Sayfalar

21 Ekim 2011 Cuma

Enurezis Nocturna İstemdışı olan idrar çıkışı

Enurezis Nocturna İstemdışı olan idrar çıkışına enurezis denmektedir. Bu durum daha çok gece uyku esnasında oluştuğundan enurezis nocturna adını almaktadır. Ancak bu durumdaki çocuklarda teşhisin konulabilmesi için gereken yaş alt sınırı 5'tir.

Yapılan araştırmalara göre 5 yaşındaki erkek çocuklarda gece işemelerinin sıklığı % 7; kızlarda aynı yaşta % 3 olarak saptanmıştır. Bu oranlar 10 yaşında erkeklerde % 3’e; kızlarda % 2’ye düşmektedir. 18 yaşına gelen erkeklerde % 1, kızlarda ise biraz daha düşük bir yüzdede sürebilmektedir. Bu çocuklarda yaşıtlarına göre gelişimsel gecikmeler de saptanmıştır. 5 yaş sonrasında tedavisiz kendiliğinden iyileşme oranı % 5-10 arasında bulunmuştur.

Rahatsızlığın teşhisi için en az 3 ay süre ile haftada en az 2 kez idrar kaçırmanın olması ya da toplumsal, mesleki işlevsellikte, okul başarısında düşmeye ve sorunlara yol açması , kişinin 5 yaşından büyük olması gerekmektedir. Ayrıca idrar kaçırma durumu başka bir ilacın yan etkisine bağlı olmamalı, kişide idrar kaçırmaya sebep olabilecek bir hastalık olmadığı tespit edilmelidir ( şeker hastalığı , ürolojik ya da nörolojik hastalıklar gibi).

Enürezis riskini arttıran durumlar:
-Yoğun psikososyal sorunlar içinde olan ve olumsuz çevresel koşullarda yaşayan çocuklar
-Baba ya da annenin boşanma ya da ölüm sonucu kaybı da önemli etkenlerdendir. Özellikle daha öncesinde idrar kontrolünün sağlandığı çocuklarda sonradan 5-8 yaşları arasında idrar kaçırma bu nedenle tekrar başlayabilmektedir.
-Davranışsal bozukluklar gösteren çocuklarda mesane kapasitesinin daha sınırlı olduğu ve bu durumun daha sık gözlendiği saptanmıştır.
-Yapılan çalışmalara göre ailede anne, baba ve diğer akrabaların geçmiş yaşantılarında bu sorun var ise, çocuklarda da enürezis riski 5-7 kat artmaktadır.

Çocukta gece işemeleri varlığında yapılması gereken incelemeler:
Öncelikle idrar yollarında mikrobik bir durum varlığı, basit bir idrar tahlili ile araştırılabilir. Bu duruma idrar yollarının özelliği nedeniyle daha çok kız çocuklarında rastlanmaktadır. Daha nadiren rastlansa da idrar yollarındaki yapısal kusurlar varlığı radyolojik incelemeler ile belirlenebilir. Nörolojik muayene ve şeker hastalığı varlığı açısından kan şeker düzeyi araştırılmalıdır.

Tedavi:
İlaç tedavisi yanında uygulanabilen psikoterapi, özellikle davranışsal sorunlar yaşayanlarda etkili olmaktadır. Bu özellikle sonradan başlayan idrar kaçırmalarında gereklidir. Diğer bir yöntem ise, ıslanmaya duyarlı nesnelerle döşenmiş olan özel donanımlı bir yatağın , ıslanma ile ikaz edici bir ses çıkarmasına ve kişinin bu durumu zaman içinde öğrenebilmesine dayanan bir sistemdir.

Encopresis ( dışkı tutamama):
Bu durum idrar kaçırmaya göre biraz daha sorunlu bir durumdur. En az 3 ay süre ile görülen ve en az ayda bir kez var olan dışkı kaçırma durumudur. Bu teşhisin konulabilmesi için çocuk 4 yaşından büyük olmalı, başka bir ilacın yan etkisine ya da başka bir hastalığa bağlı olmamalıdır.

Hastalık iki şekilde kendini gösterebilir. İlkinde kabızlık ve sonrasında buna eşlik eden aşırı miktarda dışkının boşalmasına bağlı tip ve diğeri bu durumun olmadığı tiptir. Kabızlıkla birlikte olan tip gündüz ya da gece olabilmektedir. Normalde tuvalet yapma esnasında çok az miktarda dışkı çıkışı gözlenir. Dışarıya çıkan dışkı şekilsizdir ve kabızlığın tedavisi ile büyük ölçüde düzelir. Diğer tipte dışkı şekillenmiştir. Dışkı barsakta belli bir yerde depolanır.

