama hemen durmaz. Bu durumda ameliyat ve ameliyat sonrasında bazı zorluklara yol açabilir.
Herhangi bir nedenle (yaralanma, çizik, kesilme ) başlayan bir kanamada; kan damarlarından kanın akmasını önlemek amacıyla meydana gelen süreçlerin tümüne ''Pıhtılaşma'' deniyor. Peki eğer pıhtılaşma olayı gerçekleşmeseydi ne olurdu? Çok basit; en ufak bir kanama bile durdurulamazdı ve kan kaybından ölürdük.
Vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olduğunda kanamayı önlemek (Pıhtılaşmayı sağlamak) için ilk olarak hasarlı damar Serotonin salgılayarak büzülür. Böylece kanın akması azalır. Daha sonra kanın içinde dağınık şekilde dolaşan trombositler devreye girer. Trombositlerde özel bir madde salgılayarak diğer enzimlerin bir yerde toplanmasını sağlar. Bu olayı karıncaların bir yerde yem buldukları zaman diğer karıncalarında orada toplanmasına benzetebiliriz.
Trombin (Thrombin) kanı pıhtılaştıran bir proteindir. Trombin'e ne kadar ihtiyaç varsa o kadar üretilir. Trombin, plazmada bulunan ve suda erime özelliği olan Fibrinojeni fibrine yani suda erimeyen haline dönüştürür. Bu da pıhtılaşma olayının esas işlemidir. (Kanın pıhtılaşmasında temel madde zaten Fibronojen proteinidir. Fibronojen, vücut içinde erimiş halde bulunmaktadır. Pıhtı işleminin durağan halidir.)
Fibrinin dış yüzeyinde yapışkan parçalar bulunur. Yaranın olduğu bölgede bu molekül yapışkan özelliğinden dolayı diğer fibrin moleküllerine yapışır ve uzun bir zincir meydana gelir. Oluşan bu zincirler birbirlerinin üstünden geçerek balık ağına benzeyen bir pıhtı ağı oluştururlar. (Bu olayı da örümceklerin ağ örmesine benzetebiliriz.) Oluşan bu pıhtı ağı kan hücrelerinin vücuttan dışarı çıkmasını engeller.
Görüldüğü gibi vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olayı olduğunda; vücut hemen sistemli bir şekilde harekete geçerek açılan yarayı bir an önce onarmaya çalışıyor.
Aynı sistem kolumuzu veya bacağımızı bir sehpaya veya ağır bir eşya çarptığımız zamanda devreye giriyor. Çarpmanın etkisiyle çarptığımız bölge hemen morarır. Çünkü kılcal damarlar parçalanır ve iç kanama meydana gelir. Burada da hemen kanın pıhtılaşma özelliği devreye gire ve tedavi başlar.
Son olarak sizlere bir bilgi daha; Ameliyatlardan önce doktorlar hastanın kanını aldırarak, hastanın kanının ne kadar zamanda donacağını tespit ettirir. Çünkü bazı insanların kanı çabuk pıhtılaşmaz ve kanama hemen durmaz. Bu durumda ameliyat ve ameliyat sonrasında bazı zorluklara yol açabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları