Sayfalar

İzleyiciler

31 Temmuz 2010 Cumartesi

Nefes Kokusu

Nefes Kokusu

Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir. Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: - Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun veya sinüz hastalıkları - Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı - Kusma veya uzun süreli perhizler Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar sırasında da nefes kokusu hissedilir. Her şeyden önce, ağız temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Çürük dişler tedavi ettirilmeli, yenilen ve içilen şeylerin kokusuz olmasına dikkat edilmelidir. Her gün temiz havada yürümek de faydalıdır. Kısa sürede geçmeyen nefes kokularında bir doktora başvurmak gerekir.
kanda kolestrol yüksekliği

25 Temmuz 2010 Pazar

Yağ yakmak için kalp atışımız kaç olmalıdır ?

Yağ yakmak için kalp atışımız kaç olmalıdır ?
Kalp atışı ( Nabız-HR ), kalbin bir dakikadaki atım sayısıdır. Genellikle sol şakak ya da iç bileğe hafifçe dokunmak suretiyle, belirli bir zaman aralığındaki vuruşun sayılması ile bulunur. Pratikte bilek veya şakak parmakla hafifçe dokunularak 15 saniye süreyle tutulur ve çıkan sayı 4′le çarpılır. Başka bir açıklama ile; sıfırdan başlayarak on saniye içinde kalp atışınızı 10′a kadar saya-bilirseniz, kalp atımınız (HR), dakikada 60 demektir.

Metabolizma Nedir ve Neden Önemlidir ?

Metabolizma Nedir ve Neden Önemlidir ?
Metabolizma, vücudun temel fonksiyonlarını devam ettirebilmek için yaktığı enerji miktarıdır. Yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sırasında vücudunuz devamlı kalori yakar.
Metabolizma vücut bileşimleri tarafından etkilenmektedir. Bu bileşimler, vücuttaki kas ve yağ dokularının birbirlerine oranıdır.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

7 soruda PAP Smear testi

Hastalık gelişmeden yıllar önce, kanser öncüsü hücresel değişiklikler ortaya çıkıyor. Smear testi ile bu değişiklikler kolayca fark edilebiliyor ve kanser gelişmeden müdahale imkanı doğuyor



Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Kayhan Yakın, smear testinin yaygın olarak uygulandığı ülkelerde rahim ağzı kanserinin görülme sıklığının son derece az olduğunu belirtiyor. İşte rahim ağzı kanserinde erken tanı sağlayan ve hayat kurtaran PAP Smear testi hakkında bilinmesi gerekenler



Pap smear testi rahim ağzından basit bir sürüntü ile alınan hücrelerin mikroskop altında incelenmesi ile rahim ağzı kanseri gelişmeden önce gözlenen hücresel değişikliklerin araştırılmasıdır.

Aids 20 yıl sonra belirti verebilir

Human Immunodeficieny Virus yani, İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsünün vücuda girdikten sonra belirti vermesi tamamen kişinin bağışıklık sistemine bağlı.






Virüsün kuluçka süresi 3 ile 20 sene arasında değişebilir.



Hastalık belirti vermediği dönemde bile bulaşma olur.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Subdermal (derialtı) gestajen implantasyonu — Implanon

Subdermal (derialtı) gestajen implantasyonu—Implanon

Kadın Doğum Kontrol Yontem

Sanki bir bilimkurgu filmi: Ufacık bir plastik çubuk deri al*tına yerleştiriliyor ve üç yıl boyunca korunma diye bir so*run kalmıyor. Üstelik son derece de güvenilir!

Bakırlı Spiraller, Doğum Kontrol Yöntemleri Spiral

Bakırlı Spiraller, Doğum Kontrol Yöntemleri Spiral

Ağır metallerin, özellikle de bakırın gebelik önleyici etkisi hayvanlarla yapılan deneyler sonucunda ortaya çıkarıldı. Etken maddesiz spirallerle edinilen deneyimden, peserin yüzey alanı ne kadar büyükse güvenilirliğinin de o kadar yüksek olduğu biliniyordu. Böylece, az çok T harfine ben*zeyen rahim içi peserler geliştirildi. İki yatay (düz ya da eğri) kol, dikey bir ayağa bağlanmıştır, bunun üzerine ince bir bakır tel sarılmış ve böylelikle uzun süre yetecek büyüklük*te bir bakır deposu oluşturan büyük bir yüzey alam elde dilmiştir Ayağın alt ucuna kısa kontrol ipçikleri bağlıdır.

Hormonlu Spiral: İntrauterin Sistem

Hormonlu Spiral: İntrauterin Sistem

Kadınların dilediği en iyi korunma yöntemi, yıllarca kafala*rını bir daha meşgul etmeyecek, kısırlaştırma kadar güven*li, ama geri dönüşü de olan, uygulanması basit ve taham*mülü kolay korunmadır. Avrupa piyasasına sürüldüğünden bu yana elde edilen olumlu deneyimlere bakılacak olursa, hormonlu spiral Mirena, bu taleplere en yakın yöntemdir.

Rahim İçi Araç (Spiral)

Rahim İçi Araç (Spiral)

Giderek daha popüler bir doğum kontrol yöntemi haline gelen rahim içi araçlar 40 yıla yakın bir süredir kullanılmaktadır.Dünyanın her yanında kadınlar bu yöntemi etkin ve güvenilir bulmuşlardır.Günümüzde en yaygın kullanılan geri dönüşlü uzun etkili doğum kontrol yöntemidir.Tanım olarak rahim içine yerleştirilen küçük plastik bir cisimdir.
3 çeşidi vardır:
Katkısız spiraller
Bakırlı spiraller
Hormonlu spiraller
Etki mekanizması:Bakırlı spiraller spermin yumurtaya ulaşmasına,yumurta transportuna ve döllenmeye engel olarak ,hormonlu (progesteron hormonu içeren) spiraller spermlerin rahim ağzından geçmesini engelleyerek doğum kontrol etkisini gösterirler.Rahim içi araç varlığında gebe kalma riski % 1 ‘den azdır.

