Sayfalar

İzleyiciler

28 Haziran 2010 Pazartesi

Parotis Tümörleri Ve Cerrahisi Hakkında Bilgi

TÜKÜRÜK BEZLERİ
Tükürük bezleri boğazın içinde ve çevresinde yer alırlar. Büyük(majör) tükürük bezleri parotis, submandibular ve 
sublingual bezler olarak adlandırılırlar. Çift olan bu bezlerin hepsi ağzın içine tükürük salgılarlar.

• Parotis bezi kulak önünde başlayarak yanak boyunca devam eder kanalı üst dişlerin yakınına açılır en iyi bilinen hastalığı kabakulakdır.
• Submandibular çene altında yer alır ve dil altı ön bölümüne salgısını bırakır.
• Sublingual dil altında yani ağız tabanında yer alır salgısını kanallar ile buraya verir. Bu bezlere ek olarak, dudaklarda, 

alt çene bölgesinde (yanak mukozası) ve yaygın olarak ağız ve boğazın öteki bölgelerinde yer alan, küçük (minör) tükürük bezi adı verilen 
yüzlerce bez vardır. Tükürük; ağzın nemlendirilmesini sağlar, sindirime yardımcı olur ve dişlerin çürümesini önler.



 
Anormal Tükürük Bezlerine Sebebler:
1. Tıkanma
Tükürük akımının tıkanması çoğunlukla parotis ve submandibular bezlerde, genellikle taş oluşumuna bağlı olarak meydana gelir. 

Belirtiler tipik olarak yemek sırasında ortaya çıkar. Tükürük üretimi başlar, ama tükürüğün kanallardan dışarı çıkamayışı sonucu bezin şişmesine, 
ağrıya ve bazen de enfeksiyona yol açar. 2. İltihap (İnfeksiyon)
Taşlar tamamen tıkayıcı olmazsa büyük bezler yemek sırasında şişecek ve yemek sonrası bir sonraki öğüne kadar kademeli olarak ineceklerdir. 

Enfeksiyon çoğunlukla anormal olarak göllenmiş tükürükte, bezlerde daha şiddetli ağrı ve şişe sebep olacak şekilde gelişir. Yeteri kadar uzun 
bir süre tedavi edilemezse, bezlerde abse gelişebilir. Bazı kişilerde, büyük tükürük bezlerinin kanalları anormal olabilir. Bu kanallar, enfeksiyona ve
tıkanmaya yol açabilir..
En sık rastlanan tükürük bezi iltihabı, parotiste olan kabakulak’tır. En sık çocuklarda görülmesine karşın erişkinlerde de meydana gelebilir. B
ununla beraber, eğer bir erişkinin tek taraflı parotis bölgesinde şişliği varsa, bu daha çok bir tıkanma ya da tümöre bağlıdır. Komşu lenf d
üğümlerinden tükürük bezi enfeksiyonları da meydana gelebilir. Bu lenf düğümleri boynun üst bölümünde sıklıkla bir boğaz ağrısında hassas h
ale gelen bezlerdir. Bu lenf düğümlerinin birçoğu aslında parotis bezinin üzerinde, içinde ve derininde submandibular bezlere yakın yer alırlar. 
Lenf düğümleri, tümör ve enflamasyon sonucu büyüyebilirler.
3. Tümörler
Tükürük bezlerinin selim ve habis tümörleri genellikle bu bezlerin ağrısız şişmesi ile ortaya çıkarlar. Tümörler nadiren birden fazla bezi içerir ve parotis, submandibular bölge, damak, ağız tabanı, yanaklar ve dudaklarda bir büyüme olarak fark edilirler. Bu büyümeler bir KBB & Baş-Boyun Cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Büyük tükürük bezlerinin habis tümörleri hızlı bir şekilde büyüyebilirler, ağrılıdırlar ve yüzün tutulan tarafının tümünün ya da bir kısmının hareket kaybına neden olabilirler.
Tükürük bezi büyümeleri aynı zamanda anlamlı derecede enflamasyona yol açan otoimmün hastalıklarda da görülebilirler. Hastaların genellikle kuru bir ağız ve kuru gözleri vardır. Şeker hastalığı özellikle parotis bezi büyümesine yol açabilir. Özellikle iki taraflı tükürük bezi büyümesi alkoliklerde de görülür

Tanı:

Tükürük bezlerinin hastalıklarının tanısı dikkatli bir öykü, fizik muayene ve laboratuar testlerine dayanır. Büyük tükürük bezlerinde bir tıkanmadan