Bu durum barsak kontrolünün sağlandığı dönemde istemli olarak, uygunsuz yerlerde psikolojik nedenlerle dışkı depolanması ile kendini göstermektedir. İstemsiz olan şekilde barsağın son bölümündeki anüs çıkışını denetleyen kas dokusu halkasının yeterince kontrol edilememesi ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca kaygı ya da aşırı birikime bağlı olarak istemsiz dışkılama da görülebilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre erkeklerde daha çok olmak üzere, 5 yaşındaki çocuklarda % 1 oranında görülebilmektedir.

Psikiyatrik kökeni açısından rahatsızlığın oluş sebepleri arasında nevrotik yapıdaki anne ve uzak duran kendini göstermeyen babanın varlığı ; tuvalet terbiyesinin aşırı zorlayıp, cezalandırıcı bir şekilde çok erken yaşta gerçekleşmesi;nörolojik gecikme varlığı ile ilişkili bulunmuştur.

Bu teşhisin öncesinde barsaklara ait olabilecek diğer sorunların (Hirschsprung hastalığı gibi) varlığı araştırılmalıdır.

Tedavi:
İlaç tedavisi ve yaşanılan ya da hissedilen sorunlara yönelik psikoterapi yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.

Enürezis (Gece Islatması,Alt Islatma)


Çocukluk çağının en sık görülen sorunlarından biri olan enürezis zeka yaşı ile uyumlu olmayan gece ve / veya gündüz istem dışı işemedir. Çocuklar genellikle 3- 5 yaşları arasında idrarını gece gündüz kontrol edebilecek olgunluğa erişirler.Bu nedenle bu durumun beş yaşına kadar görülmesi normal olarak kabul edilmektedir. Zekası normal olan bir çocukta beş yaşından sonra en az peş peşe üç ay boyunca haftada en az iki kez gece veya gündüz ıslatması normal dışı olarak değerlendirilmektedir.



İdrarın gece istem dışı yapılmasına ‘ enürezis nokturna’, gündüz istem dışı yapılmasına ‘enürezis diurna’ ve hem gece, hemde gündüz yapılmasına ‘ enürezis kontinua’ denmektedir.Enürezis daha çok gece işemesi şeklinde görülmektedir. İstemsiz işemelerin yaklaşık % 60’ı gece işemesi, % 30’u gece ve gündüz işemesi, % 10 kadarınında gündüz işemesi olduğu belirtilmektedir. Hastanelerin polikliniklerine başvuranların büyük çoğunluğu gece işemesi olanlardır. Çocukların yaklaşık % 85’ nde enürezis hiç kesilmeden bebeklikten beri devam etmektedir.