Kadında Cerrahi Sterilizasyon (Tüp Bağlanması)

Kadında Cerrahi Sterilizasyon (Tüp Bağlanması)

KADINDA CERRAHİ STERİLİZASYON(TÜP BAĞLANMASI)
Tüp bağlanması, başka çocuk istemeyen ve doğurganlığını sona erdirmek isteyen çiftler için en güvenilir yöntemlerden biridir.Cinsel fonksiyon bozukluğu veya vücudun diğer işlevlerinde bozukluğa sebep olmaz.
Bu işlem iki şekilde yapılır:
Minilaparotomi:Çok küçük bir kesi ile tüplere ulaşılıp bağlanır. Laparoskopi:Tüpler laparoskop kullanılarak (kapalı ameliyat) bağlanır.
Tüp bağlanması hormonları etkilemez adet düzenini bozmaz,kadınlık görünümünde ve cinsel işlevde değişikliğe neden olmaz.
Etki mekanizması:Normal şartlarda yumurta ile sperm tüpte karşılaşır ve döllenme olur.Tüplerin bağlanmasıyla bu önlenmiş olur.Başarısızlık oranı 1000’de 2 kadardır.

Doğum Kontrol Yöntemleri Bariyer Yöntemleri

Bariyer Yöntemleri

Bariyer ile Doğum Kontrolü

Eğer gebeliğe elverişli günlerde spermlerin döllenmeye hazır yumurta ile temasını önleyen güvenilir korunma araçları olmasaydı, önceki bölümlerde sizlere tanıttığımız doğurganlığı saptama yöntemleri çoğu çiftin aşk hayatını fena halde kısıtlardı.

Bariyer yöntemleri denen bu araçlar yalnızca acil du*rumda kullanmak için uygundur. Adından da belli oldu*ğu gibi, bu yöntemler dölyatağına giden yolda spermlerin (bazı durumlarda hastalık kaynaklarının da) önüne bariyer kurar, set çeker.

Rahim dışı gebeliğin sona erdirilmesi

Rahim dışı gebeliğin sona erdirilmesi

Döllenme sırasında, bir spermatozoid'le fallop borusunun üçte bir dış kıvrımında karşılaşan yumurtacık, yumurtayı veya embriyo*nun ilk hücresini oluşturur. Bölünmeye baş*layan bu yumurta, döl yatağına doğru iler*ler. Burada yuvarlanır ve prensip olarak sümüksü zar içine yerleşir. Plasenta'nın oluş*masını da bu hazırlar.

Güneşe bakmak körlük riskini artırıyor

Güneşe bakmak körlük riskini artırıyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Orhan, güneş ve ultraviyole ışınlarının gözleri tehdit ettiğini belirterek, hiçbir zaman güneşe doğrudan bakılmaması ve ultraviyole blokajı yapabilen güneş gözlüklerinin alınması gerektiğini söyledi.

13 Temmuz 2010 Salı

Cevizin bunamaya karşı da koruyucu etkisi var

Bunamaya karşı ceviz

Bilim adamları, kalp ve damar sağlığı açısından oldukça yararlı olduğu bilinen cevizin, bunamaya karşı da koruyucu olabileceğini ortaya koydu.
İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, Hintli doktor Abba Chauhan'ın New York Enstitüsünden bilim adamlarıyla birlikte yaptığı araştırmada, ceviz türü kuruyemişlerin içerdiği vitaminlerin, antioksidanların ve yağ asitlerinin bunama riskini azaltmak ve Alzheimer hastalığının gelişim sürecini yavaşlatmakta etkili olabileceği gözlemlendi.
Bunama belirtisi gösteren fareler üzerinde yapılan testlerde, cevizle beslenen farelerdeki beyin faaliyetlerinin diğerlerine nazaran düzelme gösterdiğini gözlemleyen bilim adamları, kuruyemiş verilmeyen hayvanlar da ise belirtilerin her geçen gün arttığını tespit etti.

Sigara bırakma ilaçları bedava olacak

Sigara bırakma ilaçları bedava olacak

Sağlık Bakanlığı, SGK'nın sigara bırakma ilaçlarını geri ödeme kapsamına almaması halinde, alternatif olarak risk gruplarına sigara bırakma ilaçlarını ücretsiz dağıtacak.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, iller genelinde 183 olan sigara bırakma polikliniği sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Sigara bırakma tedavisinde kullanılan ilaçların geri ödeme kapsamına alınmasına ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. SGK'nın bunu benimsememe ihtimaline karşılık, alternatif plan olarak Bakanlığımızca risk gruplarına bu ilaçların ücretsiz dağıtımı üzerinde çalışıyoruz” dedi.

D vitamini çok Önemli !

Mutlaka D vitamini alın

Araştırmalar, yeterince D vitaminine sahip olmayan insanların, Parkinson hastalığına yakalanma risklerinin yüksek olduğunu belirtti.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Kürtaj, Endoservikal Küretaj Biopsi

Kürtaj, küçük bir müdahale ile  rahim içinden doku almak anlamına gelir. Kürtaj kelimesi rahim içinden biopsi almak işlemi için kullanıldığı gibi  genellikle rahim içindeki gebeliğin özel bir yöntemle sonlandırılması amacıyla da kullanılmaktadır. Toplumda  kürtaj işlemi  veya tıbbi tahliye  için  “kürtaş” , “gebelik sonlandırma” , “küretaj” , “çocuk aldırma” , “gebelik sonlandırma” , “bebek aldırma” , “parça aldırma” tabirleri de sıklıkla kullanılmaktadır. Kürtaj işlemi gebelik sonlandırma dışında tanı amaçlı biopsi veya tedavi amaçlı bir işlem olarak da uygulanır. Tıp dilinde D&C (dilatasyon ve küretaj) olarak ifade edilir. Tanı ve tedavi için yapılan kürtaj işlemleri, full küretaj (FC), endoservikal küretaj (EEC), endometriyal biopsi, pipelle biopsi  ve endometrial  daiting’ tir.
 

İstenmeyen bir hamilelik  meydana geldiğinde yada tıbbi sebeplerden dolayı kürtaj gerektiğinde ( anenbriyonik gebelik-boş gebelik bozulmuş gebelik, inkomplet tam olmayan düşük gibi nedenlerle ) müdahale vakit geçirmeden yapılmalıdır. Gebelik haftasının büyümesi  işlem risklerinin ve işlem esnasında kullanılacak tahliye kanüllerinin çaplarının büyümesine ve  işlem süresinin uzamasına neden olacaktır. Tüm bunlar kürtaja ait risklerin görülme oranını arttırır. Gebelik kesesinin son adet tarihinin ilk gününe göre 5 haftada ultrasonografi ile görüleceği dikkate alınırsa 5-6. haftada müdahalenin yapılması uygundur.