şüpheleniliyor ise, ağızda tükürük kanallarının ağızlarının anestezisi ve bir aletle tıkanmaya yol açan taşın geçmesine yardım etmek üzere kanalı genişletmek
gerekli olabilir. Bu gibi alet kullanımı öncesi, diş röntgenleri kalsifiye taşların yerini gösterebilir. Tükürük bezinde bir kitle bulunursa, 
Bilgisayarlı Tomografi (BT) adlı radyolojik tetkik yararlı olur. BT kitlenin tükürük bezinin bir parçası mı yoksa bir lenf düğümü mü olduğunu gösterecektir. 
Çoğu durumda ince iğne aspirasyonu yararlı olur. Bu testin doğruluğu yaklaşık olarak %80 ile %90 dolaylarındadır. Bir cilt insizyonunun yapılıp
bezden küçük bir örnek alındığı bir açık biyopsi, genellikle muayenehanede tavsiye edilmez. Bu bir insizyonel biyopsidir ve parotis bezinin içinden geçen sinirlerin yaralanma olasılığından ötürü ameliyathanede yapılmalıdır. Zorunluluk yoksa böyle bir girişim yapılması önerilmez.

Tedavi:
 

Burada ilaç tedavisi ve cerrahi girişimler yer alır. Tedavi seçimi sorunun içeriğine bağlıdır. Sistemik hastalıklara ( izole bir bölgeyi değil, tüm vücudu ilgilendiren hastalıklar) bağlı ise altta yatan neden tedavi edilmelidir. Diğer uzmanlarla konsültasyon gerektirebilir. Hastalık süreci tükürük bezi tıkanıklılığına ve buna bağlı infeksiyonla ilişkili ise antibiyotikler kullanılır. Bazen, kanallara aletle müdahale gerekli olabilir.
Tükürük bezinde bir kitle gelişirse, bu kitlenin ortadan kaldırılması gerekebilir. Parotis bezi bölgesindeki çoğu kitle selimdir. Cerrahi gerektiği zaman, bezin içinden geçen yüz sinire zarar vermemek için çok dikkatli olunmalıdır. Bu bölge anatomisini iyi bilen ve mikroskop altında siniri ortaya koyarak çalışan KBB & Baş-Boyun cerrahisi uzmanı yüz sinirinin korunmasını büyük ölçüde sağlayacaktır.
Habis tümörlerde ameliyat sonrası sıklıkla radyoterapi tavsiye edilir.
Aynı genel prensipler çenealtının, dilaltı ve boğazın üst kısmındaki küçük tükürük bezleri için de geçerlidir. Selim hastalıklar en iyi şekilde tek başına cerrahi ile tedavi edilirken habis hastalıklar cerrahi ve ameliyat sonrası ışın tedavisine ihtiyaç gösterirler. Bir tükürük bezinin komşuluğundaki kitle başka bir taraftan kaynaklanan kanser nedeniyle büyüyen bir lenf düğümü ise doğal olarak başka bir tedavi planı gerekecektir. Böyle bir tedaviyi en iyi biçimde KBB&Baş-Boyun cerrahisi uzmanı düzenleyebilir.

Özetle, tükürük bezi hastalıkları birçok sebebe bağlıdır. Bu hastalıklar hem ilaç tedavisiyle hem ameliyatla tedavi edilebilirler. Böyle bir tedavi mutlak olarak bu alanda deneyimli KBB&Baş-Boyun cerrahisi uzmanı tarafından yapılmalıdır.






PAROTİS TÜMÖRLERİ VE CERRAHİSİ


Tükrük bezi baş-boyun tümörlerinin %1-3 kadarını teşkil eder. Bunların yaklaşık %80’i parotis bezinde izlenir. Bu glandın tümörlerininde %80 kadarı iyi huyludur. En sık izlenen tümör mikst tümördür. En sık izlenen malignite ise mukoepidermoid karsinomdur.
Klinik olarak iyi huylu tümörler ağrısız, yavaş büyüyen kitleler olarak izlenir. Teşhis olarak sialografi, sintigrafi, ultrason, tomografi, MR ve iğne biopsisi yapılır. Malign tümörlerde ağrı, yüz felci, hızlı büyüme, deri tutulumu, yerleşim, lenf metastazı dikkat çekicidir. Tedavi yüzeyel veya total parotidektomi ve eğer gerekirse boyun diseksiyonu olarak planlanır. Tanıya göre radyoterapi veya kemoterapi eklenebilir. Yüz felci varlığında fasial sinir onarımı planlanır. Parotidektominin komplikasyonları, enfeksiyon, kanama, fistül, yüz felci, Frey sendromu olarak sıralanabilir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları