Özofagus kanseri geç belirti verdiği için genelde hastalara ileri evrede teşhis konulabilen ve hızla yayılan bir hastalıktır. Dünyada tüm kanserler arasında 6. Sırada olup, Türkiye’de tüm kanserlerin % 2’sini oluşturmaktadır. Coğrafi yerleşime göre sıklığında farklılık görülen bu kanser türü en sık Doğu Anadolu bölgemizde görülmektedir.
Özofagus Kanseri En Sık Kimlerde Görülür?
Hastaların yaş ortalaması genellikle yüksektir, 60 yaş civarında pik yapar. 30 yaşın altında seyrek olarak görülmektedir.
Özofagus Kanseri Neden Olur?
Doğrudan bir nedene bağlanamasa da bazı faktörlerin özofagus kanseri sıklığını arttırdığı bilinmektedir. Bu faktörler şunlardır:
1-Sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı: Alkolün etkisi tek başına sınırlı olmakla birlikte; tütünle beraber alındığında ciddi bir risk faktörüdür. Amerika ve Avrupa’da en önemli faktör alkol ve sigaradır.
2-Kötü beslenme: A,B,E,C vitaminleri ve folik asiden fakir beslenme, diyette yetersiz sebze meyve tüketilmesi en önemli ikinci faktördür. Hastaların % 80’den fazlasında alkol, tütün ve kötü beslenme faktörleri bulunmaktadır. Sık ve çok sıcak içecek-yiyecek tüketme alışkanlıkları da risk faktörü sayılmaktadır. Sigara ve diğer kimyasalların bu sayede daha derin tabakaları etkilediği düşünülmektedir. Ülkemizde hastalığın en sık görüldüğü bölge olan Doğu Anadolu’da sigara ile çok sıcak ve fazla çay içimi alışkanlığının bulunması ve taze meyve sebze tüketiminin düşük olması bunu desteklemektedir.
3-Genetik ve çevresel yatkınlık: Genetik faktörlerin rolü üzerinde çalışmalar sürmektedir. Ancak özellikle içme suyundaki karsinojen maddelerin, asbest ve radyasyonun etkisine ait ipuçları bulunmuştur. Gıdasal karsinojenlerin en önemlisi N-nitrosaminlerdir.
4-Bazı hastalıklar: Kostik özofagus yanıkları, akalazya, tylosis, Plummer-Winson sendromu, çölyak hastalığı, geçirilmiş mide ameliyatları, özofagus darlıkları ve Barrett özofagus tablosu özofagus kanseri gelişimine zemin hazırlayan hastalıklardır.
Tylosis hastalığında el ve ayak tabanlarında keratin tabakası aşırı gelişir. Bu hastaların yarısı 45 yaşında, tamama yakını ise 65 yaşına kadar özofagus kanserine yakalanırlar.Reflü özofajitli hastaların % 10 kadarında görülen Barrett özofagusu zemininde kanser gelişme riski normalden 100 kat fazladır. Bu nedenle endoskopik takip ve uygun tedaviler hastalığın önlenmesinde çok önemlidir. Akalazyada da normalden 30 kat fazla risk söz konusudur. Akalazya ve darlıklarda gıdaların uzun süre mukozada kalması ile kronik tahribatın etkili olduğu düşünülmektedir.
Özofagus Kanseri Nasıl Yayılır?
Özofagus kanseri direk olarak komşu yapılara yayılabileceği gibi, lenfatik yolla veya kan dolaşımıyla da uzak organlara metastaz yapabilir.
Özofagus Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler tümörün bölgesel etkisine veya yayılımına bağlı olabilmektedir. Disfaji, yani yutma güçlüğü neredeyse tüm hastalarda görülen en sık belirtidir. Kilo kaybı, göğüs arkasında yanma-ağrı, yenilenlerin ağza geri gelmesi, kusma, gıdaların akciğere kaçması ile pnömoni, iştahsızlık, ses kısıklığı, kan tükürme, öksürük, takılma hissi ve kan kusma da diğer belirtilerdir.
Özofagus Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Öncelikle hastanın öyküsünde yukarıdaki belirtilerin çoğu yakalanabilir. Muayenede kilo kaybı, varsa lenf bezleri saptanabilir. Bu lenf bezlerinden alınan iğne biopsisi tanı koydurabilir. İlk yapılacak tetkik basit bir ön-yan akciğer filmi ile opak madde içirilerek çekilecek bir yemek borusu pasaj filmidir.emik ağrısı olan hastalarda sintigrafi ile yayılım araştırılmalıdır.
Yeni çıkan yöntemlerden PET CT özellikle metastazları yakalamada hayli başarılıdır.Endoksopi hem lezyonun görülmesini ve evrelendirmesini sağlayan, hem de biopsi alınmasına imkan veren en etkili tanı yöntemidir. İleri evre tümörlerde tedavi edici faydası da vardır. Ayrıca endoultrasonografi lokal tümör evrelendirmesinde en etkili yöntemdir ve tomografiye çok üstündür.
Özofagus Kanserinin Tedavisi Nasıldır?
Uzak yayılımı olmayan ve ameliyata uygun hastalarda tümörün çıkarılması hedeflenmelidir. Lenf bezlerini de içine alan radikal bir rezeksiyon en etkili tedavidir. Amleiyat öncesinde radyo-kemoterapi hem cerrahi çıkarım şansını, hem de hayatta kalma oranlarını arttırabilir. Tümör tam olarak çıkarılamıyorsa, bypass işlemleri yapılabilir. Tümörün çıkarılmayacağı veya uzak yayılımı olan hastalarda beslenmenin devamını sağlamak için endoskopik stend yerleştirme iyi bir seçenek olabilir. Bu, ameliyat gerektirmeyen ve tekrarlanabilen bir işlemdir ve hastanın yaşam konforunu çok arttırır.
Özofagus Kanserinde Sağ Kalma Oranları Nasıldır?
Özofagus ameliyatlarında ölüm oranları % 2 ila % 5 arasındadır. Tümör yerleşimine ve derinliğine göre 5 yıl sağ kalma şansı % 10 ile 50 arasında değişebilir.
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tıp Bilimleri - Tıp Fakültesi Dersleri Tıp Ders Notları