.Buna primer enürezis denmektedir. Yaklaşık % 15’ nde tuvalet eğitimi tamamlandıktan ve en az bir yıl geçtikten sonra çeşitli nedenlerle yeniden başlamaktadır.Bu durumda sekonder enürezis olarak adlandırılır Enürezis 5 yaşında % 10-20, 8 yaş civarında % 5-10, 14 yaş civarındada % 2 oranında görülmektedir. Enürezis çoğunlukla ergenlik çağına kadar kendiliğinden geçer.% 1 kadarı yetişkin çağa kadar devam eder. Enürezis erkek çocuklarda, kızlardan daha fazla görülmektedir. Ergenlik döneminde oran eşitlenmektedir.. Polikliniklere enürezis şikayeti ile getirilen çocukların büyük çoğunluğu 8-11 yaşları arasındadır. Getirilen bu çocuklarda enürezisin çok daha erken başladığı veya hiç kesilmeden devam ettiği görülmektedir.Ancak aileler genellikle, bu durumun bu yaşlarda normal olduğunu ilerde kendiliğinden geçeceğini düşünerek veya bunun tedavi ile iyileşmeyeceğini, veya tedavide ilaç kullanılacağını ve bu ilaçların kısırlık yapacağını düşünerek bu yaşlara kadar veya daha ileri yaşlara kadar doktora başvurmamaktadırlar. Geçmişte anne, babası, kardeşlerinde enürezis olan çocuklarda daha sık görülmektedir.Enüretiklerin % 70’inin birinci derece akrabalarında enürezis vardır veya geçmişte olmuştur. Anneleri geçmişte enüretik olan çocuklarda beş kat, babaları geçmişte enüretik olan çocuklarda yedi kat daha fazla görülmektedir.Enürezis duygusal ve davranışsal nedenlere bağlı olabileceği gibi organik nedenlerede bağlı olabilir. Mesane boynu veya üretra darlığı nedeniyle enürezis oluşabilir.Böbrek ve idrar yollarının enfeksiyonlarındada enürezis görülebilir. Tüm enüretiklerin % 5 ‘ nde enfeksiyon bulunmaktadır.Enüretik kızlarda üriner enfeksiyon daha sık görülmektedir. Şeker hastalığı ve şekersiz diabet denilen diabetes isipidus ve bazı ilaçlarda enürezise yol açacak nedenler arasındadır. Enüretik çocukların anne babaları çocuğun uykusunun genellikle ağır olduğunu ve zor uyandırıldığını, bazende uyandırılamadığını ifade etmektedirler. Bu nedenle enürezisin derin uyku sırasında ortaya çıktığı düşünülmüş; ancak yapılan araştırmalar uykunun her döneminde enürezis görülebileceğini göstermiştir. Bazı araştırmacılara göre enürezis benliği doyurmanın gelişmemiş biçimi , bazılarına göre sıkıntının dışa vurumu, bazılarına görede saldırganlığı dışa vurma güçlüğü olan çocukların duygularını ifade etme biçimidir.Çocukla ana- baba arasındaki ilişkilerin sağlıksız olduğu durumlarda, çocuk onlara karşı olan olumsuz duygularını enürezis ile ortaya koyabilir.Çocuk kendisi ile yeterince ilgilenilmemesi veya sevgi gösterilmemesi durumunda ilgi çekmek için yapabilir.
Annenin aşırı koruyucu eğilimi nedeni ile, çocuğun tuvalet eğitimi alamayacak kadar küçük olduğunu düşünerek eğitim vermeyi geciktirmesi bir etken olabilir.Bu tutumun arkasında yatan gerçek çocuğu uzun zaman kendisine bağımlı tutmak arzusudur.Bu durumda çocuk tüm alanlarda olduğu gibi işeme konusundada bebeksi kalmaktadır.Zamanından önce ve baskıcı tuvalet eğitimide enürezise neden olabilir. Ölüm, boşanma, ailede parçalanma, anneden ayrılma, kaza, ev değiştirme, kardeş doğumu vb nedenlerde sebepler arasında sayılmaktadır. Kardeş doğumu ile başlayan enürezis bir gerileme belirtisi veya kardeşe karşı saldırgan duyguların ifadesi olabilir. . Enürezise yol açan nedenler birlikte başka sorunlarada yol açabilirler.Enürezis tek belirti olarak ortaya çıkabileceği gibi duygusal ve davranışsal bir bozukluklada bağlantılı olabilir.Enürezisli çocuklarda tik, kekemelik, tırnak yeme, enkoprezis ( kaka kaçırma) daha sık görülmektedir.Sekonder enürezisi olanlarda psikiyatrik bozuklukların daha sık olduğu düşünülmektedir.Bazı araştırmacılar hem gece hemde gündüz işemesi olan çocuklarda psikiyatrik bozuklukların daha sık olduğunu buldular.

Enürezis ile kendisini açığa vuran bir çok sorun olabileceğinden bunların tanınıp tedavi edilmesi için bu sorunun önemsenmesi ve alta yatan nedenin bulunması gerekir.Bu yapılmadığı zaman enürezis ile birlikte buna neden olan sorunlarda artarak devam edecektir.Ayrıca enürezis çocuğun sosyal hayatını bozduğu gibi ( ör.bir yere yatsıya gidemez) anne babası ile olan ilişkilerinide bozabilir.Bundan dolayı utanç duyabilir, başkalarının alaylarına maruz kalabilir, kendine güveni azalabilir


TEDAVİ

Öncelikle ayrıntılı bir muayene ve organik nedenleri araştıracak tetkikler yapılmalıdır. Daha sonra ruhsal nedenler araştırılmalıdır. Aileye ve yaşına göre çocuğa sorunun nedeni açıklanmalı ve doktorla işbirliği yapmaları sağlanmalıdır. Aileye bunun bir hastalık olduğu çocuğun bilinçli olarak yapmadığı bu nedenle çocuğu suçlamamaları gerektiği anlatılmalıdır. Enürezislerin % 5 kadarında neden üriner sistem enfeksiyonları, diapedes insipidus, epilepsi, doğuştan varolabilecek ürogenital sistem anomalileri vs. olduğundan varsa bu sorunlar tedavi edilmelidir. Organik bir neden bulunamamışsa veya organik bir nedenle birlikte ruhsal nedenlerde varsa çocuğun ve ailenin durumuna göre aileye danışmanlık ve gerekirse aile tedavisi, davranış tedavisi, psikoterapi veya ilaç tedavisi uygulanabilir. Özellikle primer enüreziste ilaç tedavisi çok etkili olmaktadır.Bazı aileler bu ilaçların kısırlık yapabileceği gibi bir kaygı ile doktora gelmemekte veya verilen ilaçları kullanmamaktadırlar. Enüreziste kullanılan ilaçların kısırlık yaptığı şeklinde bir bilgi tamamen yanlış bir bilgidir.Ayrıca doktora getirilen her çocuğa ilaç verilmemektedir.

Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları

@Mi_DeliMiDeli