Gebelik sonlandırma veya bir biopsi alma için yapılan  kürtaj işlemi lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) yada genel anestezi (koldan yapılan iğne ile kısa süre için uyutularak) altında uygulanabilir. Genel anestezi işlemin tümüyle ağrısız seyretmesi açısından çağdaş ve etkili bir yöntemdir. İlk kez kürtaj işlemi yaptıran ve sezaryen ile doğum yapmış hanımlarda genel anestezi ile kürtaj işlemini yaptırmaları tavsiye edilmektedir.  Normal doğum yapmış ve daha önceden kürtaj deneyimi olanlar rahim ağzı kısmen açık olduğu için lokal anestezi ile de küretaj yaptırabilirler.
 

Kürtaj yapılma nedenleri? Hangi sebeplerle kürtaj yapılır?

1. Gebelik sonlandırma,tıbbi tahliye,istenmeyen gebelik, kürtaş
gebelik sonlandırmada
kullanılan  steril "ipas" vakum sistemi

İstenmeyen gebeliklerin bitirilmesi  veya tıbbi sebeplerle devam etmemesi gereken gebeliklerin   sonlandırılması amacı ile yapılır. Ülkemizde 18 yaşından büyük kadınlarda 10 haftaya kadar kendi rızası ile yapılır, resmi olarak evli ise eşinin onayı alınır. Dünyanın pek çok ülkesinde ve de bizde gebelik sonlandırılması  yani kürtaj  halen vakum tekniği ile ,enjektör içersine negatif basınçla çekme şeklinde uygulanmaktadır. Bu teknik  olası riskleri minimize etmekte ve iyileşme sürecini kısaltmaktadır.


 

Koterizayon, Yakma, Genital Siğil Ve Koter İşlemi

Koterler uzun zamandan beri ameliyat esnasında kanamayı  durdurma, istenmeyen dokuları hızlı, güvenli ve etkili kesme ve çıkarmakta kullanılmaktadır. Elektrokoterler Cildiye , K.B.B,kadın doğum, genel cerrahi, beyin cerrahi dallarında koagülasyonla (pıhtılaştırılarak) operasyon yapmakta , dokuları yakma için ve yakarak doku kesme-çıkarma işleminde kullanılmaktadırlar.
Elektrokoterler, yüksek frekanslı RF dalga üretirler. Bu dalgalar, uygulama noktasında ani ısı oluşturarak canlı hücrelerin sıvısını buharlaştırırlar ve hücre zarını parçalayıp yok ederler. Bu parçalanmanın zincirleme devamı ile kesme ve yok etme işlemleri gerçekleşir. Yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların aynı zamanda  koagülasyon (pıhtılaşma) özellikleri de vardır. Eloktromanyetik dalgaların pıhtılaştırma özelliği, dalgaların çeşitli şekillerde modülasyonu ile azaltılıp çoğaltılabilir. Koter cihazı digital göstergelidir ve kullanılan moddaki maksimum güç, yüzde olarak digital göstergede görülebilir. Cihazlar tamamen yarı iletken elektronik teknolojisi kullanılarak üretilmiş, güçlü güvenilir cihazlardır.
Elektrokoter cihazı
Elektrokoter cihazı yakma kalemi-ucu

Kriyoterapi, Genital Siğil Dondurma Tedavisi

Kriyoterapi ya da halk arasında yaygın bilinen adı ile “dondurma” tedavisi anormal dokuları ve lezyonları  dondurarak tahrip etmek esasına dayanan bir tedavi şeklidir.
Kriyoterapi ancak doktor tarafından uygulanan bir yöntemdir ve  etkinliği yüksek bir tedavi seçeneğidir. İçinde sıvı nitrojen veya karbondioksit bulunan bir tüp ve bu tüpün bağlı oldu cihaz sayesinde  kriyoterapi (dondurma) işlemi yapılmaktadır. Uygulamada sıklıkla -196 derecedeki sıvı nitrojen kullanılmakla beraber, -79 derecedeki sıvı karbondioksit de kullanılabilmektedir. Bir çalışmada genital siğiller  kriyoterapi sonucu lezyonlarda % 98’e varabilen temizlenme oranı elde edilmekle beraber nüks oranları (tekrar çıkma ihtimali)%39’lara kadar çıkmıştır.  Genelde tedavi başarısı % 70 ile % 85 arasındadır. Bu sebeple genital siğillerin tedavisinde ilk seçenek olarak değil ikinci seçenek olarak tercih edilmektedir. Kriyoterapi’nin vajina içinde ve vajina girişindeki lezyonlara uygulanma zorluğu da göz önünde bulundurulduğunda , genital siğillerde genellikle ilk seçenek koterizasyon (yakma) işlemi olmaktadır. Uygulama dikkatli bir şekilde yapılmalıdır, ancak doğru olarak uygulandığında kriyoterapide doku yıkımı epidermisle  (cilt üst tabakası) sınırlı kalır ve bu şekilde skar gelişimi ve pigmentasyon görülmez.
Kriyoterapi cihazı
Kriyoterapi cihazının uygulama ucu, prob

HPV Lazer Tedavisi


karbondioksit lazer
  Günümüzde tüm klasik jinekolojik ameliyatların bir çoğu endoskopik cerrahi ile yapılabilmektedir. Lazer kullanımı bu büyük jinekolojik ameliyatlar dışında genital siğil, HPV tedavisinde de kullanılmaktadır. Fakat kullanım maliyeti  sebebi ve kullanımındaki zorluklar nedeni ile ülkemizde yaygın olarak tüm jinekolojik ameliyatlarda olduğu gibi genital siğil,HPV tedavisinde de rutinde kullanılmamaktadır.

Kondilom ,HPV Tedavisinda Alternatif Yöntemler


Genital siğillerin ve kondilomların tedavisinde daha nadir kullanılan veya henüz araştırma aşamasında olan tedavi yöntemleri vardır. Bunların bir kısmı hekimler tarafından tercih edilmelerine rağmen bir kısmı ise artık hiç kullanılmamaktadır. Sizlere bir fikir vermesi açısından
klasik tedavi yöntemleri dışında kalan tüm bu tedavi seçeneklerini aşağıda sınıfladık.
 

Salisilik Asit :
Yaygın olmayan genital siğil tedavisinde eskiden ilk tercihlerden biri idi , fakat günümüzde yaygın kullanılmamaktadır. Genelde salisilik asit bir poliakrilik veya kollodion baz içinde bulunur. Bazı yayınlar tedavinin başlamasından 2 hafta sonra siğil  lezyonlarının % 18’inde tam veya kısmi iyileşme bildirmiştir. Diğer bir avantajı hastanın kendisinin tedaviyi uygulayabilmesidir; fakat buna bağlı olarak da lezyon çevresinde irritasyon  ve hassasiyet sık görülmektedir. Genital siğillerin tedavisinde yaygın yan etkileri ve ciltte hassasiyet yapması dolayısı ile artık tedavide yeri yoktur.

HPV Tedavisi Sonrası Genital Bakım, Cinsel Temizlik

HPV tedavisinde,genital siğillerin tedavi şekli kadar tedavi sonrası genital bölgenin bakımı hem nüksler hem de sağlıklı doku iyileşmesi açısından önem arzeder. Genital siğillerin tedavisi sonrası , tedavi ister koterizasyon (yakma) ister kriyoterapi (dondurma) yöntemi ile yapılsın, genital hijyene özellikle dikkat etmek gerekmektedir. Tedavi edilmiş HPV, human papillom virus lezyonlarının bulunduğu bölgelerin daha “çabuk iyileşmesi” ve  tedavi edilen bölgede “iz” kalmaması için bazı kurallara dikkat etmek gerekmektedir.Benim tedavi sonrası genital bölge bakımı için olan önerilerim;
  • Doktorunuzu verdiği antibiyotik ilaçlarını ağızdan düzenli alın,
  • Tedavi edilmiş bölgeye iyileşmeyi hızlandırıcı lokal kremleri  doktorunuzu önerisi doğrultusunda  düzenli kullanın,

Güvenli Seks, Güvenli Cinsellik Ve HPV , Kondilom

İstenmeyen gebelikler ya da cinsel temas yoluyla bulaşan hastalıklar, önlem alınmayan cinsel ilişkilerin taşıdığı ciddi sağlık risklerini oluşturmaktadır. HPV başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasının en büyük nedenini, birden çok eşle ve korunmadan cinsel ilişkiye girmektir.

Güvenli seks veya güvenli cinsellik, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara, cinsel hastalıklara  yakalanmamak veya yakalanma risklerini azaltmak için alınacak  önlemlerdir. Güvenli cinsel davranışların başında ise cinsel ilişkiden kaçınma ya da cinsel ilişkiyi ertelemek ön planda akla gelmektedir. Prezervatif hem sizi, hem birlikte olduğunuz kişiyi koruyacak, cinselliği endişesiz yaşamanın sağlayacaktır. Gerçekte düzenli ve doğru kullanıldığında hamilelikten,tam olamasa da HPV den, HIV ya da cinsel yolla bulaşan diğer  hastalıklardan koruyan tek ve en güvenilir yöntemdir.

Prezervatif Kullanımı, Kondom, Kaput.. Ve HPV


Prezervatif  (kaput ) kullanımı hem gebeliğe karşı bir koruyucu hem de cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklara karşı iyi  bir korunma sağlar. Bu nedenle prezervatif;  güvenli bir cinsel ilişki söz konusu olduğunda en iyi korunma yöntemidir. Ülkemizde de gittikçe sık kullanılan prezervatifi temin etmek hem kolay hem de ucuzdur. Güvenli seks ve güvenli cinsel hayat için prezervatif kullanımı çok önemlidir.

Prezervatif takılması hpv enfeksiyonuna karşı kesin bir koruma sağlar mı?

Gebelikte Güvenli Seks, Gebelikte Cinsellik

 
Gebelikle birlikte birçok fizyolojik, psikolojik değişim olmakta ve  bu değişimler çiftlerin genel sağlığını ve cinsel sağlıklarını olumsuz etkileyebilmektedir. Gebelikte sürekli yüksek seviyede bulunan estrojen ve progesteron ile ilk aylarda çok yükselen fakat gebelik ilerledikçe belli düzeyde kalan hCG hormonu bu fiziksel değişimlerde önemli rol oynamaktadır. Gebelikte yaşanan tüm bu değişimler kadında yorgunluk, halsizlik, uyku bozuklukları gibi genel sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Oluşan bu gebelik değişikliklerinden en çok etkilenen de seks hayatıdır. Bazı gebeler yoğun orgazm yaşar iken bazıları da korkudan cinsel yaşamlarına ara verirler.
Gebelikte cinsel istek artışına rağmen cinsel ilişkinin rahim ağzının açılmasını kolaylaştıracağı ve erken doğuma neden olacağı ,damarların  açılıp kanayacağı, erkek cinsel organının bebeğe zarar vereceği düşünülerek cinsellikten kaçınılır.
Cinsel ilişkide orgazm doğumu başlatan hormon olduğu iddia edilen “oksitosin hormonu”  salgılanmasına neden olsa da erken doğuma sebep olmaz. Hatta bazı çalışmalar ilişkide orgazm sırasında çocuk hareketleri ve kalp hızında düzenli artışlar saptamışlardır.
Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, erkek cinsel organının bebekle fiziksel bir teması olması  tıbben mümkün değildir ve cinsel birliktelik çocukta bir sakatlığa (inanılan batıl inançların aksine) sebep olmaz.Gebelikte ayrıca rahim ağzı kanalındaki salgının koyulaşması ile oluşan tıkaç bakterilerin ve sperminim rahim içine girmesini engelleyen bir bariyerdir.
Gebeliğin ilk 3 ayında genelde halsizlik, uykuya meyil, bulantı-kusma cinselliğe ilgi azalmasına yol açar. İkinci 3 ayda cinselliğe ilgi artarken, son 3 ayda cinsel haz kalitesinde artma olduğu halde büyümüş karnın getirdiği hareket kısıtlılığı ve endişeler cinsel ilgide azalma yaratır.
Unutmamak gerekir ki, sağlıklı bir gebelik dönemi için sosyal hayatın devam etmesi ve düzenli, güvenli cinsel hayatın da yaşanması son derece önemlidir.
 

Erkekte Penis Hastalıkları, Penis Kanseri Ve HPV

 
Erkek genital organlarının ve özellikle penisin hastalıkları ve penisin lezyonları, enfeksiyonlara bağlı hastalıklardan ve kansere kadar birçok deri hastalıklarını içermektedir. Herpes Genitalis   ( genital uçuk) ve HPV’nin (genital siğiller) neden olduğu hastalıklar özellikle genç ,cinsel aktif  ve çok partnerli insanlarda artmaktadır. Uyuz ve bit  deriden deriye bulaşma  ile  cinsel  geçiş ile sık olarak bulaşmaktadır. Erkekte diğer sık rastlanan deri hastalıkları, örneğin psoriazis (sedef hastalığı) ve liken planus genital bölgede anormal  görünüşe sahip olabilirler ve erkekler bu anormal lezyonlardan tedirginlik duyarlar. Erkek genital bölgesinin  allerjik kontakt dermatiti kondomlardan – prezervatiflerden (Örneğin latex alerjisi) , hijyenik deodorant spreylerden ve spermisitlerden kaynaklanabilir. Squamos cell karsinom, kanser olarak  penisin en sık rastlanan kanser türüdür, fakat nadirdir. Penis kanserinin HPV enfeksiyonu ile olan ilgisi bilinmektedir. Penisin squamos cell kanserinin önlenmesi; risk faktörlerinin ortaya çıkarılması, tüm kanser öncesi  lezyonların erken tanınması ve fimozis hastalığının  tedavisi ile sağlanabilir.

Kaşıntı Ve HPV, Vajinal Kaşıntı, Genital Kaşıntı

Kadınlarda dış genital organda , yani vulvada görülen  kaşıntı sık gözlenen ve genellikle  çok rahatsız edici bir yakınmadır. Bazen bu dış genital organda olan kaşıntı HPV virüsünün ve bu virusa bağlı gelişmekte olan siğillerin tek ve en erken belirtisi olabilmektedir. Kaşıntı dış genital organda olabildiği gibi makat etrafına da yayılabilmektedir.
Peki dış genital organda, vulva ve vajina da olan bu kaşıntı sadece HPV  sebebi ile mi  olur?  Tabii ki hayır. Bir çok genital enfeksiyon, alerjen durum hatta vulva kanseri de genelde kaşıntı olarak belirti vermektedir. Bu sebeple  vücudun en kapalı tutulan bölgesi olan vulva ve vajinadaki bir kaşıntı kadın tarafından “basit bir mantar” veya “pişik” olarak değerlendirilmemeli ve mutlaka bir jinekoloji muayenesi için başvurulmalıdır.
Vulva yani kadındaki dış genital, cinsel  hastalıklarının pek çoğunda ortak bir semptom ve şikayet olarak kaşıntı ön plana çıkmaktadır. Vulvanın değişik sabunlarla yıkanması, tüylerin alınması, kullanılan petlere reaksiyon (özellikle parfüm gibi katkı içeren petlere) ve epilasyon gibi olaylar da enfeksiyon sebebi olmaksızın kaşıntılara neden olabilirler. Menopozda vulvanın östrojen eksikliğine bağlı cildindeki değişikler ve idrar kaçırma (üriner inkontinansın) irritasyon ve kaşıntıya neden olabileceği de unutulmamalıdır.

Vajinal Akıntı, Vajinal Mantar Ve HPV Genital Siğil

Vajinal akıntının anormal hal alması kadınlarda hayat kalitesini ve yaşama biçimini etkileyen en önemli durumlardan birisi olarak nitelenebilir.
Vajinal akıntı  neden olur? Vajinal akıntı ne zaman bir hastalık belirtisi olabilir?

Vajina normal olarak nemli ve kendine has bir ph değeri bir yapıya sahiptir.Vajina duvarlarındaki ve vajinanın içinde bulunan rahim ağzındaki bezelerden salgılanan sıvılar bu nemliliği, ıslaklığı ve tabii ki normal florayı  sağlar. Normal vajinal akıntı berraktır ve sıvı yumurta akını andırır, koku yapmaz. Bu ıslaklığın kıvamı yumurtlama dönemi sırasında, ovulasyon döneminde  yaklaşık olarak adetin başlangıcından itibaren 14. gün civarı, biraz değişir ve sıvılaşabilir.

Rahim Ağzında Yara, Servikal Erozyon Ve HPV Virüsü

Rahim ağzında yara veya kronik servisit    ( Rahimde yara, Rahim yarası) kadın doğum muayenelerinde  çok sık görülen  bir problemdir. Tıbbi olarak “servikal erozyon” diye adlandırılır. Servisit kelimesinin  anlamı rahim ağzı iltihabı, enfeksiyonudur.
Rahimağzında yara rahim ağzını kaplayan normal  epitel hücrelerinin kaybolup daha kırmızı olan rahim kanalındaki endoservikal hücrelerinin  dışarı transformasyon alanına doğru uzanarak  yayılmasıdır . Bu yayılmış olan  hücreler daha çok kanladığı için kırmızı renkte görülürler ve eğer bir  enfeksiyon da eklenirse kanamaya daha yatkın olurlar. Bu enfekte  doku eğer tedavi edilmez ise müzminleşir  ve  kronik servisit yani yaraya dönüşür.
Rahim ağzı yarası kimlerde görülür? 
Rahim ağzında yara oluşumunun yaş ve normal doğum sayısı ile doğrudan bir alakası yoktur. Her yaş kadında görülebilmektedir. Rahim kanalının dışa dönmesi ektropion veya eversion  olarak isimlendirilmekte olup genellikle  kronik servisit ile karışmaktadır.

Anus Kanseri, Rektum Kanseri Ve HPV

HPV anüs (makat) kanseri yapar mı? Tabii ki HPV enfeksiyonu anüs ve rektum kanseri için en önemli risk faktörlerinden biridir. Anal seks  bu riski daha da fazla arttırmasına rağmen normal cinsel hayatı olan fakat HPV enfeksiyonuna maruz kalmış kadın ve erkeklerde de bu risk fazladır.
Kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsünün yol açtığı anüs kanseri cinsel yönden aktif her yaştaki kadın ve erkeği tehdit etmektedir. Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde önemli rol oynayan  ve kadın için hayat kurtarıcı olan "rahim ağzı pap smear" testi gibi, erkeklere de yapılan "anal smear" anüs kanserinin erken teşhisinde çok önemli rol oynayabilmektedir.
Anüs kanserinin görülme sıklığının rahim ağzı kanseriyle neredeyse aynı oranda olduğunu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Anüs kanseri anüs yoluyla cinsel ilişkiye girenlerde, toplumun diğer kesimlerine oranla 35 - 40 kat daha sık gelişmesine rağmen  bu şekilde ilişkiye girmeyen diğerlerinin riskten muaf olduğu anlamına gelmemektedir. Rahim ağzı kanserine milyonda 400 oranında rastlanırken anüs kanserinde bu oran heteroseksüel kadın ve erkeklerde milyonda 8, eşcinsellerde milyonda 350 sıklıkla görünmektedir. Araştırmalar kadınlarda meme kanserinden sonra en çok görülen kanser tipinin rahim ağzı kanseri olduğunu da göstermektedir.

İhmal edilmiş genital siğil, makat anüs etrafını tamamen kaplamış, kapatmış
HPV sonrası gelişen anüs kanseri(ok ile gösterilen)

Vulva Kanseri ve Human Papilloma Virus, HPV

Vulva, kadın dış genital organlarını vulva büyük ve küçük dudaklar (labia majora, labia minora), klitoris ve vagen girişini içeren bölgeye verilen isimdir. Tüm genital kanserlerin yaklaşık % 4'ünü vulva (dış genital organ) kanseri meydana getirir, ancak erken tanı oranı % 2 civarındadır. Genelde 60 yaşın üstünde görülür. Sıklıkla menopoz sonrası yıllarda ortaya çıkmaktadır. Yaşa bağlı ciltte "atrofi" önemli rol oynamaktadır.

Fakat günümüzde HPV virüsünün yaygınlaşması ile HPV ye bağlı “vulva kanseri” görülme yaşı doğurganlık yıllarına kadar inmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalar vajen ve vulva kanserlerinin yaklaşık yüzde 60’ı HPV’yle ilişkili olarak değerlendirmektedirler.

Vulva kanserleri cildi de döşeyen çok katlı dokunun kanseri olup  squamoz tipte kanserlerdir. En sık görülen “squamoz tip kanser” dışında daha nadir olarak vulva da Paget hastalığı, bazal hücreli kanser, ve malign melanom da gözlenebilmektedir.

Vulva kanserleri öncelikle bölgesel olarak büyür, daha sonra çevre dokulara atlayarak lokal idrar yollarına, anüse ve vaginaya ilerler. En son aşamada lenf damarlarına ulaşarak tüm vücuda  vücuda kolayca yayılır.

Vajina Kanseri, VAİN ve HPV Virüsü

Vajina kanseri son derece nadir görülür. Üreme organlarında gelişebilecek tüm kadın genital kanserlerinin % 1-2’sini oluşturur. Yaşlı hastalarda daha çok görülmesine rağmen son yıllarda HPV enfeksiyonunun artması ile birlikte genç kadınlarda da vajina kanseri oluşumuna dair yayınlar artmıştır.
 Vajina kanserinin belirtileri nelerdir?

*Vajinadan gelen bol miktarda şeffaf bazen kanlı akıntı bir akıntı
*Cinsel ilişki sırasında veya cinsel ilişki sonrası kanama
*Cinsel ilişki sırasınca acı duyma, disparoni
*Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik veya sorunlar
*Sık idrara çıkma ve mesane ağrısı.
Vajina kanseri oluşumunda etkili faktörler nelerdir? HPV ve Vajina Kanseri ilişkisi Nedir?

Ağız Kanseri, Dil Kanseri Boğaz Kanseri Ve HPV


Ağız kanserleri sıklıkla  40 yaşın üzerinde ortaya çıkar ve erkeklerde oluşma olasılığı kadınlara oranla 2 kat fazladır. Ağız kanserlerinin oluştuğu en sık  bölgeler ; dil, ağız tabanı, dil köküne yakın yumuşak damak kısımları, dudaklar ve dişetleridir. Ağız kanseri erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilmektedir. 
Ağız kanserleri ve dil kanseri nedenleri nelerdir?
Ağız kanserlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte sigara, tütün ürünleri, alkol, HPV virüsü  ve bazı besinlerdeki karsinojen maddelerin ağız kanseri riskini arttırdığı bulunmuştur. Genetik yatkınlıkta ağız  ve dil kanserleri için önemli risk faktörleri arasındadır.

Cilt Kanseri, Deri Kanseri Ve HPV Virüsü Etkisi

Cilt kanserleri sık rastlanan kanser tipidir. Cilt kanserleri vücudun herhangi bir bölgesinde bulunabileceği gibi %80 baş-boyun bölgesindedir. Vücudun güneş gören bölgeleri deri kanserlerine daha çok adaydır. Deri kanserinden korunmak için yapılması gereken güneşten korunmaktır. Güneşe aşırı maruz kalma bronzlaşma dahil olmak üzere özellikle su toplaması ile seyreden ikinci derece güneş yanıklığı, deri kanserinin temel sebebidir.
Cilt kanseri için risk faktörleri nelerdir?

- Açık , beyaz tenliler,

- Ciltlerinde kolayca çillenme olanlar, çok sayıda çili olanlar

- Çok fazla sayıda “ben”i   olanlar ve bunların değişik şekil ve boyutta
olması,

-Ailesinde cilt kanseri hikayesi bulunanlar,

- Açık havada çalışmak ve eğlenmek için çok fazla zaman geçirenler,

- Herhangi bir sebeple radyoaktif ışın tedavisi (radyoterapi) uygulamaları,

- Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar,

- Katran, zift, arsenik gibi kimyasal karsinojen maddelere uzun süre  maruz kalma,

- Uzun süreli mikro travmalara maruz kalma gibi nedenlerle de deri kanserleri gelişebilir.
HPV Virüsü cilt kanseri yapar mı??
Tabii ki yapar, HPV virüsü kadın dış genital organ “vulva kanseri” sebebidir ve vulva kanseri de bir çeşit cilt kanseridir. Oldukça nadir görülen vulva kanserinin en fazla görülen belirtisi renk değişiklikleri ve kaşıntıdır. Vulvada görülen bazı cilt hastalıkları, hpv virüsüne bağlı kondilomlar özellikle onkojenik HPV virüsü tipine bağlı genital siğiller  ileriki dönemlerde kansere dönüşebileceğinden dikkatli bir şekilde tanısı konulmalı ve takip edilmelidir. Vulvada en sık görülen kanser skuamöz hücreli adı verilen hücre türündeki kanserdir. % 70 vakada büyük ve küçük dudaklar tutulur. Ayrıca bazal hücreli kanser, melanom gibi cilt kanserleri de vulvada görülebilir. Vİn 1, VİN 2 ve VİN 3 gibi prekanseröz, kanser öncesi hücresel değişiklikler bazen vulvadan alınan HPV virüsüne bağlı cilt değişiklikleri, kondilomlarda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Solda vulva bölgesinde cilt kanseri resimleri görülmektedir.
Kaç çeşit deri kanseri vardır?

Bazal hücreli karsinoma: Bu kanser tipi genellikle deride küçük etli kabarıklık şeklinde sıklıkla yüz, boyun ve el sırtlarında ortaya çıkar. Ara sıra gövdede kırmızı yama tarzı alanlar şeklinde görülebilir. Daha sıklıkla açık tenli kişilerde görülür. Bu kansere yakalanan kişiler açık tenli ve renkli gözlüdür ve güneş yanığına eğilimlidir. Bu tümörler hızlı yayılmaz. 1-2 cm boyutuna ulaşmaları için aylar yıllar gerekir. Tedavi edilmezse; kanserli alan kanamaya başlar, üzeri kabuklanır. Zaman zaman iyileşip, zaman zaman tekrarlama özelliği gösterir. Bu kanser tipi nadiren metastaz yapmasına rağmen, derinin altındaki kemiğe yayılabilir ve kanserli dokunun yakınındaki dokuları harap edebilir.

HPV Testi , HPV Tipleme, HPV-DNA,

İnsan genital siğil virüsü olarak da bilinen HPV hayatı kabusa çevirmektedir. 100'den fazla çeşidi bulunan HPV virüsünün özellikle 5-6 çeşidi insanlarda sık görülürken, HPV'nin 6 ve 11'inci cinsler daha çok siğil yaparken, 16 ve 18'inci cinsler hem siğil yapıyor hem de kansere yol açmaktadır. HPV virüsü, HIV’den (AİDS)  sonra hem erkeklerde hem kadınlarda, cinsel temas ile bulaşan en yaygın hastalıktır.
Araştırmalara göre ABD’de 15 ile 49 yaşları arasındaki kadın ve erkeklerin yüzde 10 ile 20’si HPV enfeksiyonu geçirmiştir.Türkiye'de de son on yılda büyük artış gösteren bu virüs, önlem alınmazsa tehlikeli boyutlara ulaşabileceği artık bilinmektedir. 
Rahim ağzı oluşumunda en etken faktör sayılan HPV virüsü cinsel temasla bulaşmaktadır. Vücuda girdiğinde hücreler içine yerleşerek, kişinin bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü zamanlarda (stres, uykusuzluk, beslenme bozukluğu gibi) enfeksiyon geçiren kişilerde yıllar sonra bile alevlenerek rahim ağzı kanserinin gelişmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu sebeple HPV enfeksiyonunda erken teşhis çok önemli. . Günümüzde tanıda ve HPV nin risklerinin belirlenmesinde Genetik laboratuarları tarafından yapılan HPV-DNA incelemeleri büyük önem kazanmaktadır. Bu teste hpv testi de denmektedir.

HPV Testi, NucliSENS easyQ HPV test

PAP-smear testi ile serviksteki hücrelerde meydana gelen değişiklikler incelenirken, günümüzde yapılmakta olan DNA testleri ile kadının HPV virüsünü taşıyıp taşımadığı tesit edilmektedir. Tip tayin ile de taşınan HPV' nin hangi risk grubuna girdiği belirlenmektedir. Ancak gerek DNA, gerekse tip tayini testlerinin dezavantajı virüsün kansere yol açan onkojenik aktiviteyi gösterip göstermediğini belirleyememeleridir. Kısacası, klinik olarak birebir kanser gelişimini gösterememektedir.

Cervarix , HPV Aşısı, Rahim Ağzı Kanseri Aşısı

Cervarix , Bivalan HPV Aşısı, Rahim Ağzı Kanseri Aşısı
Ülkemizde de 2008 yılı itibariyle  “Cervarix” ismi verilen HPV aşısı “Gardasil” aşısından sonra piyasaya sunuldu. GlaxoSmithKline firması tarafından üretilen “Cervarix” ise bivalan bir aşıdır ve HPV tip 16 ile  HPV tip 18’e benzer partikülleri içerir ve kanserojen olan  HPV tip 16 ile  HPV tip 18’e koruma sağlar. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, dünyadaki rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70'inin cinsel yolla bulaşan HPV16 ve HPV18 virüsleri neden olmaktadır. Hastalık, dünyada yılda yaklaşık 290 bin kadının ölümüne yol açmaktadır.  Cervarix bir HPV aşısı olup özellikle servikal kanser ve prekanserleri önlemeye yöneliktir. Oluşan antikor tiresi uzun süre yüksek seviyelerde kalıcıdır.
Cervarix HPV aşısının  uzun süre kalıcı olabilmesi için bir kez yapıldıktan 1 ve 6 ay sonra tekrarlanması gereklidir.  Rahim ağzı kanserine karşı geliştirilen Cervarix (HPVaşısı, rahim ağzı kanseri aşısı) kadınları 4 yıla kadar korumaktadır. Bivalan aşılar ile serviks kanserlerinin % 70 ile % 100 ‘ünün önlenebileceği düşünülmektedir. Bu şekilde bu hastalığa bağlı ölümlerin % 95 oranında azalacağı düşünülmektedir.

HPV İle İlgili Kısa Kısa Bilimsel Notlar

HPV İnfeksiyonları
•        En yaygın seksüel geçişli hastalıktır.
•        ABD de 20 milyon infekte kişi vardır.
•        Yılda 5.5 milyon yeni infeksiyon oluşmaktadır.
•      Çoğu asemptomatiktir, gerçek prevalans bilinmiyor.
•        Tüm seksüel aktif kişilerin % 75'i yaşamlarının bir yerinde infekte oluyorlar.
•        Bunların çoğunluğu geçici infeksiyon olduğu için: ABD de tüm popülasyonun % 15 i şu anda infekte durumdadır.
•        Yeni infeksiyonların % 74 ü 15-24 yaş grubundadır.
•        Seksüel aktif adölesanların % 50 si cinsel yaşamın ilk 3 yılında infekte oluyor.
Dünyada Serviks Kanseri
•        Her iki dakikada bir kadın ölüyor.
•        Ölümlerin % 80’i gelişmekte olan ülkelerdedir.
•       Taramalar sürmesine rağmen kadınlar risk altında olmaya devam etmektedir.
 •       HPV enfeksiyonu kolayca bulaşır, genellikle ilk cinsel ilişkiden hemen sonra bulaştığı saptanabilir.
•        Kadınların yaklaşık % 80’i yaşamlarının bir anında HPV ile enfekte olur.

Tarihten Günümüze HPV ve Kanser

İnsan papilomavirüsü infeksiyonu, hpv ile ilgili bulgular 2000 yıl öncesine kadar gitmesine rağmen , ancak cinsel yoldan bulaşıcılığı 1950' lerde onaylanmıştır. 
 HPV farklı genotipleri olan, hastalıklarla olan ilişkisine göre düşük risk ve yüksek risk olarak ayrılabilen, bir grup heterojen virüs içerir. Epitel yüzeyleri farklı şekillerde infekte edebilen yaklaşık 120 çeşit (şu ana kadar) HPV bulunmaktadır. Bunlardan birkaç tanesi dünya çapında kadınlarda en çok görülen bir çeşit malign tümör olan servikal kanser (rahim ağzı kanseri) nedenlerindendir.
Deri siğilleri şeklinde HPV enfeksiyonu, MÖ 500' lü yıllardan önce tanımlanmış olmasına rağmen, genital kanserle bağlantısı kurulana kadar bu virüslere ilgi artmamıştır. Yüzyıllarca genital siğillerin varlığıyla bağlantısı bulunan HPV' nin  bulaşması cinsel ilişkiyle bağdaştırılmasına rağmen sadece 1950 de Barret, Silber ve McGinley tarafından, Amerikalı askerlerde Kore’li kadınlarla ilişkide bulunduktan sonra peniste genital siğil-kondilom bulunması üzerine, cinsel bulaşıklılığı kabul edilmiş ve cinsel ilişki ile geçen hastalıklar sınıfına alınmıştır.

Kadın Anatomisi, Genital Anatomi, Cinsel Bölge,HPV

Kadın üreme organlarını ve genital anatomiyi  incelerken iki bölümde irdelemek uygundur. Dış genital organlar olarak büyük dudaklar (labia majora), küçük dudaklar (labia minora), klitoris ve kızlık zarı (hymen)gözlenir. İç genital organlar ise daha çok üreme ile ilgili olup hazne (vajina, vajen)), rahim ağzı, rahim (uterus), tüpler (kanallar) ve yumurtalıklar (overler) olarak değerlendirilmektedir.

KADININ DIŞ GENİTAL ORGANLARI:
 


 

Penis, Erkek Anatomisi, Genital Bölge ,Genital Sigil HPV

Penis ve Scrotum erkekte dış genital organları yaparlar. Testisler, Epididymis, Ductus deferens, Vesicula seminalis ve Prostat ise iç genital  organları oluştururlar.
Penis
Penis silindirik bir yapıdadır. İki önemli görevi üstlenmiştir. Bir yandan çiftleşme, öte yandan idrarı dışarıya atma işlevi bu organ tarafından sağlanır. İdrar yolunun son kısmı, penisin yapısı içinde bulunur. Çiftleşmenin normal olarak yapılabilmesi için penis özel bir yapıya sahip olmuştur. Cavernos yapılar sayesinde penisin ereksiyonu sağlanır. Ancak bu yapının yanı sıra peniste bir de spongios kısım vardır. Kavernos bölümündeki küçük boşlukları birbirinden ayıran duvarlar düz kas ve elastik liflerden zengin bir yapı gösterir. Kavernler arası bölmeler üzerinde küçük delikler bulunur. Penisin ereksiyonunda bu odacıklar (caverna) bu aralıklar vasıtasıyla birbirleri ile bağlantı sağlar. Odacıklara dolan kanın, sirkülasyonu da bu vasıtayla sağlanır.

Anüs (Makat), Rektum Anatomisi Ve HPV

Rektum takriben 1.20 m uzunluğundaki kalın bağırsağın 15 cm' lik son bölümü, kalın bağırsağın ucu olarak tanımlanır. Sinir, damar ve kaslardan oluşan karmaşık bir sistem sayesinde boşaltılmak üzere burada toplanan dışkı kontrol edilir ve dışarıya atılır.

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Hakkında

Gerilim tipi baş ağrısı en sık karşılaşılan baş ağrısı türüdür. Migren ağrısına göre daha düşük şiddetlidir ancak daha uzun sürer. Stres, kaygı, depresyon, yorgunluk gibi etkenlerle baş boyun bölgesindeki kaslarda kasılma olur ve bu da genellikle başın etrafında alından geçen bir çember biçiminde sıkışmaya benzer ağrıya sebep olur.

Anatomi İle İlgili Resimler

Anatomi İle İlgili Resimler

-------------------------------------------------

Damar tıkanıklıklarında "Trombolitik" tedavi

Damar tıkanıklıklarında "Trombolitik" tedavi

Beyindeki damarların tıkanması halinde hayati tehlike taşıyan damar içi pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan ''trombolitik tedavi'', Sağlık Bakanlığı hastaneleri içinde ilk kez Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uygulanmaya başladı.

Çölyak hastaları için özel buğday

Çölyak hastaları için özel buğday

Çanakkale'nin Biga ilçesinde, çölyak hastalarının tüketebileceği ''Meksika Buğdayı'' ekimi yapıldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ) bağlı Biga Meslek Yüksek Okulu (MYO) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Şemun Tayyar ile Seracılık Bölümü Öğretim Görevlisi Hasan Kocabıyık, üniversitenin yerleşke bahçesinde deneme amaçlı buğday yetiştirdi.

Genç anne adayları dikkat

Genç anne adayları dikkat

İngiltere'de yapılan araştırma, 14-17 yaşındaki hamileler için erken doğum ve prematüre bebek sahibi olma riskinin normalden daha yüksek olduğunu gösterdi.
 Bilim adamları, 50 bin kadının üzerinde yaptığı çalışmalarıyla genç yaştaki hamilelerdeki erken doğum ve prematüre bebek sahibi olma riskinin fazla olduğuna dikkat çekti.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye konuşan araştırma ekibi başkanı Profesör Louise Kenny, "Gençler için özellikle doğum sonrasındaki takiplerle, gebelikten korunmanın önemini vurguluyoruz" derken, araştırmanın aynı zamanda genç annelerin normalden daha az kilo aldıklarını ortaya koyduğuna da dikkat çekti.

Obez çocuklar hareketsiz

Obez çocuklar hareketsiz

Obezite dünyada giderek yaygınlaşırken, son 10 yıldır artan obezite sorunu ile ilgili, bilim adamları yaptıkları bir araştırmada, bilinenin aksine, hareketsizliğin şişmanlığı değil; şişmanlığın hareketsizliğe neden olduğu ortaya çıktı.
İngiltere'de 200 den fazla çocuğun üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, kilo almanın hareketi önlediği ortaya çıktı. İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin haberine göre, Peninsula Tıp Okulu'ndaki yaklaşık 11 yıl süren
çalışmalarda, çocukların vücutları ile yaptıkları egzersizleri düzenli aralıklarla takip edildi.

Anoreksi ve bulimia gibi yeme bozukluklarının tedavisi

Beslenme bozukluklarına karşı sanal yiyecek

Beslenme bozukluklarının tedavisi için yeni yöntemler araştıran bilim adamları, bu konuda da sanal dünyadan yararlandı.